Proje Okulları ile ilgili önemli yazılar yazan İbrahim Hakkı Celis "Proje Okulları Devletin Geleceğinin Meselesidir" başlıklı yazı kaleme aldı. Celis proje okulları ile ilgili, "Bu okullarda yetişen öğrenciler yerli bir anlayışla yetiştirilecektir. İdeolojik hastalıklardan uzak, ülkenin ve ülkemizin karıştırılmasında ve siyasetinde istismara açık bir zihniyetten kurtulacaktır." dedi.
İbrahim Hakkı Celis tarafından kaleme alınan "Proje Okulları Devletin Geleceğinin Meselesidir" başlıklı yazı büyük beğeni topladı. Proje okulları ile ilgili yazan İbrahim Hakkı Celis, "Bu okullarda yetişen öğrenciler yerli bir anlayışla yetiştirilecektir. İdeolojik hastalıklardan uzak, ülkenin ve ülkemizin karıştırılmasında ve siyasetinde istismara açık bir zihniyetten kurtulacaktır." dedi.
İşte İsmail Hakkı Celis'in "Proje Okulları Devletin Geleceğinin Meselesidir" başlıklı yazısı;
Son zamanlarda malum medya tarafından sık sık gündeme getirilen proje okullar meselesine bir küçük hikaye ile başlamak isterim.
İki görme özürlü yaprak sarması yiyorlarmış. Görme özürlülerden biri diğerine: "ikişer ikişer yeme " demiş. Diğer görme özürlü: "Sen görmüyorsun ki nereden biliyorsun ikişer ikişer yediğimi ", demiş. Muhatabın cevabı orijinaldir. Ben ikişer ikişer yiyorum da ondan öyle söyledim, demiş.
Malum medyanın bu meseleye bakışı tamamen bu kısa menkıbedeki gibidir. Yıllarca ülkenin en zeki öğrencilerini toplamış öğrencilere bilim yerine sadece ideolojilerini anlatmışlar ve bir medeniyet mimarı millettin ayağına pranga olmaktan ileri gidememişlerdir. Bu gözler edebiyat derslerinin tamamını ideolojik söylemlere ayıran, bu okullarda çalışan öğretmenler gördü. Bir satır bile düşünme üzerine faaliyet yürütmeden salt ideolojik söylemlerle ömür tüketenlere şahitlik etti. Bu okula çalışarak, hak ederek gelmiş baş örtülü bir öğrencinin "Senin burada ne işin var, İmam Hatipe git" ithaflarına maruz kaldığını öğrencinin göz yaşları içerisinde anlatışına tanık oldu. Dini hassasiyetlerine uygun davranmak isteyen öğrencilerin nasıl ötekileştirildiğini, uluslararası hiçbir başarının içinde yer alamayan yetenek abidesi gençlerin ancak küçük başarılarla avutulduğunu, milletin öz kaynakları ile millete yabancı nesillerin yetiştirildiğini gördü.
Milli Eğitim Bakanlığı Proje Okulları zihniyet devrimi ile devletin ve milletin geleceğini inşa edecek neslin kalbi, beyni ve ayaklarının milli olmasını istediği ve bunun yanında bilimsel ve teknolojik gelişmeleri takip eden projeler yapmayı hedefleyen bir okul modeli yapılandırma çalışması yapmaktadır. Çok önemsediği bu çalışmanın da bütün mesuliyetini merkezde toplamaktadır. Türkiye’nin en nitelikli neslinin, en nitelikli öğretmenlerle eğitilmelerine çalışmak için karar vermiştir. Artık bu çocukların yeteneklerinin ortaya çıkarılma zamanı gelmiştir. Yıllarca ( ki bu en az 20 bazen 40 yılı da buluyor) bu okullarda öğrenciler üzerinden ideolojik saltanat süren, bundan başka da bir yeteneği olmayan öğretmenler için tiyatronun sonu gelmiştir. Bunların bu öğrencilere söyleyecek bir tek cümleleri de kalmamıştır. Ayrıca 1 milyona yakın çalışanı olan bir Bakanlıkta bu öğretmenler bulunmaz Hint kumaşı mıdır. Koskoca Bakanlık Bin İki yüz küsür öğretmeni değiştirmek istediğinde hangi güçlüğü yaşayacaktır? Bu öğretmenler yerine yine öğretmenler istihdam edilecektir. Biraz da başka insanların bu okullarda çalışmasının hangi bilimsel zararları vardır? Bu okullar birilerinin tapulu mülkü müdür? Sorular uzar gider...
