Diyanet İşleri Genel, 13 Ocak 2017 Cuma günü tüm camilerde okutulacak hutbeyi yayımladı. Peki bu hafta hutbenin konusu ne? İstanbul, Ankara, İzmir, Trabzon, Erzurum, Diyarbakır cuma namazı saatleri haberimizde.
13 Ocak 2017 tarihli Cuma Hutbesi'ni yayımlandı.Bu hafta cemaate okunacak cuma hutbesinin konusu "Allah'ın Sevdiği Bir Kul Olabilmek" oldu. Allah2ın emir ve yasaklarını yerine getirerek sevdiği bir kul olmanın önemi bu hafta Cuma Hutbesinde cemaate anlatılacak.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan hutbe tüm camilerde okutulacak.Müslümanlar her cuma günü öğlen namazında 2 rekatı farz olan cuma namazını cemaat ile kılar. Farz olan cuma namazından önce okunan cuma hutbesi, cami imamı tarafından cuma namazının 4 rekat sünneti kılındıktan sonra minberde cemaate okunur. 13 Ocak 2017 Cuma günü Tüm Türkiye genelinde "Allah'un Sevdiği Bir Kul Olabilmek" başlıklı Cuma hutbesi okunacak. Diyanet İşleri'nin her hafta Cuma namazı öncesi yayınladığı Cuma Hutbesi'nin orjinaline haberimizden ulaşabilirsiniz.
İllerin Cuma namazı Saatlerini öğrenmek için TIKLAYINIZ
ALLAH’IN SEVDİĞİ BİR KUL OLABİLMEK
Cumanız Mübarek Olsun Aziz Kardeşlerim!
Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz, sevgisine ve mağfiretine mazhar olmanın yolunu bizlere şöyle göstermektedir: “Resûlüm! De ki: ‘Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah bağışlayan ve merhamet edendir.”[1]
Kardeşlerim!
Yüce Rabbimiz, kendi rızasına ulaştıracak amelleri Kerim Kitabında bizlere gösterdiği gibi, rahmetinden uzaklaştıracak amelleri de beyan etmiştir. Sevgisine mazhar olan kimseleri haber verdiği gibi, sevgi ve merhametinden mahrum kalanları da bildirmiştir. Geliniz, bugünkü hutbemizde, Rabbimizin sevdiğini bildirdiği kulların kimler olduğuna hep beraber kulak verelim.
وَاللّٰهُ يُحِبُّ الْمُطَّهِّر۪ينَ Allah, maddi ve manevi anlamda temiz olanları sever. Öyleyse geliniz, fıtratımızı her türlü kötülüklerden koruyalım. Zihin ve gönüllerimizi kötülük ve çirkinliklerin esiri değil; iyilik ve güzelliklerin merkezi kılalım.
اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ التَّوَّاب۪ينَ Allah tövbe edenleri sever. Öyleyse aziz kardeşlerim! Geliniz, tövbelerimizle kulluğumuzun farkına varalım. Rabbimize teslimiyetimizi, günahlarımıza nedametimizi dile getirelim. O’nun engin merhametine sığınalım. Tövbenin, adeta hayata yeni bir başlangıç olduğunu unutmayalım.
اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُتَّق۪ينَ Allah, kendine karşı gelmekten sakınanları sever. Öyleyse geliniz, her daim görev ve sorumluluğumuzun bilincinde olalım. Hayatımızı yaratılışımızın gaye ve hikmetine uygun yaşayalım.
اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُتَوَكِّل۪ينَ Allah, kendisine tevekkül edenleri sever. Öyleyse geliniz, üzerimize düşeni yerine getirdikten sonra حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ “Allah bize yeter. O ne güzel vekildir!” diyelim. Rabbimizin rahmet, nusret ve inayetinden hiçbir zaman ümidimizi kesmeyelim.
وَاللّٰهُ يُحِبُّ الْمُحْسِن۪ينَۚ Allah, muhsinleri; her işinde, her sözünde kendi rızasını gözetenleri sever. Öyleyse geliniz kardeşlerim! Rabbimizin her an bizi gördüğü bilinciyle hareket edelim.
