Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Millî Eğitim Bakanlığı ülkemizin en önemli bakanlıklarından bir tanesi. Hepimiz belki bugünle ilgili çalışmalar yapıyoruz, bunun üzerinde duruyoruz ama Millî Eğitim Bakanlığı, sadece bugünü değil geleceği inşa eden, evlatlarımızı emanet ettiğimiz, milletimizin ve devletimizin geleceğini inşa edecek nesilleri yetiştiren bakanlıktır.” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Millî Eğitim Bakanlığı ülkemizin en önemli bakanlıklarından bir tanesi. Hepimiz belki bugünle ilgili çalışmalar yapıyoruz, bunun üzerinde duruyoruz ama Millî Eğitim Bakanlığı, sadece bugünü değil geleceği inşa eden, evlatlarımızı emanet ettiğimiz, milletimizin ve devletimizin geleceğini inşa edecek nesilleri yetiştiren bakanlıktır.” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Millî Eğitim Bakanlığında, Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz´ın katılımıyla Osman Durmaz Vakfı ile Yozgat Valiliği arasında düzenlenen 16 Derslikli Okul Yapım Protokolü´nün imza törenine katıldı. Bekir Bozdağ, törendeki konuşmasında, hayırsever Osman Durmaz´ın Yozgat´ın yetiştirdiği, kazandığı parayla doğduğu yere, ülkesine, insanına yararlı işler yapmaya çalışan bir iş adamı olduğunu söyledi.
Durmaz´ın köyüne bir okul, ilçeye bir fen lisesi yaptığını, son olarak da bir okul ve yanına da 100 kişilik bir pansiyon yapacağını aktaran Bozdağ, Durmaz´ın okuryazar olmadığı için o dönemde yurt dışına gidişinin de kabul edilmediğini, ancak alın teriyle mala ve kürekle çalışarak hayatında bir zenginleşme sağladığını bildirdi. Bozdağ, şimdi pek çok eğitimli insana iş veren Durmaz´ın kazancı ile pek çok hayırda öncülük ettiğine işaret ederek, Osman Durmaz´a şahsı, Yozgat milletvekilleri ve Çekerekliler adına şükranlarını sundu. Bakan İsmet Yılmaz´a da teşekkür eden Bozdağ, protokol törenine imkan sağlayan Yılmaz´ın, hayırseveri onurlandırdığını, hayırseverler için teşvik edici bir tören düzenlediğini bildirdi.
“Eğitimde daha büyük başarı için fırsat eşitliğinin yanında, imkânları eşitleme noktasında da büyük vazifemiz var”
Eğitimin herkes için en önemli konu olduğuna değinen Bozdağ, şöyle devam etti: "Milli Eğitim Bakanlığı bana göre ülkemizin en önemli bakanlıklarından bir tanesi. Hepimiz belki bugünle ilgili çalışmalar yapıyoruz, bunun üzerinde duruyoruz ama Milli Eğitim Bakanlığı, sadece bugünü değil geleceği inşa eden, evlatlarımızı emanet ettiğimiz, milletimizin ve devletimizin geleceğini inşa edecek nesilleri yetiştiren bakanlıktır. Bu bakanlık ne kadar iyi işlerse bizim bugünümüz de yarınımız da o kadar iyi olur." Bozdağ, hükümet olarak eğitim konusuna verdikleri önceliği sürdürmeye devam edeceklerini, Türkiye´nin bugününün ve yarınının iyi olmasının eğitimde her alanda iyi olmaktan geçtiğini belirtti. Türkiye´de uzun yıllar fırsat eşitliğinin tartışıldığını anımsatan Bozdağ, bugün ülkede eğitimde fırsat eşitliği konusunda yaşanan bir sorunun kalmadığını bildirdi.
Herkese aynı fırsatı verdiklerini ve eşit bir yarışla yol alındığını, kim ne kadar emek verip ter dökerse o kadar mesafe alabildiğini anlatan Bozdağ, geçmişteki katsayı engelleri gibi nedenlerle büyük haksızlıkların bulunduğunu, bunların hepsinin ortadan kalktığını vurguladı. Eğitimde daha büyük başarı için fırsat eşitliğinin yetmeyeceğini, imkânları eşitleme noktasında da büyük vazifeleri olduğuna işaret eden Bozdağ, "Her yerde öğretmenimizi eşit sayıda bulundurma imkanını evlatlarımız için sağlayamazsak, iyi fiziki mekanlarda eğitim alma imkanını ve diğer teknolojik donanımı sağlayamazsak, o zaman imkanları eşitlemediğimizde fırsat eşitliğinin adil sonuçlar doğurması da beklenemez." dedi. Bozdağ, iktidarları döneminde yapılan en önemli işlerden birinin, fırsat eşitliğini sağlamanın ötesinde Türkiye´de her alanda olduğu gibi eğitim alanında da imkânları eşitleme noktasında attığı tarihi adımlar olduğuna dikkati çekti.
