Diyanet Cuma Hutbesi ve Namaz Saatleri - 7 Aralık 2018 Cuma Hutbesi

Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) 7 Aralık tarihli Cuma Hutbesi'ni yayımlandı. Türkiye genelinde tüm camilerde okutulacak haftanın hutbesi Diyanet tarafından açıklandı. 81 ilde okutulacak 7 Aralık 2018 Diyanet Hutbe ile ilgili detaylar ve 81 il Cuma namazı saatleri haberimizde...

Diyanet Cuma Hutbesi ve Namaz Saatleri - 7 Aralık 2018 Cuma Hutbesi
06 Aralık 2018 Perşembe 14:30

7 Aralık Cuma Hutbesi yayımlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) Haftanın Hutbesi'ni yayımladı. DİB Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 7 Aralık 2018 Cuma günü tüm camilerde okutulacak cuma hutbesinde "Selam: İslam'ın Güven ve Barış Çağrısıdır" konusu işlenecek. Diyanet Hutbe ve vaaz konuları "Selam: İslam'ın Güven ve Barış Çağrısıdır" olarak Diyanet tarafından belirlendi.

Milyonlarca müslüman, her cuma camilere akın ediyor. Diyanet İşleri tarafından hazırlanan ve 81 ilin camilerinde okutulacak Diyanet Cuma Hutbesi belli oldu. 7 Aralık 2018 Cuma günü namaz hutbesi olarak "Selam: İslam'ın Güven ve Barış Çağrısıdır" konulu hutbe idrak edilecek. 

Ankara, İstanbul, Bursa, İzmir ve diğer illerin Cuma Namazı vakitleri merak ediliyor. 81 ilin namaz vakitlerine aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz. 

7 Aralık 2018 Cuma namazı Saatlerini öğrenmek için TIKLAYINIZ

SELÂM: İSLÂM’IN GÜVEN VE BARIŞ ÇAĞRISI

Mübarek Cuma günü, aynı safta bir araya gelen aziz müminler!

Bizi yaratan, yaşatan, türlü nimetlerle donatan Allah’a hamdü senalar olsun! O’nun habîb-i edîbi Muhammed Mustafa’ya salâtü selâm olsun! Resûl-i Ekrem’in pâk ve temiz âline, aziz ve kerim ashabına selâm olsun! Barış ve esenlik dini İslam’a sımsıkı sarılan, etrafına huzur ve güven veren Müslüman gönüllere selâm olsun!

Muhterem Müslümanlar!

Allah Resûlü (s.a.s), emin belde Mekke’den esenlik diyarı Medine’ye hicret için yola çıktığında, Medineli Müslümanlar günlerce hasret ve heyecan içinde onu beklemişlerdi. Nihayet Sevgili Peygamberimizin şehre ulaştığı haberi duyulunca ahali büyük bir coşkuyla yollara döküldü. Herkesin gözü ve kulağı Peygamberimizde, onun mübarek ağzından dökülecek ilk sözlerde idi. Allah Resûlü (s.a.s), o gün kalabalığa şöyle seslendi: “Ey insanlar! Selâmı aranızda yayın, birbirinize yemek ikram edin, insanlar uykuda iken namaz kılın ki, selâmetle cennete giresiniz.”  

Kıymetli Müminler!

“Selâm”, Rabbimizin esmâ-i hüsnâsından biridir. Allah Teâlâ, kullarını selâmete eriştiren, onlara sağlık ve afiyet bahşedendir. Muhammed Mustafa (s.a.s), insanlığı tevhide ve adalete davet eden, Allah’a kulluk etmeye, güven ve huzuru hâkim kılmaya, kardeşçe yaşamaya çağıran son peygamberdir. İslâm, adı üzerinde, barış ve ebedi kurtuluş dinidir. Müslüman ise, elinden ve dilinden diğer insanların güvende olduğu kişidir. 

Değerli Müslümanlar!

Müminlerin birbirlerine “Selâmün aleyküm”, “Allah’ın selâmı üzerinize olsun” diyerek seslendiği her an, selâmın zengin anlam dünyası hayatımıza yansır. Mümin, imanından aldığı huzur ve güveni selâm ile çevresine yayar ve iyi niyetlerini duaya döker.

Selâm, kalabalıklar içinde kendi telaşına düşmüş, belki de birbirine yabancılaşmış insanları tanıştırır ve kaynaştırır. Bir dost selâmı, yalnız olmadıklarını onlara hatırlatır. Kalpleri yumuşatır, kırgınlıkları ortadan kaldırır. Selâm denizi coştuğunda gönüllerden kini giderir. Cennete ulaşan yolda, selâm ile yayılan muhabbetin payı vardır. Nitekim Allah Resûlü (s.a.s), şöyle buyurmaktadır: “İman etmedikçe Cennet’e giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de gerçekten iman etmiş olamazsınız. Yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız.”  

Muhterem Müslümanlar!

Mümin, kâinattaki her varlıkla selâm ve güven ilişkisi kurar; her işinde selâm ve barış dili kullanır. Allah’ın selâmını veren Müslüman, adeta bulunduğu yerde sözleriyle ve davranışlarıyla huzurun teminatı olur. Can yakmaz, gönül yıkmaz, kimseyi hakir görmez, kimsenin onur ve haysiyetini zedelemez, kaba ve kırıcı konuşmaz. Hâsılı Müslüman’ın verdiği selâm kuru bir sözden ibaret değil, bilâkis mana ve maksadına uygun bir iyilik şiarıdır.

Aziz Müminler!

Cenâb-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’de bize şöyle hitap ediyor: “Ey iman edenler! Hepiniz topluca barış ve güvenliğe (yani İslam'a) girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır.” 

O halde, en yakınlarımızdan başlamak üzere selâmı yayalım ve tanımasak da selâm verdiğimiz müminlerin sayısını artıralım. Bir huzur ve bereket duası olan selâmın hakkını verelim. Varlığımızla bulunduğumuz her yere güven ve huzur taşıyalım. Selâmımızla dillerden gönüllere kardeşlik bağları kuralım. Böylelikle misafiri olduğumuz fani dünyayı kavga ve ızdırap yurdu olmaktan çıkarıp sulh ve selâmet yurdu haline getirelim.

1 Tirmizî, Sıfâtü’l-kıyâme, 42. 
2 Tirmizî, Îmân, 12. 
3 Müslim, Îmân, 93.
4 Bakara, 2/208.

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
 

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.