وَاللّٰهُ يُحِبُّ الصَّابِر۪ينَ Allah sabredenleri sever. Sabredenlerle beraberdir. Öyleyse geliniz, hayatın bir imtihan olduğu bilinciyle kendimize sabrı, sükûneti şiar edinelim.
اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُقْسِط۪ينَ Allah, adil olanları sever. Öyleyse geliniz, her daim adaleti yüceltelim. Unutmayalım ki; adalet, güven ve huzurun anahtarıdır. İnsanca bir yaşamın olmazsa olmazıdır.
Kıymetli Kardeşlerim!
Geliniz, şimdi de Rabbimizin sevmediği kulların kimler olduğuna bir bakalım.
اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ الْمُعْتَد۪ينَ Allah, haddi aşanları, taşkınlık yapanları sevmez. Öyleyse bizlere düşen, yıkıcı ve bölücü değil; yapıcı ve birleştirici olmaktır.
وَاللّٰهُ لَا يُحِبُّ الظَّالِم۪ينَ Allah, zalimleri sevmez. Zira zulüm, en büyük günahlardandır. Hak ve hukuku ayaklar altına almaktır. Öyleyse bizlere düşen, her daim zalimin karşısında, mazlumun yanında yer almaktır.
اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُسْرِف۪ينَۙ Allah, israf edenleri sevmez. Öyleyse bize düşen, sahip olduğumuz kazanımları saçıp savurmaktan, Allah’ın vermiş olduğu nimetleri ölçüsüzce kullanmaktan sakınmaktır.
وَاللّٰهُ لَا يُحِبُّ الْمُفْسِد۪ينَ Allah, ifsat edicileri ve bozguncuları sevmez. Öyleyse bizlere düşen, huzurumuza, birlik ve beraberliğimize, kardeşlik ve muhabbetimize hep birlikte sahip çıkmaktır.
اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُسْتَكْبِر۪ينَ Allah, büyüklük taslayanları, böbürlenenleri, kibirlenenleri sevmez. Öyleyse bizlere düşen, tevazu ve vakarla yücelmektir.
اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ الْخَٓائِن۪ينَ۟ Allah, kendisine, Yüce Kitabına, Peygamberine, değerlerine, kardeşlerine ihanet edenleri asla sevmez. Öyleyse bizlere düşen, her türlü ihanetten, ikiyüzlülükten, aldatmaktan uzak durmaktır.
وَاللّٰهُ لَا يُحِبُّ كُلَّ كَفَّارٍ اَث۪يمٍ Allah, küfürde ve günahta ısrar eden hiç kimseyi sevmez. Öyleyse bizlere düşen, Rabbimizin sayısız lütfuna, bizlere yapılan iyiliklere kör, sağır ve dilsiz kesilmekten, nankörlük etmekten sakınmaktır.
Kardeşlerim!
Yüce Rabbimiz, bizleri sevgisine mazhar olan bahtiyar kullarından eylesin. Hutbeme son verirken sizlerle şu bilgiyi paylaşmak istiyorum: Diyanet İşleri Başkanlığımızın, kısa bir süre önce “Halep’te İnsanlık Ölmesin” çağrısıyla başlattığı yardım kampanyasına aziz milletimiz her zaman olduğu gibi yine büyük bir teveccüh göstermiştir. Kampanya kapsamında şu ana kadar yurt içi ve yurt dışından toplam 133 milyon 745 bin TL değerinde ayni ve nakdi yardım toplanmıştır. Toplanan yardımlar, Halepli mazlum kardeşlerimize ulaştırılmakta ve onların yaralarına merhem olunmaya çalışılmaktadır. Yüce Rabbimiz, yapmış olduğunuz yardımlarınızı kabul eylesin. Mazlumların, mağdurların, çaresizlerin ümidi olan ülkemize ve aziz milletimize zeval vermesin.