Öğrenci ve veliler de bu öğretmenlerden haylisiyle rahatsız. Birkaç ideolojik organizasyon dışında karşı bir duruş yok. Hiçbir şey öğretmeyen sadece egosunu tatminle meşgul öğretmenler, onlara da gına getirmiştir. Tek problem öğretmen değişiminin gerçekleştirilmesinde yaşanan sıkıntılar. Eğer Bakanlık bürokratları bu işi okul açılmadan çözebilselerdi. Tüm öğrenciler bu günü kendilerine zulmeden bu öğretmenlerden kurtulma günü olarak kutlayacaklardı. Hala geç kalınmış değil biraz çabayla şu öğretmen değişimleri işini en kısa zamanda tamamlamak lazım.
Yıllardır memleketin yerli insanları iktidar oluyor ama muktedir olamıyordu. Muktedir olmanın yolu devletleri ve milletleri diğer devlet ve milletlerle mücadele edecek insan kaynaklarını yerli kılmaktan geçmektedir. Yıllardır proje okulu diye adlandırdığımız okullarda okuyan ülkenin en parlak beyinleri ülkemiz üzerinde gözü olan emperyalistlerin kontrolu altındaydı. Devleti yöneten irade artık buna dur demek istiyor. Ülkenin en nitelikli beyinlerinin hem milli ve manevi hem de bilimsel ve teknolojik gelişmeleri takip eden, projeler üreten bir nesli yetiştirmek tek ve en büyük gayedir.
Devletleri ve milletleri güçlü kılan ve dünyadaki yerini gelişmiş ülkeler içerisinde sıralamasını belirleyen, ekonomisinin kalkınmasını sanayisinin güçlü olmasını, savunma sanayisinin bağımsız olması ve üretken olmasını en önemli kılan faktör insan kaynağıdır. Bu insan kaynağını eğer milli, manevi ve medeniyetinize uygun yetiştirirseniz o zaman dünyada sizi kimse yönetemez. Devletlerin en büyük sermayesi nitelikli insan kaynağıdır. Bu yetişecek insan kaynağının kafası, gönlü ve aklı milli ve kültürel değerlerinize uygun yetiştirilemiyorsa sömürgeci zihniyetler tarafından yetiştiriliyorsa bundan daha büyük bir düşman aranılmaması gerekmektedir. Bunu 15 Temmuz’da yaşadık. Ülkenin en kabiliyetli çocuklarını eğitimle bize nasıl düşman yaptıklarını bu millet ve devlet yaşadı. Bunları yaşamamak için devleti yöneten iradenin bu nesle sahip çıkması gerekmektedir. Bu nesle sahip çıkmanın en güzel örneği proje okulları örneğidir. Buna karşı çıkanlar aslında yukarıda da açıkladığımız gibi kime hizmet ettiklerini göstermektedir. Proje okullarında bilimsel düşünme terk edilmeyecektir. Bunu söyleyenler sadece laf kalabalığı yapmaktadır. Her aklı başında insan bilir ki başarı çalışmakta, düşünmektedir. Aksi bir eğitim anlayışı olmayacağını herkes bilir.
Çünkü dert başka, bu okullarda yetişen öğrenciler yerli bir anlayışla yetiştirilecektir. İdeolojik hastalıklardan uzak, ülkenin ve ülkemizin karıştırılmasında ve siyasetinde istismara açık bir zihniyetten kurtulacaktır. Rahatsız olmaları da gayet doğaldır. Eğitim, istenilen yönde düşünce ve davranış değişikliğinin yapıldığı kurumlardır. Bu kurumlar yıllarca bu ülkenin kültürüyle ve hedefleriyle örtüşen bir nesil yetiştirmekten uzak bir durumdaydı. Artık buna dur demenin zamanı geldi. Rahatsız olmasınlar da ne yapsınlar. Hizmet ettikleri ve beslendikleri kaynaklar kuruyor. Millet geleceğine artık sahip çıkmak istiyor. Onun için proje okullar meselesi memleket meselesidir. Bu çocuklara sahip çıkmazsak, bunları milletimizin kültür kodlarıyla yetiştiremezsek bu coğrafyada varlığımızı sürdürme şansımız yok.
İbrahim Hakkı CELİS