Eğitim Öğretime Başlarken

“ Her duanızda gözyaşlarınız temizlesin günahlarınızı.

Ve siz yeniden başlayın sevmeye…

Her yeni başlangıç yeni bir umut taşır kainata,

Her yeni umut ise, geleceğe atılmış bir adım, geçmişe vurulmuş bir damgadır.”

Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak demiştik, 15 Temmuzdan sonra. Evet yarın okullar yeni bir maratona başlıyor. Bütün okullar 15 Temmuz gecesi yaşanan şanlı direnişi anlatacak, konuşacak. Aziz milletimizin, üzeri küllendiği için yok oldu zannedilen, vatanı için, özgürlüğü için neler yapabileceğini, tüm dünyaya bir kez daha gösterdiğini anlatacak.

Anne babaların yakındığı, özellikle biz öğretmenlerin sıklıkla dile getirdiğimiz, daha doğrusu yakındığımız bir konuda, 15 Temmuz gecesi boşa çıktı. 

Neydi o yakındığımız konu?  Şöyle ki;  çocuklarından, gençlerinden, öğrencilerinden, sürekli olarak yakınan ebeveynler, büyükler, öğretmenler neredeyse yeni nesilden ümidini kesmişlerdi. 15 Temmuz gecesi iman dolu göğsünü siper eden her yaştan insanın, ama özellikle gençlerin şanlı direnişi bütün o yakınmaların boşuna olduğunu gösterdi bize. Hep tarih kitaplarından okurken, dinlerken, vatanı için, bayrağı için, inancı için ecdadının neler yaptığını, belki iç geçirerek, nerde o ruh, nerde bugün bizim gençliğimiz diyorduk.

Ama gördük ki, İnandığı değerleri için gerektiğinde her şeyini seve seve feda eden bu aziz millet, 7’den 70’e  sahip olduğu erdemi henüz kaybetmemiş. Üzeri küllenen iman ateşinin, yeniden harlanması için, içimizdeki urlu, hastalıklı, unsurların temizlenmesi için, birlik ve beraberliğimizin yeniden perçinlenmesi için, Yeni Türkiye yolculuğundaki bu milletin yeniden, kararlı emin adımlarla şahlanması için, dışımızdaki düşmanların kirli yüzünün otaya çıkması, maskelerinin bir kez daha düşmesi için, bu kirli oyun, ilahi bir lütuf olarak oyuncularının başına geçmiş, ayaklarına dolanmıştır.

Anne-babalar, veliler, tüm ebeveynler,  öğretmenler, yetkililer!

Unutmayın insana yapılan hiçbir yatırım boşa gitmez. Yalnız insanoğlu çok aceleci olduğu için, insana, çocuğa, öğrenciye verdiği eğitimin karşılığını hemen görmek istiyor. Hayır hayır. İnsana yapılan yatırımın karşılığı mutlaka var. Ama bunu görmek için sabretmek gerekiyor.
Çok “yaramaz bir çocuk” olan Enes b. Malik’e sabreden göklerin öğrencisi, Yeryüzünün öğretmeni olan Hz. Muhammed (as) gibi.

İman varsa imkan var. Dünya hayatına gözünü açan her çocuk, kıyamete kadar insanoğlundan, asla ümidin kesilemeyeceğinin en büyük delilidir. Alemlerin Rabbinin, dünyaya gönderdiği, kainatın gözbebeği, yaratılışların en şereflisi insan ve onun bu şerefe layık bir varlık olarak yetiştirilmesi, yani eğitim, kıyamet saatine, anına kadar devam edecektir.

Tam burada efendimiz (sav)’in şu sözü zihnimize şimşek gibi çakıyor:

 “ Kıyametin koptuğunu görsen dahi, elindeki fidanı toprağa dik.”

 Değil kainatın gözbebeği insan, bir fidan bile olsa, ondan ümidini kesme.
 
Eğitimde feda edilecek, gözden çıkarılacak, üzeri çizilecek, ümit kesilecek hiçbir fert yoktur. Bunun en bariz örneğini, yine Peygamber Efendimizin hayatında görüyoruz. O mesajını iletmek için hiçbir insanın üzerini çizmedi. Filancadan hiçbir şey olmaz, onunla boşuna uğraşmayayım, boş yere zaman kaybı, demedi. Ebu Cehil ’in dahi, ayağına 100 defadan fazla gitti. Önemli olan Ebu Cehil ’den bir sonuç almak değil; dünyaya gözünü insan olarak açan her bir ferdin, kâinatın gözbebeği olarak değerli olduğunu bilmek ve ona eğitim adına, inanç adına ulaşmak, bizim insani ve İslami görevimizdir.

Büyük medeniyet yolculuğundaki Yeni Türkiye’nin, bu yoldaki en önemli adımı eğitimdir. Eğitimin her aşamasında sorunlarını çözmüş bir Türkiye, hedefine çok daha güçlü, çok daha emin adımlarla ulaşacaktır. Eğitimdeki sorunların en doğru ve öncelikli olarak sıralanması ve çözümlerinin hızla hayata geçirilmesi ayrı bir köşe konusudur. 

Yeni eğitim öğretim yılının öncelikli olarak, eğitimcilerin, eğitim politikalarının, okulların, okul idarecilerinin, öğrencilerinin sorunlarının doğru tespitinin ve acil çözümünün uygulandığı bir dönem olmasını, bunun için herkesin, elini, yüreğini taşın altına koymasının önemini vurgulamak isitiyorum.

Aksi halde,eğitimin sorunlarını öncelikli olarak halletmemiş bir Türkiye, tarihi fırsatları kaçırıp yerinde saymaya devam edecektir. ÖNCE EĞİTİM…