Demirci, farkındalık eğitiminin son hafta açılış programında öğretmenlere seslendiği konuşmasında, ''Göçü yönetmenin en iyi enstrümanı eğitim. Dilimize ve ülkemize yabancı olan, üstelik savaşın travmasını en sert şekilde yaşayan bu çocukların daha hassas şekilde eğitilmeleri konusunda en büyük görev biz öğretmenlere düşüyor.” dedi.
“Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi Projesi” kapsamında, Suriyeli öğrencilere eğitim veren öğretmenlere yönelik düzenlenen farkındalık eğitiminin üçüncü ve son hafta açılış töreni, MEB Müsteşar Yardımcısı Ercan Demirci ve Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Mehmet Nezir Gül’ün katılımıyla Antalya’da gerçekleşti.
Farkındalık eğitiminin son hafta açılış programında, Proje Direktör Yardımcısı Sevgi Ernas tarafından projeye dair tanıtım ve bilgilendirme sunumu yapıldı.
MEB Bakan Danışmanı ve Proje Direktörü Haydar Şahin ise her hafta olduğu gibi son hafta da katılımcıları yalnız bırakmadı ve projenin dünü, bugünü ve sonrasına dair konuşma yaparak ve “Dünyaya insanlık dersi veriyoruz. Ve şu an burada bu etkinlikte bulunma amacımız, zaten başlamış ve hâlihazırda devam eden bu proje sürecinde, siz değerli öğretmenlerimize de katkıda bulunmak. Şimdiye kadar gösterdiğiniz ve bundan sonra da göstereceğiniz çaba için teşekkür ediyoruz, her konuda her zaman yanınızdayız.” dedi.
Proje tanıtım kısa filmi ve kamu spotunun da gösterildiği toplantıda, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Mehmet Nezir Gül öğretmenlere seslendi. Gül konuşmasında Suriyelilerden bahsederek “Bu insanlar bize sığındı. Komşuluk hakkı gereği bu insanlara gerekli desteği sağlamak durumundayız. Ve bu anlamda Türkiye, insanlığın vicdanı oldu. Cumhurbaşkanımızın basiretli, insani ve vicdani duruşuyla açık kapı politikası uygulanması suretiyle Suriyeli kardeşlerimizin daha fazla eziyet görmemesi ve bombalar altında kalmaması için gerekli adımı attı. Bizler de Türk milleti olarak onlara evlerimizi, kapılarımızı ve kucaklarımızı açtık. Her şeyden önce hepimiz insanız ve insanlığın gereğini de görev biliyoruz.” dedi. Gül, konuşmasının eğitime dair olan kısmında ise “Onların burada bulunduğu süre içinde, gerek akademik gerekse mesleki anlamda en güzel biçimde kendi çocuklarımızı yetiştirmeye çalıştığımız gibi, Suriyeli çocukları da geleceğe hazırlamayı görev biliyoruz. Dini farklı şekillerde kullanan kesimlerce yanlış yönlendirilmemeleri ve gençliklerinin heder olmaması için bu çocuklara sahip çıkmalı ve en iyi şekilde eğitim almalarını sağlamalıyız.” diyerek düşüncelerini ifade etti.
Projeye büyük katkılar sunan ve destek veren Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ercan Demirci, öğretmenlere seslendiği konuşmasında, Suriyelilerin ülkemize gelişinden bu yana Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, hükümetinin ve Türk halkının yardımsever, misafirperver yaklaşımından bahsederek “Savaşın girdabından çıkıp ülkemize sığınan Suriyeli kardeşlerimize sınırlarımızı, şehirlerimizi, gönüllerimizi ve okullarımızı açtık. Onlar hayatta ve ayakta kalabilmek için gelmişlerdi ülkemize ve biz onları geri çeviremez ve ölmelerine göz yumamazdık. Çok radikal bir karar verdik ve ülkelerine döndüklerinde ihtiyaç duyacakları eğitim sistemini vadettik onlara. Suriyelilerin yoğun olarak kaldığı şehirleri lokasyon olarak belirledik ve Türkiye’nin nitelikli eğitim sistemiyle buluşmalarını sağlamaya çalıştık. Çünkü, göçü yönetmenin en iyi enstrümanı eğitim. Bu eğitimin daha nitelikli olması için de bu ve benzeri faaliyetleri planladık. Dilimize ve ülkemize yabancı olan, üstelik savaşın travmasını en sert şekilde yaşayan bu çocukların daha hassas şekilde eğitilmeleri konusunda en büyük görev biz öğretmenlere düşüyor.” dedi.
Antalya İl Millî Eğitim Müdürü Yüksel Arslan’ın da katıldığı törenin sonunda MEB Strateji Geliştirme Başkanlığı AR-GE, Kalite ve İzleme Daire Başkanı Mehmet Baki Öztürk, motivasyon konusunda seminer verdi.
Suriyeli öğrencilere eğitim veren öğretmenlere yönelik düzenlenen farkındalık eğitimi, 9 Şubat 2018 Cuma günü sertifika dağıtımıyla sona erecek.