15 Temmuz gecesi millet tankların önünde destan yazdı.
Bir daha bütün dünyaya nasıl bir millet olduğumuzu gösterdik.
O gün tankların önünde genç, yaşlı, kadın, erkek, değişik siyasi görüşteki insanlar vardı.
Millet son model tanklara, helikopterlere elinde tek silah olmadan iman gücü ve vatan sevdası ile göğüs gerdi.
Bu bizim Filistin, Irak ve Suriye’deki kardeşlerimizin her gün neler yaşadığını daha iyi anlamamızı sağladı. ( Tabii bu tespit, o gece tanklara karşı sokaklara inenler için geçerli.)
Darbe durdurulduktan sonra teşekküre gittiğimiz bazı polisler “Hayır, asıl biz halka teşekkür ederiz. Çünkü bunu önce halk engelledi” dediler.
Bu paralel yapının nasıl bir gözü dönmüşlük yaşadığını hep birlikte gördük.
Kendi halkına ateş ettiler.
Meclisi bombaladılar.
Emniyet Müdürlüğüne bomba üstüne bomba yağdırdılar.
Cumhurbaşkanına suikast girişiminde bulundular.
Halkımız Kurtuluş Savaşı ruhuna geri döndü. Birbirinden bağımsız bir şekilde, organize bile olmadan sokaklara çıktı.
Halkımızın desteğini gören polis ve devletin diğer organları serinkanlı bir şekilde süreci tersine çevirdi. Şimdi herkes özgüvenli bir şekilde sokaklarda nöbete devam ediyor.
Ancak asla gaflete, rehavete düşmememiz lazım. Bu uyarıyı sadece halkımıza değil devletin en yetkili kademelerine de yapıyorum.
Henüz hiçbir şey bitmedi. Sakın zafer sarhoşluğuna kapılmayalım.
2007’de 27 Nisan Muhtırası sonrası hükümetin dik duruşu meseleyi o an için çözmüştü. Artık darbe dönemi bitti galiba demiştik.
2013’te Gezi eylemleri sonlandırıldığında artık daha ötesi yok diye düşünmüştük.
Daha sonra 17-25 Aralık darbe operasyonları güçlükle durdurulmuş ve bir kez daha rahat nefes aldığımızı düşünmüştük.
Hayır!
Hak batıl mücadelesi unutmayalım ki ilelebet sürecek.
Gelen saldırıların en serti 15 Temmuz kalkışması idi.
Allah’ın yardımı ve milletin feraseti ile bu da çok şükür-şimdilik- atlatıldı.
Ancak bu devlet, millet, din düşmanlarının yapamayacağı hiçbir şey kalmadı. Sakın bu yaptıklarından daha beter ne olabilir ki demeyin.
Şeytan bu paralelcilerin yanında stajyer bile olamaz.
Ellerine geçirdikleri ilk fırsatta topyekûn bir kıyıma girişeceklerdir. Bu seferki Allah korusun Suriye’yi geçecek bir iç savaşın başlangıcı olabilir.
O yüzden bundan sonraki süreci büyük bir dikkatle ve aktif bir şekilde yürütmeliyiz. Devlet büyüklerimizin ve Başkomutan Erdoğan’ın direktiflerini ciddiyetle takip etmeliyiz.
“GEVŞEMEYİN, üzülmeyin. Eğer inanmışsanız muhakkak üstün olan sizsiniz!”
18 Temmuz 2016, 20:35
-
-
-
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tugay GÖZÜM - 8 yıl önce
Şu uyur düşman uyumaz. EyvAllah
Yakup arslan - 8 yıl önce
Hakan beye katılıyorum asıl bundan sonra çok dikkatli olmak lazım herşey bitmiş değil idam edileceğini veya ömür boyu ağır şartlarda hapis yatacağını bilen bir kişinin yapamayacağı alçaklık yok çok dikkatli olmamız lazım aksi taktirde yazdığımız destan boşa gider
ilkay bayram - 8 yıl önce
Şeytan bu paralelcilerin yanında stajyer bile olamaz süper tespit olmuş
Irfan Bilici - 8 yıl önce
Memleketi ne hale getirdiler bu şerefsizler.