24 Haziran için bir erken erken seçim kararı alındı. Sonbahar için genel beklenti olsa da 24 Haziran beklentilerin evveli bir tarihti. Bu nedenle muhalefet seçimi, baskın seçim olarak nitelerken Türkiye’ye özgü bir sahneyi daha seyrettik. Demokrasilerde genel olarak muhalefet seçim tarihini öne çekmek için çalışırken, bizde erken seçim kararı alan iktidarın erken seçim kararını revize etmesi için muhalefet algı mühendisliği yürütüyor.
Seçim tarihinin beklentilerden 3-4 ay öne alınması, Türkiye’ye yönelik ulusal ve uluslararası operasyonları boşa çıkarttı. Seçim tarihinin beklenenden daha önceki bir tarihe alınması, satrançta Kale ile Şah’ın yerlerini değiştiren ‘ROK’ hamlesine benzer bir etki gösterdi. Ulusal ve uluslararası operatörleri boşa çıkardı.
Cumhurbaşkanı Adaylarına Dair…
Nisan Anayasa Referandumu surecinde 'Önümüzdeki bütün büyük seçimler islami geçmişe sahib adaylar ile islami vizyona sahib adaylar arasında geçecek' demiştik.' 24 Haziranda gerçekleştirilecek seçimde aynı zamanda milliyetçi geçmişe sahib adaylar ile milli vizyona sahib adaylarda aralarında yarışacak.
Kimler Cumhurbaşkanı Adayı olacak;
Seçimin stratejisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı seçtirmemek üzerine kurgulanmış durumda. Bu strateji bize çok farklı bir seçim atmosferini yaşatacak. Hayırlısı...
Ak Partinin adayı; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İYİ Parti adayı Meral Akşener, HDP Adayı Selahattin Demirtaş ve CHP’nin adayı Kuryenin ismini sufle edeceği bir aday; bu aday mümkünse islami geçmişi olacak, hiç olmazsa muhafazakar kesimi irrite etmeyecek sağcı bir profile sahib olacak o da olmazsa Kılıçdaroğluna rağmen hard-sekuler ulusalcı bir profil olacak. Göreceğiz…
Bunun dışında Bizim mahalleden Abdullah Gül, Abdullatif Şener gibi adaylar…
Abdullah Gül’ün adaylığı…
Sistemin dönüştürme kapasitesinin muşahhas bir örneği; Sözde değil özde cumhuriyet ilkelerine bağlı Cumhurbaşkanı istiyoruz diye Cumhurbaşkanı seçilmesin diye 367’ler icat edilen, cumhuriyet mitingleri düzenlenen Kardeşim Abdullah Gül’ün geldiği nokta…
Bülbül'ün Gül'e aşkı ve Gül'ün bu aşka ihaneti/vefasızlığı edebiyatımızda çokça işlenir. Evet;
Bir aşk daha maşukun ihaneti/vefasızlığı ile hitam buldu.
"senden bilirim yok bana bir faide ey gül
gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül" der Şair. Biz de deriz ki;
Gül, senden bize fayda olabilmez. Ve biliyoruz ki, yağını eller sürünecek ve posa olarak ömrünü tamamlayacaksın. Halbuki Biz seninle Çankaya’yı başörtüsü ile tanıştırmıştık. Neyse…
Yeni Anamuhalefet Partimiz İYİ Parti…
CHP, Güneş Motel olayından çok daha çirkin, milletvekili iradesini, kişiliğini hiçleştiren bir uygulamaya imza atarak 15 Milletvekilini kurşun asker olarak İYİ Partiye göndererek sistemin ana muhalefet rolunu İYİ Partiye devrettiğini deklare etti…
Vekillerin basın toplantısındaki hali bana yakın tarihimizden bir anekdotu, Serbest Cumhuriyet Fırkasının kuruluş sürecinde yaşananları hatırlattı;
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün özel kalem müdürlüğünü de yapan Nuri Conker Paşa; Atatürk’ten;
‘Cumhuriyet Halk Partisinden istifa edeceksiniz ve Serbest Cumhuriyet Fırkasına geçeceksiniz.‘ talimatını aldığında;
'Paşam Ben ne kusur ettim!' Diyerek ağlaması ve af dilemesini…
Evet; 15 Vekil ‘Biz Ne Kusur ettik?’ diye ağlıyordu. En azından resim öyle diyordu diyor ve bir tesbitte bulunuyoruz;
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener in 2016 Nisanında Konya Rixos Otelde yaptığı toplantıya Konya’dan ve hususende akademiden de yoğun bir katılım olmuştu. O gün Meral Akşeneri’i ayakta alkışlayanların, bugün MHP'de Devlet Bahçeli ile birlikte konumlandığı görülüyor. Siyasetin cilvesi; kadim dostluklar çok istisnai…
Teknik Üniversitesi…
24 Nisan tarihli Eğitim-Bilim Komisyonunda kabul edilen yasa ile Konyamız Teknik Üniversitesine kavuştu.
18.02.2016 tarihli yazımızda tematik üniversitelerin teşvik edilmesi gerektiğini ifade etmiştik. Yazımızda;
‘…bir üniversitenin belli bir alanda ihtisaslaşması teşvik edilmelidir. Sosyal Bilimler, Temel Bilimler, Sağlık Bilimleri ve Mühendislik alanında İhtisas Üniversiteleri kurulmalıdır. İstanbul, Gazi, Ankara, Selçuk, Erciyes, Uludağ, Akdeniz Üniversiteleri gibi üniversiteler acilen bölünerek yönetilebilir büyüklüğe indirgenmelidir.’ Demiştik. Aklın yolu…
Bu süreçte Teknik Üniversiteyi şehrimize kazandıran Eğitim-Bilim Komisyonunda Konyamızı temsil eden Prof. Dr. H. Ahmet Özdemir ve Leyla Şahin Usta vekilimiz başta olmak üzere birlikte çalışmanın güzel bir örneğini sunan Konya vekillerimize ve hususende Genel Başkan Yardımcımız Ahmet Sorgun’a şükranlarımı sunarım.
Şimdi görev, sanayi-üniversite işbrliğinin en kristal örneklerini sunmasını beklediğimiz akademimizde ve sanayimizde…
Büyük bir fırsat bu şehrin kapısında…