"Tecrübe konuşuyor, İçimizdeki Kahramanlar Projesi" kapsamında düzenlenen programda FETÖ´nün darbe girişiminin bertaraf edilmesinde büyük katkı sağlayan gaziler ve şehit yakınları yaşadıklarını anlattı.
GSB Spor Genel Müdürlüğü ile MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü tarafından Antalya´da koordine edilen programa Millî Eğitim Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı il ve ilçe müdürleriyle çok sayıda vatandaş katıldı. İsmail Hakkı Ürün´ün moderatörlüğünde gerçekleştirilen program Kur´an-Kerim´in okunmasıyla başladı.
Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, darbe girişimine karşı verilen mücadelede çok yakın arkadaşlarının şehit olduğunu anlattı. Toplantıya o gün meydanlarda tanklara karşı direnenlerin katıldığını belirten Tekin, "Bugün burada toplantı yapıyorsak 15 Temmuz günü tankların, uçakların önüne çıkan, alanları dolduran fedakar, cefakar ve ölümü hiçe sayarak direnen halkımız sayesinde." dedi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan da, 15 Temmuz direnişini gerçekleştiren kahramanların 51. kez özel bir programla vatandaşlarla bir araya geldiklerini söyledi. Kahramanların o gece yaşadıklarını Ankara ve İstanbul dışındakilere de birebir anlatma fırsatı bulduğunu vurgulayan Baykan, "Onların bu direnişleri sayesinde bugün buralarda rahatça hareket edebiliyoruz. Onların o gece yaşadıklarını bizlere aktarmasına halkımız büyük ilgi gösteriyor. Bizler bu kaynaşmayı sağlamaya devam edeceğiz. O kahramanların ortaya koydukları çabanın kıymetini çok daha iyi anlaşılıyor." diye konuştu.
Kahramanların hikayeleri
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz´da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde helikopterden açılan ateşle şehit olan Cuma Dağ´ın eşi Rukiye Dağ, o gece yaşananları anlattı. "15 Temmuz´u anlatmaya değil, yaşatmaya geldim. O gün yaşadıklarımızı ancak bu şekilde anlarsınız" diyen Dağ, o gece Ankara´da jet seslerini duyunca içinden "PKK´nın kökünü kazıyacaklar" diye geçirdiğini belirten Dağ, "Oysa bu milletin kökünü kazımaya gelmişler." dedi.
Bir komşularından darbe girişiminde bulunulduğunu öğrendiklerini anlatan Dağ, şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanımızın sokağa çıkın daveti üzerine AK Parti Genel Merkezine gitmek için çıkmayı düşünürken Külliyeye gitmeye karar verdim. Külliye önünde kendi askerimiz diye düşündüğümüz kişiler o gece çok saldırganlardı. Adeta gözlerinden ateş saçıyorlardı. ´Asker Kışlaya´ diye sloganlar atılmaya başlayınca helikopter bizi taramaya başladı. Kimse beklemiyordu. Elimizde sopa dahil şiddet içerecek hiçbir şey yoktu. Aklıma şehadet etmek bile gelmedi. Sadece çığlık attım."
"Onları affetmiyorum"
Eşiyle Külliye önünde buluşmayı düşünürken helikopter saldırısının gerçekleştiğini anlatan Dağ, "Caddede bir cenaze gördüm. Fotoğrafını çektim. Elbiselerden ´Şu yatan benim eşim olabilir´ dedim. Bir özel harekat polisinden rica ederek cesedin yanına götürmesini istedim. Eşimin parçalanmış halini gördüm. O gece orası Türkiye´nin en güvensiz yeriydi. Çatışma nedeniyle eşimin cesedini alamadık." dedi. Bugün hala FETÖ´yu savunanlar olduğunu ifade eden Dağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Peşinden koşanları görüyorum. Hakkımı helal etmiyorum. Ben eşimi başsız defnettim. Başı gövdesinden ayırdıkları için onları affetmiyorum. Onlara maddi manevi bağlı hala kim varsa onlara hakkımı helal etmiyorum. 15 Temmuz´u anlatmaya devam edeceğim. Ömer Halisdemir´leri, Muhammet Yalçın´ları, Halil Kantarcı´ları ve 248 şehidimizin tamamını anlatmak benim görevim. Gençlere 15 Temmuz´u çok iyi anlatalım ki bir daha görmeyelim. Bir daha Ahmetler, Mehmetler solmasın. Ömer Halisdemir´ler solmasın."
"Oyun" diyenlere delil olsun diye...
Darbe gecesi Genelkurmay Başkanlığı´na giren Abdullah İrgin de içeriden cep telefonuyla yayın yaptığını anlattı. Darbe gecesi yaşananları "Oyun" diye dillendirenlere delil olsun diye o görüntüleri çektiğini belirten İrgin, "Benim o gece sosyal medyadan paylaştığım görüntüler birileri tarafından ertesi sabah silinmiş. Bu ihaneti unutturmamak için şehir şehir geziyorum. Ben ne AK Partiliyim ne de devlet memuruyum. Benim tek derdim bu vatanı böldürtmemek, bu bayrağı indirtmemek ve bu ezanı dindirtmemek." dedi.
İstanbul Saraçhane´de darbecilerin açtıkları ateş sonucu iki bacağından vurularak yaralanan milli karateci İsmet Doğan da o gece yaşadıklarını anlattı. Doğan, "Biz o gece vatanı kurtarmaya giderken bazı insanların fırınlar ve banka ATM´leri önünde kuyruklar oluşturduğunu gördüm." diye konuştu.
Program sonunda sanatçı Dursunali Erzincanlı, Ömer Halisdemir için yazdığı "30 kuş" adlı şiiri okudu.