Hırvatistan'ın, en güneydeki toprakları ile kuzeydeki topraklarını karayolu ile bağlamayı hedeflediği Peljesac Köprüsü, açık denize çıkışını kapatacak olması nedeniyle Bosna Hersek'te tepkiye neden oluyor.
İki komşu Balkan ülkesi Bosna Hersek ile Hırvatistan arasında yıllar önce başlayan "köprü krizi", son günlerde bir kez daha gündeme geldi.
Hırvatistan'ın, en güneydeki toprakları ile kuzeydeki topraklarını karayolu ile bağlamayı hedeflediği Peljesac Köprüsü, açık denize çıkışını kapatacak olması nedeniyle Bosna Hersek'te tepkiye neden oldu. 2000'li yılların başından beri iki ülke arasında zaman zaman krize neden olan köprü projesi, son günlerde bir kez daha bölge kamuoyunu meşgul etmeye başladı.
Adriyatik sahilinin önemli bir bölümünü elinde bulunduran Hırvatistan, Komarna ile Brijesta arasında inşa etmek istediği asma köprü ile topraklarını birleştirmek ve başta Dubrovnik olmak üzere en güneydeki yerleşim birimlerine gideceklere sorunsuz ulaşım sağlamak istiyor.
Bosna Hersek'in denize kıyısı bulunan tek şehri konumundaki Neum ise Hırvatistan'ın güney ve kuzey toprakları arasındaki "engel" olarak görülüyor. Mevcut durumda, Hırvatistan'ın kuzeyindeki şehirlerden karayolu ile güneye gitmek isteyenler, Neum yakınlarında Bosna Hersek'e girip, daha sonra yeniden Hırvatistan'a geçmek, bir başka deyişle iki sınır kapısı geçmek zorunda kalıyor.
Bosna'daki savaşı sona erdiren Dayton Barış Antlaşması'nın görüşmeleri sırasında da Hırvatistan'ın kendi topraklarına katmak için yoğun çaba sarf ettiği ve nüfusunun tamamına yakınını Hırvatların oluşturduğu Neum, merhum Boşnak lider Aliya İzetbegoviç'in direnmesi sonucu Bosna Hersek sınırlarında kalmıştı.
Birçok farklı alternatif gündeme getirilse de Hırvatistan her seferinde Peljesac Köprüsü'nün inşa edilmesinde ısrarcı tavır sergiledi. Öte yandan, başta Boşnak siyasiler olmak üzere Bosna Hersek tarafı ise köprü projesine kesin bir dille karşı çıkıyor. Ülkenin denize kıyısı olan tek şehri konumundaki Neum açıklarına yapılacak bir köprünün, Bosna Hersek'in açık denizlere çıkışını engelleyeceğini savunan Bosnalılar, ayrıca olası bir kriz durumunda da Bosna Hersek'in "hapsedilebileceğini" belirtiyor.
Alternatifler olarak ise daha önce, Bosna Hersek topraklarından geçecek bir koridor, arabalı feribot seferleri ve tünel de gündeme gelmişti.
Büyük finansör AB
AB'ye 2013 yılında tam üye olan Hırvatistan'ın topraklarının bütünlüğü açısından önemli olan köprü projesinin en büyük finansörü de AB.
Avrupa Komisyonu, geçen haziran ayında, köprü projesinin yüzde 85'ine denk gelecek 357 milyon avroluk kısmını karşılama kararı almıştı. Projenin toplam maliyetinin ise 420 milyon avro civarında olması bekleniyor.
55 metre yüksekliğinde ve 2,4 kilometre uzunluğunda inşa edilmesi planlanan köprüde, 4 şeritli karayolu yapılacak. Köprü inşaatının 2022 yılında tamamlanması öngörülüyor.
Hırvatistan tarafı, köprünün inşa edilmesiyle insan ve malların ulaşımının kolaylaşacağını savunuyor.
Hırvatlar kararlı
Son olarak 2013 yılında yoğun bir şekilde gündeme getirilen köprü projesi, son günlerde bir kez daha kamuoyunu meşgul ediyor.
Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkovic, Peljesac Köprüsü'nün inşa edileceğini kesin bir dille vurgularken, Hırvatistan'ın her şeyi uluslararası hukuka uygun yürüttüğünü kaydetti.
Köprünün Hırvatistan karasularında yapılacağına işaret eden Plenkovic, Neum'a giden ya da Neum'dan kalkan gemilerin geçişinin ise kendilerinin garantörlüğünde olacağını ifade etti.
Köprü meselesinin siyasileştirilmemesi gerektiğini de söyleyen Plenkovic, yapılması planlanan köprünün ölçülerinin de Bosna Hersekli yetkililerin 10 yıl önce kendilerinden talep ettiği şekilde olduğunu savundu.
Bosna Hersek karşı çıkıyor
Öte yandan, Bosna Hersek Sivil İşler Bakanı Adil Osmanovic, köprü yapımına başlayabilecekleri konusunda Hırvatistan'a herhangi bir "yeşil ışık" yaktıklarına dair belge bulunmadığını ifade etti.
Daha önceki çalışma grupları tarafından hazırlanan belgelerin geçerli olmadığına işaret eden Osmanovic, bu belgeler baz alınarak köprü inşa edilemeyeceğini kaydetti.
Osmanovic, iki ülke arasındaki karasuları sınırlarının da hala çözülmediğini hatırlatarak "Dolayısıyla bu sorunlar çözülmeden herhangi bir şey inşa edilemez. Bunu, köprü projesine bütçe ayıran Avrupa Komisyonu da bilmeli." dedi.