TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Emrullah İşler, "Bütçede milli eğitime, gençliğe ayrılan payın büyüklüğü bizi mutlu etti." dedi.
TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Emrullah İşler, 2019 yılı bütçesinde milli eğitime, gençliğe ayrılan payın büyüklüğünün kendilerini mutlu ettiğini söyledi.
İşler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AK Parti hükümetlerinin imza attığı devrim niteliğindeki icraatların bir tanesinin de milli eğitim alanında olduğunu vurgulayarak, bu alanda gerek okulların fiziki şartlarının iyileştirilmesi gerek okul sayılarının artırılması gerekse de milli eğitim bütçesinin büyümesinin sağlandığını anlattı.
AK Parti hükümetleri döneminde milli eğitime ayrılan bütçenin yıllara göre kademeli olarak arttığına dikkati çeken İşler, 2002'de genel bütçeden milli eğitimin aldığı payın 6,95 olduğunu, yıllara oranla artan genel bütçeyle birlikte eğitimin 2019'da yaklaşık yüzde 12 pay elde ettiğini belirtti.
Milli eğitimin, bütçelerde aslan payını almasının, AK Parti'nin eğitime verdiği önemi gösterdiğini dile getiren İşler, şöyle konuştu:
"Şu anda çok sayıda yeni okul yapılıyor. Ankara'da bir kısmı hizmete alınan ve yapımı devam eden 350'nin üzerinde okul var. Biz fiziki şartları iyileştirerek, tam gün eğitim sistemine geçmeyi hedefliyoruz. Bunun için de 2019'u tarih olarak ortaya koyduk. Küçük şehirlerde bu tam gün eğitime geçildi. Ankara, İstanbul gibi büyük şehirlerde nüfustaki ciddi artıştan dolayı bu sisteme geçilememişti. Tüm tedbirleri alarak tam gün eğitime geçilmesi için gerekli adımları atıyoruz."
2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'nin, tasarruflar çerçevesinde hazırlandığına değinen İşler, sağlıkta ve eğitimde çok fazla tasarruf yapma lüksünün olamayacağını ifade etti.
İşler, "Çok şükür ki bu bütçede de milli eğitime, gençliğe ayrılan payın büyüklüğü bizi mutlu etti." diye konuştu.
Eğitimde kalitenin artırılması için tam gün eğitim sistemine bir an önce geçilmesi gerektiğinin altını çizen İşler, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla tam gün eğitim sistemine geçilmenin hedeflendiğini, bu plan doğrultusunda Ankara, İstanbul'un yanı sıra büyük şehirlerde çok derslikli okulların inşa edildiğini vurguladı.
Kaliteli eğitim için fiziki ortamın hazır olması gerektiğine işaret eden İşler, "Bu sisteme geçtikten sonra biz hala kaliteden şikayet ediyorsak o zaman başka şeylere bakmamız lazım. Eğitimdeki kaliteyi artırmak, çocuklarımızı artık sınavlardan kurtararak okuyan, düşünen, sosyal hayatı olan nesiller yetiştirmek durumundayız." ifadesini kullandı.
İmam hatip okulları
İmam hatiplerin bir ihtiyaçtan doğduğunu anımsatan İşler, İslam ülkeleri içerisinde mukayese edildiğinde, Türkiye'de verilen din eğitiminin yeterli olmadığını söyledi.
Son yıllardaki hamlelerle açılan imam hatip okulları ile tüm okullarda Kur'an-ı Kerim ve siyer derslerinin seçmeli olarak müfredata konulmasının din eğitimindeki ihtiyacı kısmen düzelttiğini belirten İşler, şöyle devam etti:
"Burada bir ihtiyaç var. İnsanlarımız dinini öğrenmek istiyor. Okullarımızda insanlarımıza, çocuklarımıza gerçek ve doğru İslam'ı öğretmek bir fırsattır. Bu yapılmadığı takdirde toplumda din adına yozlaşmaların olduğunu bir kısım şarlatanların toplumda dini istismar ettiklerini görüyoruz. Geldiğimiz noktada mevcut durumun yeterli olduğunu dahi düşünmüyorum. Çok daha fazlası yerine getirilerek, İslam'ın ne olduğu ve dinin gerçek kaynakları olan Kur'an ve sünnetin ne anlam ifade ettiği topluma en güzel şekilde öğretilmesi gerekmektedir. Bu laikliğe aykırı bir durum değildir. Laikliği, biz batıdan aldık. Batı ülkelerinde çocuklar anasınıfından itibaren kiliseye götürülerek her türlü din eğitimleri verilir, bu durum karşısında hiç kimsenin de sesi çıkmaz. Ben 21'inci yüzyılda hala laiklik adına din eğitimini yasaklamaya kalkanlara hayret ediyorum. Artık bu yanlışı savunmaktan vazgeçmek durumundadırlar. Aslında bizde birileri laiklik maskesi altında, İslam'ın kutsallarına ve ritüellerine karşı çıkmaktalar. Bunun adı laiklik değildir, doğrudan din düşmanlığıdır. Bunu çok net olarak ortaya koymak durumundayız."
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan, 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi, TBMM Başkanlığına sunulmuş, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerine 949 milyar 25 milyon 615 bin TL, özel bütçeli idarelere 73 milyar 771 milyon 848 bin TL, düzenleyici ve denetleyici kurumlara 6 milyar 536 milyon 982 bin TL ödenek verilmesi teklif edilmişti.
Eğitime yaklaşık 114 milyar TL bütçe ayrılması talep edilmişti.
TBMM Plan Bütçe Komisyonunda, 7 Kasım Çarşamba günü, Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu, Türkiye ve Orta-Doğu Amme İdaresi Enstitüsü, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı, Yükseköğretim Kalite Kurulu ile 129 üniversitenin bütçesinin görüşülmesi planlanmıştı.