Görmez, ''Gençliğin küpesiyle, dövmesiyle uğraşmayın' demiştim. Ben bunu demeye devam edeceğim. Şekle takılmayın, öze ve ruha yönelin, kalbe girin. Kalbe girdiğinizde sizi rahatsız eden hususlarda, inanın o kişi kendine çeki düzen verecektir zaten. Allah'ın mubah kıldığı alanları daraltmayın.'' dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, üniversitelerin kampüs camilerinde görev yapan din görevlileriyle bir araya geldi.
Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde düzenlenen hizmet içi eğitim seminerinde üniversite camilerinde görev yapan din görevlilerine seslenen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Gençleri yargılamayın, yargılayıcı bir dil kullanmayın. Özel hayatına müdahil olmayın. Küpesine, dövmesine, saçına, sakalına, kıyafetine, kotuna, botuna müdahil olmayın. Bilakis ruhuna, kalbine hitap edin" dedi.
Geçmişte üniversitelerde öğrencilerin ve çalışanların ibadetlerini zor şartlar altında yaptıklarını dile getiren Başkan Görmez, her üniversitede erkek ve kadın öğrencilerin, rahatlıkla ibadetlerini yapabilecekleri mekanların bulunmasının gençlerin geleceği için önemine işaret etti.
Üniversitedeki gençlerle sürekli bir araya geldiğini ve onların sıkıntılarını dinlediğini, gençlerin de eleştirilerini kabul ettiklerini ve bu yönde çalışmalar yapıldığını aktaran Başkan Görmez şöyle konuştu,
“Gençleri yargılamayın, yargılayıcı bir dil kullanmayın…”
Gençlerimiz 'Hayat tarzımızdan dolayı bize ön yargılı bakmasınlar, küpemi görünce dudak bükmesinler, top sakalımı, saçımı görünce beni yadırgamasın' diyor. Daha önce 'Gençliğin küpesiyle, dövmesiyle uğraşmayın' demiştim. Ben bunu demeye devam edeceğim. Şekle takılmayın, öze ve ruha yönelin, kalbe girin. Kalbe girdiğinizde sizi rahatsız eden hususlarda, inanın o kişi kendine çekin düzen verecektir zaten. Allah'ın mubah kıldığı alanları daraltmayın. Allah'ın yasak kıldıklarını ortadan kaldırmak için uğraşın. Allah'ın mubah kıldıklarıyla insanların kendi haline, örfüne, vicdanına bıraktığı alanları daraltırsanız, dini yaşanmaz kılarsınız. Her kim dini zorlaştırırsa ona bağlı mağdur olur yaşayamaz. Din kolaylıktır. Genç dostlarınızla konuşurken sakın dini zorlaştırmaya kalkışmayın. Gençleri yargılamayın, yargılayıcı bir dil kullanmayın. Özel hayatına müdahil olmayın. Küpesine, dövmesine saçına, sakalına kıyafetine kotuna botuna asla müdahil olmayın. Bilakis ruhuna kalbine hitap edin.
Dünyada birçok üniversiteyi ziyaret ettiğini anlatan Başkan Görmez, Türkiye'deki üniversitelerin mabetsiz olmasının kabul edilemez olduğunun üstünde durarak şu ifadeleri kullandı;
“Her üniversitemizin kampüsünde, o kampüsle barışık, öğrencilerimizin kalplerine ruhlarına açık bir mabedin varlığı ülkemizin geleceği açısından önem arz ediyor...”
O fizik okuyan öğrencilerimizin, fiziğin arkasındaki metafizikle tanışması bakımından, matematik okuyan öğrencimizin tabiata, kainata Allah'ın yerleştirdiği kanunların yanında mabette Allah'ın kitabına yerleştirdiği kanunları öğrenmesi ona sadece bir zenginlik kazandırır. Onu mahrum etmez, onu fakirleştirmez. Onu çok daha geleceğe hazır hale gelen, kendi ülkesine yabancı olmayan, kendi ülkesinin tarihiyle, kültürüyle, medeniyetiyle barışık bir insan, bir bilim adamı veya bir yönetici olmasını sağlamaktan başka bir faydası olmaz. Bütün bunlar kendisi için son derece faydalı şeylerdir. Her camimizi her kampüsün içinde, o kampüsün mimarisiyle barışık, bütün öğrencilerimizin kalplerine ruhlarına açık bir mabedin varlığı ülkemizin geleceği açısından da önem arz ediyor.
Başkan Görmez, her din gönüllüsünün sahip olması gereken nitelikleri bulunduğuna dikkati çekerek, üniversitelerde görev yapacak din gönüllülerinin de daha farklı niteliklere ihtiyacı olduğunu belirtti.
Diyarbakır'daki üniversite de okunan hutbeden Yıldız Üniversitesindeki camide görev yapan imam hatibin bilgisinin olması gerektiğini anlatan Başkan Görmez, "ODTÜ'de görev yapan arkadaşımız ile Iğdır Üniversitesinde görev yapan arkadaşımız arasında bir iletişim olmalı. Her birimiz birbirimizin tecrübesinden istifade ederek, yararlanarak farklı uygulamaları, kendi illerimize, kendi üniversitelerimize, kendi camilerimize taşıyabilmeliyiz." diye konuştu.