Eğitimde Öğrenci ile Öğretmen arasındaki hiyerarşi ortadan kaldırılabilir Mi?

 
             Eğitim hayatında insanların yaşadığı birtakım zorluklar vardır. Bunlardan bir tanesi öğretmen ve öğrenci ilişkilerindeki sorundur. Bu sorunların ortadan kaldırılması mümkündür. Okula yeni başlayan küçük yaşta bir çocuk okul hayatına alışmakta zorlanabilir. Bu döneminde öğrenciler öğretmenlerini bir anne ya da baba gibi görebilirler. Bunda bir sakınca yoktur tam tersi samimiyeti arttıran ve çocuğun öğrenme potansiyeline doğrudan etki eden bir durumdur.
 
             İlerleyen zamanlarda lise hayatına başlayan öğrenciler ergenlik dönemlerinde olmaları sebebiyle eğitim hayatlarında bazı zorluklarla karşılaşabilirler. Karşılaşılan bu zorluklar öğretmen ve öğrenci işbirliği ile kolaylıkla çözülebilir. Öğretmen eğer öğrenciyi evladı ya da kardeşi gibi içten duygularla severse bu öğretmen genç öğrenciyi belki de bir yanlıştan döndürebilir. Fakat aradaki bu hiyerarşik durumun devam etmesi saygıyı koruduğu halde sevgi ortamı oluşturmayabilir.
 
 Üniversite hayatına atılan öğrenci artık bu kurumda bir mesleğin eğitimini alacaktır. Bu noktada en önemli olan şey öğretmenin karşısında bulunan öğrenciyi gelecekteki meslektaşı olarak görebilmesidir. Örnek olarak bir üniversite bölümünü ele almak bu durumu daha iyi özetleyebilir. Mimarlık bölümünü kazanan bir öğrenci üniversiteye başladığı ilk andan itibaren mimar olacağı o günü iple çeker. Bu süreçte dersler görür, yeteneklerini arttırır ve yapacağı meslekle ilgili her şeyi öğrenmeye başlar. Bu öğrencinin hocası ile arasında hiçbir şekilde hiyerarşi olmamalıdır.
 
             Hocası öğrenciyi meslektaşı olarak görüp bildiği her şeyi aktarmaya çalışmalıdır. Öğretmen yıllardır çalışıp mesleği için bir şeyler yapmış ve bayrağı bir noktaya kadar getirmiştir. Bu noktadan sonra o bayrağı daha da ileriye götürmek öğrencinin görevidir. İşte bu sebepten dolayı öğretmeni öğrencisini meslektaş olarak görüp onu iyi yetiştirmelidir. Bu da ancak aradaki hiyerarşik yapının ortadan kalkması ile olabilir. Ama asla saygı çerçevesinden çıkmadan bunlar yapılmalıdır.
 
             Unutulmamalıdır ki mimar olan bu birey belki bir gün akademisyen olmayı düşünüp meslektaşlarını eğitmeye başlayabilir. O zaman da bu sorumluluk onun üzerinde olacaktır.