Türkiye´de her 4 kişiden 1´inin öğretmen olmak istediğini vurgulayan Yılmaz, öğretmenlerin ve öğrencilerin eğitimden memnun olduğunu belirtti. Yılmaz, "Öğretmenlere, ´Öğretmen olmasaydınız ne olurdunuz?´ diye sorun. Alacağınız cevap, ´Yeniden öğretmen olurdum." ifadesini kullandı.
Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Türkiye´de her 4 kişiden 1´i öğretmen olmak istiyor. Bu yeni yayınlandı, OECD´den. Genelde Türkiye aleyhine, negatif bir şey olduğunda hemen uluslararası raporlar bunu söylüyor. Burada iyi bir olgu var. OECD ortalaması yüzde 5 iken bizde yüzde 25." dedi.
Bakan Yılmaz, Bursa programı kapsamında çeşitli ziyaretlerde bulundu. Eğitim şartlarını geliştirmek için mevcut okulları yenilediklerini ve son dönemde 282 bin derslik yapıldığını belirten Bakan Yılmaz, "Türkiye´de derslik başına düşen öğrenci sayısı 36 iken 24´e düştü. Türkiye´de 28 öğrenciye 1 öğretmen düşerken, şimdi 17-18 öğrenciye bir öğretmen düşüyor. Bazı meslek okullarında 12-13 kişiye bir öğretmen düşüyor." diye konuştu. Türkiye´de ikili eğitimin tamamen kaldırılacağını dile getiren Yılmaz, Türkiye´nin 58 bin derslik ihtiyacının 45 bininin şu an yapıldığını, kalan 13 bin derslik ihtiyacının devlet-millet gayretiyle ilerleyen dönemlerde giderileceğini anlattı. Yılmaz, öğretmenlerin ve öğrencilerin eğitimden memnun olduğunu vurgulayarak, "Öğretmenlere, ´Öğretmen olmasaydınız ne olurdunuz?´ diye sorun. Alacağınız cevap, ´Yeniden öğretmen olurdum." ifadesini kullandı.
"Türkiye´de her 4 kişiden 1´i öğretmen olmak istiyor"
OECD ülkelerinde "Kim öğretmen olmak ister?" diye bir anket çalışması yapıldığını aktaran Yılmaz, şunları kaydetti: "Yüzde 2-3 gibi oranların çıktığı ülkeler var. Mesela Rusya´da 15 yaş üzerinde yüzde 2 gibi bir oran çıkıyor. Türkiye´de ise 100 kişiden 25 kişi. ´Kim öğretmen olmak ister?´, ´Who wants to become a teacher?´ diye. Bunda, Türkiye birinci. Türkiye´de her 4 kişiden 1´i Türkiye´de öğretmen olmak istiyor. Bu yeni yayınlandı, OECD´den. Genelde Türkiye aleyhine, negatif bir şey olduğunda hemen uluslararası raporlar bunu söylüyor. Burada iyi bir olgu var. OECD ortalaması yüzde 5 iken bizde yüzde 25. Yayınladığımız ´Öğretmen Strateji Belgesi´ndeki bir unsur da öğretmenin toplumdaki algısını daha da iyileştirmek. İşte toplumda öğretmenlik algısının çok iyi olduğunun göstergesi budur."
Yılmaz, 10. Kalkınma Planı´nda eğitimle ilgili alt komisyon raporlarında "eğitime harcanan kaynağın OECD ülkelerinin ortalamasına yaklaştırılması" diye bir tavsiye kararı olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti: "OECD ülkelerinde eğitime harcanan miktar yüzde 5,2. Türkiye şu anda milli gelirden yüzde 6,2´sini eğitime harcıyor. Ben, gerçek rakamın bunun da üstünde olduğunu düşünüyorum. Geçmişte OECD ülkelerinin gerisindeydik. Avrupa´da bizden daha fazla, iddiayla ve bilerek söylüyorum; eğitime bizden daha fazla ayıran hiçbir ülke yok. Bu sefer ´Bunu doğru yere mi harcıyorsunuz?´ deniyor. Bu kaynağın yüzde 80´ine yakını öğretmenlere. Öğretmen, eğitimin en önemli yatırımı, unsurudur. Kitap, derslik, akıllı tahta olmasın ama öğretmen varsa ders yapılır. Öğretmen varsa sıcak hava olması kaydıyla kırsala da çıkılabilir. Harman yerine de götürüp öğretmen ders anlatabilir. Akıllı tahta, kitap, her şey var ama öğretmen yoksa ders işlenmez."
"Eğitim, eleştirisiz olmaz"
Eğitim alanında hizmetlerin eskiye oranla kat kat arttığına dikkati çeken Yılmaz, "Avrupa´dan her alanda ileriyiz ama bir alanda gerideyiz. O da okul öncesi eğitimdeydi. Şimdi 5 yaş için okullaşmada yüzde 90´ları yakalıyoruz. Gelecek yıl, 4-5 yaş için yine bu rakamı hedefleyeceğiz. 2015´te yayınlanan Millî Eğitim Bakanlığı Stratejik Belgesi´nde, 2019´da 5 yaş için okul öncesinde okullaşma oranının yüzde 90 hedef konulmuş. Hedefi yakalarız. Bunun çoğunluğunu da son 2 yılda başardık." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye´nin her alanda iyi bir noktada olduğunu ifade eden Yılmaz, "Eğitimde eleştiriler var ama eğitim eleştirisiz olmaz. Her dönemde var. Dünyanın neresine giderseniz gidin eğitimle ilgili mutlaka eleştiri var. Eleştiri, eğitimin kötü olduğunu göstermez." dedi.
Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi gelmiş birisi, ´Türkiye, çağın ihtiyaçlarını karşılayamıyor.´ diyor. Doğru değil. Çağın ihtiyaçlarını karşılayamasa Türkiye, 2002´de toplam milli gelir açısından İsveç, İsviçre, Hollanda´nın gerisinde, şimdi ise İsveç, İsviçre, Hollanda´nın önünde. Hatta satın alma gücü paritesi bakımından Hollanda´nın 2, diğer ülkelerin de herhalde 3 kat önündeyiz. Bu, eğitim olmadan olmaz, ileri gitmez. Türkiye´de bu dönemde en iyi giden şeylerden biri eğitim. Bunu içeridekiler eleştiriyor. Eleştirildiği zaman hiç kimse kalkıp benim gibi savunmuyor. Eğitimi savunmayınca herkes, ´Bu gerçek mi?´ diyor. Bugün Türkiye´de ne başarı varsa arkasında eğitim var, ne eksiklik varsa onun da arkasında eğitim var. Eksikleri gidermenin yolu da eğitimden geçiyor."
Bakan Yılmaz, daha sonra Bursa Valisi İzzettin Küçük ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş´ı da ziyaret etti.