MEB, geçici korunma altında bulunan Suriyeli öğrencilere yönelik koordinasyon toplantısı düzenledi. Kaynak; ''Biz umutsuz, ufuksuz ve mesleksiz bir nesil arkamızda bırakırsak, bunun zararını ne Türkiye´nin atlatması, mümkün ne Avrupa´nın ne insanlığın.''dedi
Millî Eğitim Bakanlığınca Kahramanmaraş’ta bir otelde Türkiye´de geçici korunma altında bulunan Suriyeli öğrencilere yönelik koordinasyon toplantısı düzenlendi.
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak toplantıda yaptığı konuşmada, Halep´in tahliyesine çalıştıklarını, insanlığın bu çağda birbirini rehin alarak hayatını kurtarmanın, kendi hayatını garanti etmenin peşinde olduğunu, hastanın, yaralının tahliyesine bile izin verilmeyen bir anlayışın bulunduğunu belirtti.
2011´de Suriye´de başlayan gelişmelerin Türkiye´yi bugün çok önemli konuları tartışmak noktasına getirdiğini anlatan Kaynak, olay meydana çıktığında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın o zaman bunu "Bir insanlık dramı" olarak gördüğünü kaydetti.
Bugün gelinen nokta itibarıyla 900 bin eğitim çağındaki çocuğun 508 bininin eğitim şemsiyesi altına alındığını vurgulayan Kaynak, onun dışında 2 milyon daha insanın bulunduğuna değindi. 1 milyondan fazla kadın ve ona yakın da erkek yer aldığını anlatan Başbakan Yardımcısı Kaynak, konuşmasına şöyle devam etti:
"Ben hep şunu söylüyorum. Eğer aramızda şimdi gururla bir ensar duygusuyla misafir ettiğimiz bu insanları ufuksuz, umutsuz, mesleksiz bırakırsak, 10 sene sonrayı hepiniz tahayyül edin. Türkiye´de kalsalar da tahayyül edin, Suriye´ye dönseler de tahayyül edin. Ya da olumlu söyleyelim. Bunları bir amaca yönelik meslek sahibi yapmışız, gelecek umudu aşılamışız. Bir vizyon vermişiz. 10 sene sonra Türkiye´de kaldıklarını da hayal edin, Suriye´ye döndüklerini de hayal edin. Bu taraftan da bakalım. Suriye´ye döndüklerinde bilin ki Türkiye´deki kardeşlerinin hem ticari hem siyasi hem ekonomik sosyal her alanda paydaşları. Türkiye´de de kaldıklarında zaten Milli Eğitimimizin amacı o değil mi? Eğitim politikamızın amacı o değil mi? Üretken, verimli, milli benliğine sahip nesiller yetiştirmek. Türkiye´de kaldığında da bu büyük nüfusun 10 sene sonra eğittiğiniz, donattığınız, bir gelecek ufku çizdiğiniz bu kitlenin 10 sene sonra Türkiye´ye hangi katkıları vereceğini düşünün."
Eğitim çağında 508 bin çocuk
Başbakan Yardımcısı Kaynak, 300 mülteci almak için referandum yapan Avrupa ülkeleri varken, Suriye uyruklu 508 bin çocuğu Milli Eğitim Bakanlığının şemsiyesi altına aldığını aktardı.
Bugün medeniyeti temsil ettiklerini söyleyenlerin 300 mülteci için "ret" kararı verdiklerine ve referandumdan "hayır" çıktığına işaret eden Kaynak, yaptıkları işin küçümsenecek bir iş olmadığını anlattı.
Başbakan Yardımcısı Kaynak, "Biz umutsuz, ufuksuz ve mesleksiz bir nesil, arkamızda bırakırsak, bunun zararını bunun çıkartacağı hasarı ne Türkiye´nin atlatması, karşılaması mümkün ne Avrupa´nın ne insanlığın. Kahramanmaraş Geçici Barınma Merkezi´nin açılışına gelen Avrupa Birliği Mülteciler Komiseri´ne ve Avrupa Birliği Ankara Büyükelçisi´ne, ´şimdi 3 milyarlık mali yardım kapsamında birçok bürokratik engel çıkartıyorsunuz´ dedim. Her gecikilen yılın Avrupa´ya açacağı felaket, dünyaya, insanlığa açacağı felaketi belki 30 milyar avroyla telafi edemezsiniz." diye konuştu.
“Ulaşamadığımız son çocuk bizim çocuğumuzdur”
Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ercan Demirci ise, Suriyeli çocukların entegrasyonu ve onların nitelikli eğitim imkânına kavuşması konusunda, hedeflenen sonuçlara ulaşmak amacıyla toplantı düzenlediklerini belirterek, “Millî Eğitim Bakanlığı olarak 2012 yılından itibaren Suriyeli mülteci kardeşlerimizin Ensar Muhacir anlayışından hareketle bir arada yaşamanın bizim için bir lütuf oluğuna inanıyoruz. Suriyeli son çocuğun bizim kendi çocuğumuz olduğu bilinciyle ona ulaşabilmek hususunda hem Allah’ın hem milletimiz hem de insanlık nezdinde kendimizi sorumlu biliyoruz. Ulaşamadığımız son çocuk bizim çocuğumuzdur.” diye konuştu.
Suriyeli mülteci çocukların eğitime erişimi konusunda Bakanlık olarak büyük bir gayret içerisinde olduğunu vurgulayarak, “Şu an itibarıyla sınırlarımız içerisinde yaklaşık 3 milyon Suriyeli bulunuyor. Suriye’deki trajediden kaçan insanlar kendilerine en yakın gördüğü en sıcak bulduğu coğrafyalara akın ediyor. Dolayısıyla Suriyeli mülteci kardeşlerimizin en çok barındığı ülke Türkiye’dir.” dedi.
Suriyeli mültecilerin yüzde 10’u kamplarda, yüzde 90’ı ise şehirlerde yaşadıklarını anımsatan Demirci, Suriyeli çocukların eğitime dahil edilmesi için büyük bir çaba gösterildiğini dile getirerek şunları söyledi: “Bugün itibarıyla 14 bin 742 resmi okulda ve 432 geçici eğitim merkezinde Suriyeli mülteci çocuklarımız eğitim görüyor. Resmi okullarda 172 bin öğrenci eğitim görürken, geçici eğitim merkezlerinde ise 325 bin öğrenci okuyor. Özel okul ve milletlerarası okullarda ise 10 bin civarında öğrenci bulunuyor. Dolayısıyla Türkiye’de toplamda 508 bin civarında öğrencimiz eğitim görüyor.”
Konuşmaların ardından Millî Eğitim Bakanlığına bağlı birimler Suriyeli çocukların eğitimi konusunda yürüttükleri faaliyetlere ilişkin sunumlar yaptı.