"Milletin geleceğini güçlü bir şekilde inşa edeceğiz"
Çocukluğunda anaokul, kreş gibi mekanların ancak özel statüde ve büyükşehirlerde bulunduğunu aktaran Bozdağ, "Şimdi bakın Hakkari´de, Erzincan´da, Yozgat´ta, Türkiye´nin her yerinde okul öncesi eğitime çocuklarımızı alabiliyor, onları eğitecek öğretmen ve fiziki mekanlar bulabiliyoruz." diye konuştu. Bakan İsmet Yılmaz´ın eğitimin, anaokulunun ardından daha küçük yaşlara çekileceği yönündeki sözlerine değinen Bozdağ, böylece milletin geleceğini güçlü bir şekilde inşa edeceklerini vurguladı.
"110 yeni üniversite kuruldu"
Bozdağ, ortaöğretimde çok büyük işler yapıldığını, öğretmen sayısı, derslik sayısı, bilgisayar sınıfları, internet gibi her alanda büyük bir değişimi hayata geçirdiklerini aktardı. Yükseköğretimde 76 olan üniversite sayısının 186´ya çıktığına işaret eden Bozdağ, hükümetleri döneminde 110 yeni üniversitenin kurulduğunu söyledi. Başbakan Yardımcısı Bozdağ, daha önce üniversitelerin büyük şehirlere toplandığını ve okumak için bu şehirlere gelmek zorunda kalındığını anımsatarak, "Eğitimdeki tekelleşmeyi kıran ve tüm illeri bir kültür ve bilim merkezine dönüştüren Türkiye´nin 81 ilini de bilim ve kültürde rekabete sokan adımları hükümetlerimiz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde attı." ifadesini kullandı. "Kampüs şehirler oluşturacağız", "Bölünmüş yollarla Türkiye´yi birbirine bağlayacağız", "Hızlı tren yapacağız" dediklerinde herkesin dalga geçtiğini aktaran Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu: "(Ne ile yapacaklar? Olsa zaten biz yapardık) diyorlardı. Ama gelinen noktada bölünmüş yollar oldu, hızlı tren oldu, havaalanları oldu, toplu konut oldu, eğitim oldu şimdi her ilin üniversiteleri oldu. Bazı illerde ise birden fazla üniversiteler oldu. Bunun anlamı, her ilde onlarca akademisyen, bilim insanı, kültür insanı, sanat insanı demektir. Bunlar, o ilin kültürel hayatını da sosyal hayatını da pek çok anlamda değiştirecek hatta yeni geleneklerin oluşmasına, bazı geleneklerin de hızla değişmesine de yol açacaktır."
"Türkiye´de lise mezunu olmayan tek bir vatandaşımız olmayacak"
Bekir Bozdağ, Türkiye´nin 81 iline üniversiteyi götürdüklerini ifade ederek, “Artık lise mezunu olmayan tek bir Türk vatandaşı yoktur, kalmayacaktır da. Zannedersem 2012´den itibaren Türkiye´de lise mezunu olmayan tek bir vatandaşımız olmayacak. Biz bütün bu adımları atarken her yerde vatandaşın eğitime erişimini ve eğitimin ona sağladığı imkânları çoğaltmaya ve dolayısıyla tüm il ve ilçelerimizi, beldelerimizi ve köylerimizi eğitimde rekabete katmaya özen gösteriyoruz. Bundan sonra da bu devam edecektir."
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz´a, daha önceki bakanlıklarında yaptığı başarılı hizmetlerinden dolayı teşekkür ederek, Yılmaz´ın, Millî Eğitim Bakanlığında da büyük bir farkındalığı ortaya koyduğunu, çalışkanlığıyla, ürettikleriyle milli eğitimin daha ileriye gitmesine katkılar verdiğini bildirdi. Bozdağ, Yılmaz´ın bundan sonra da katkılarının devam edeceğine inandığını belirterek, "Yozgat´ın her meselesinde de Yozgat´a, Yozgatlıya Yozgatlı gibi sahip çıktı. Onun için şükranlarımı sunuyorum." dedi.
“Bir insanın memleketine, insanına yapabileceği en büyük iyilik eğitime yapılan yatırımdır”
Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ise eğitim ailesine değer katan Osman Durmaz´a ve vakfın yöneticilerine teşekkür etti. Bir insanın memleketine, insanına yapabileceği en büyük iyiliğin eğitime yaptığı yatırım olduğuna işaret eden Yılmaz, hayırsever Durmaz´ın da bu yatırımı yaptığını belirtti.
