İmam Hatip Liselerinin üniversite sınavında başarısız olduğu algısı üreterek 14 Ağustos Pazartesi günü başlayacak olan TEOG 1. Nakil sürecinde veli algısını dolayısı ile tercihlerini yönlendirmeye ve başarılı öğrencilerin İmam hatip Liselerine gitmesini engellemeye çalışıyorlar.
Üniversite yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından İmam Hatip Düşmanlığı ile temeyyüz etmiş bazı grublar saldırılara başladılar. İmam Hatip Liseleri üniversite yerleştirmelerinde başarısız olduğu algısı üreterek 14 Ağustos Pazartesi günü başlayacak olan TEOG 1. Nakil sürecinde veli algısını dolayısı ile tercihlerini yönlendirmeye ve böylelikle başarılı öğrencilerin İmam hatip Liselerine gitmesini engellemeye çalışıyorlar.
Genel Liseler arası üniversiteye yerleştirme ortalaması % 20’ler civarında, imam hatip ortalaması da % 20 civarında. Bunun neresi başarısızlık!
Liselerde lisans düzeyinde yerleşme %11 iken, imam hatip liselerimizde % 18’dir. Bunun neresi başarısızlık!
İmam Hatip liselerimiz bu devletin eğitim sisteminin parçası olarak aynı öğrenci kaynağına sahiptir. Aynı Öğretmenler ile eğitim öğretim görmektedir. Dolayısı ile istatistiki verilerin birbiri ile uyumlu olması birbirini desteklemesi kadar doğal bir şey yoktur. Fen Liselerimizin üniversiteye yerleştirme oranları %54, Anadolu Liselerimizin % 34 iken Güzel Sanatlar Liselerimizin üniversiteye yerleştirme oranı % 12’dir. İmam Hatiplerde bu oran % 20 gibidir. Bu oranlar göstermektedir ki; İmam Hatip liselerimiz üniversiteye yerleştirme oranları bakımından lisans düzeyinde genel liselerden daha başarılı; önlisans, lisans ve açıköğretim programları da birlikte değerlendirildiğinde genel ortalamalar civarında seyreden bir profil izlemektedir. Tüm OSYS’ye başvuran aday sayısının % 10’u bile bulmayan bir imam hatip kitlesi üzerinden dini değerlere yönelik bir saldırı yapacaksanız size söylenecek şey ‘Buradan size ekmek çıkmaz, hadi ordannn!’ Bu malum çevreler PİSA 2015 sonuçları üzerinden de aynı algıyı üretmeye çalışmışlardı. PİSA’ya giren imam hatipli sayısı %1 bile değilken, %1 üzerinden tüm PİSA sonuçlarının faturasını imam hatiplilere kesmek istemişlerdi.
Buradan bir tesbit daha yapmak istiyorum; Türkçe-Sosyal Puan türünde sosyal bilimler liselerinden sonra en başarılı lise türü imam hatip liselerimiz oldu. Anadolu liselerini bile geçerek. Bu bize büyük bir fırsat sunuyor. Fen ve Sosyal Bilimler alanında Proje İmam Hatip Liseleri açarak bu alandaki avantajımız değerlendirilebilirse inovatif (creatif) zihinlerinin inşasında kritik role sahib beynin sağ ve sol loblarını da dengeli kullanabilen insan kaynağını yetiştirebiliriz. Türkiye’nin orta gelir tuzağından çıkışta ve süper güç olabilmesi iddiasında inovatif beyinlere ihtiyacı var.
Üniversite yerleştirmelerinin bize söylediği bir başka şey daha var ki; Önlisans düzeyindeki yükseköğretim kurumlarımızın kontenjanlarının üçte birinin boş kalması. Bu büyük bir krizin habercisi. Ön lisans düzeyinde yükseköğretim kurumlarımız bu hususa kafa yormalıdır. Acilen hizmet ve sanayi sektörünün ara eleman ihtiyacında kritik role sahib ön lisans yükseköğretim kurumları, işgücü talebine dayalı bir analiz yaparak hizmet ve sanayi sektörünün hangi nitelikte işgücüne ihtiyacı olduğunu tesbit etmeli ve öğretim programlarını bu çerçevede yapılandırmalıdır.
Önlisans düzeyinde eğitim veren Yükseköğretim kurumlarımızın statü sorununa da bir çözüm üretilmelidir. Önlisans düzeyi bir yükseköğretim gibi görülmemektedir. Lise gibi değerlendirilmesinden vazgeçilmelidir. Askerlik hizmetinin ifasında lisans düzeyinde eğitim görenler gibi değerlendirilmesi ilk adım olabilir. Ek olarak KOSGEB gibi desteklerden Önlisans mezunları öncelikli yararlanmalıdır.
Son olarak tekraren ifade etmek istiyorum; Pazartesi günü başlayacak olan TEOG 1. Nakil Sürecinde Veli Kararlarını etkilemeye yönelik ‘İMAM HATİPLER BAŞARISIZ’ algısı gerçek değildir. Bir toplumsal mühendislik çalışmasıdır. İmam Hatiplerimiz genel eğitim sistemimizin bir parçası olarak genel eğitim sistemimiz ne kadar başarılı ise o kadar başarılıdır veya ne kadar başarısız ise o kadar başarısızdır. Çünkü genel eğitim sisteminin bir parçasıdır. Bir başka boyutta da; imam hatiplerimiz akademik anlamda başarı iddiası olsa da asıl iddialı olduğu alan; Bizi Biz yapan değerlere sahip çıkma, şahsiyet sahibi insan olma idealidir. Yalnızca bu ideal ise canlarımızı imam hatibe göndermek için fazlası ile yeterlidir.