Evlatlara daha güçlü, daha kalkınmış bir Türkiye bırakmayı hedeflediklerini ifade eden Yılmaz, bunun şartının da eğitimi ileri götürmek olduğunu söyledi. Yılmaz, her alanda bir gayretin bulunduğunu belirterek, "Cephede de bir mücadele var, sınırda da mücadele var, sınırın ötesinde de var ama içeride de hem yoksullukla hem cehaletle savaş var. Yoksullukla, cehaletle savaşta çok büyük mesafe katettik. Ama daha henüz yapmamız gerekenler var." diye konuştu. Yoksulluğu, cehaleti yenmenin yolunun eğitimden geçtiğini vurgulayan Yılmaz, "Himmetin yüceliği imandan gelir." sözünü anımsattı. Yılmaz, "her şeyi yaptık" diyenlerden olmadıklarını, Türkiye genelinde kaliteli eğitim vermek için eğitimin alt yapısının tamamlanması gerektiğini bildirdi. Bakan Yılmaz, eğitimin alt yapısı tamamlanmadan kaliteli eğitimden bahsetmenin mümkün olmayacağını ifade etti.
“İkili eğitimi kaldırabilmek için Türkiye´de 58 bin dersliğe ihtiyaç var”
İlkokulu ve liseyi 70 kişilik sınıfta okuduğunu aktaran Yılmaz, kalabalık sınıflarda kaliteli eğitimden söz edilemeyeceğini vurguladı. Türkiye genelinde sınıf ortalamasının 24´e, Yozgat´ta ise ilkokul seviyesinde 25´ten 15´e düştüğünü bildiren Yılmaz, bunun dünyada eşine az rastlanan bir rakam olduğunu vurguladı. Yılmaz, Başbakan Yardımcısı Bozdağ´ın gerçek ihtiyacın ortaya çıkması için kent ve köylerdeki sayıları ayırmak gerektiği yönünde talebinin olduğunu aktararak, kendisinin de aynı fikirde olduğunu söyledi. Kent merkezlerindeki derslik sayısını orada yaşayan öğrencilerle, kırsal kesimlerdekileri de ayrı değerlendirmek gerektiğini ifade eden Yılmaz, bu ayrımı yapacaklarını belirtti. Başbakan Binali Yıldırım´ın talimatı ile ikili eğitimin kaldırılması, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması, bir yabancı dilin iyi öğrenilmesi yönündeki çalışmalara değinen Yılmaz, "Öğrencinin kaliteli eğitime ulaşması için okul öncesi eğitimi önce bir yıl diyoruz ama bir yılı başardıktan sonra iki ve üç yıla çıkarmak üzere bu eğitimi yaygınlaştıracağız." ifadesini kullandı. Bakan Yılmaz, ikili eğitimi kaldırabilmek için Türkiye´de 58 bin dersliğe ihtiyacın bulunduğunu belirterek, "Şu anda 47 bin dersliğin inşaatı devam ediyor. 11 bin açık var." bilgisini paylaştı.
Okul öncesi eğitimde öğrenci sayısı 300 binden 1 milyon 400 bine ulaştı
Okul öncesi eğitimde 2002 yılındaki öğrenci sayısının 300 bin dolayında olduğunu, şimdi 1 milyon 400 binin üzerinde çıktığını belirten Yılmaz, "5 yaşa ilişkin ortalamayı yüzde 90´a çıkardığımızda bu sefer 4,5 yaşı yüzde 90´a çıkaracağız. Ondan sonra da 3 yaşı da daha sonra alacağız." dedi. Yabancı dil ağırlıklı eğitimi 800´e yakın okulda 100 bine yakın öğrenci ile pilot olarak başlattıklarını dile getiren Yılmaz, bir yılın sonunda diğer okullara da bu eğitimleri yaygınlaştıracaklarına değindi. Bakan Yılmaz, çevre, ulaşım, sağlık, enerji, sosyal devlet, toplu konut başta olmak üzere her alanda geçmişten daha iyi durumda bulunmanın sebebinin eğitim olduğunu vurguladı. Yılmaz, "Hedefimiz, herkesin işi, aşı olsun, evi olsun ve evlatlarımıza aldığımız Türkiye´den daha güçlü, daha refah içinde bir Türkiye’yi bırakalım. Bunun da şartı eğitimin kalitesini artırmak." diye konuştu.
Hayırsever Osman Durmaz da, okul görmediğini ancak bunu gidermek için elinden geldiğince okullara hayır işleri yapmaya devam edeceğini, protokolü imzalanan okulu en kısa sürede biteceğini kaydetti.