Sözleşmeli personel olarak çalışan hemşire, 2013 yılında memur kadrosuna atandı. Hemşirenin, eş durumu mazeretiyle beş yıllık süre dolmadan başka kuruma nakline imkan tanıyan İdare Mahkemesi kararı Danıştay tarafından onandı.
Sözleşmeli personel olarak çalışan ve 6495 sayılı Kanun'la memuriyet kadrosuna atanan hemşire, Çanakkale Gökçeada'da görev yapması dolayısıyla Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu emrine atanması için bağlı çalıştığı Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğünden muvafakat istedi. Hemşirenin bu talebi reddedildi. Hemşire kararı öğrendikten sonra rektörlükteki işleminin iptali için Sivas İdare Mahkemesinde dava açtı.
Hemşire, İdare Mahkemesinden olumlu karar aldı.
Mahkeme aldığı kararda, Anayasa'nın, ailenin korunmasına ilişkin 41. maddesinde, "Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır" denildiğine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda ise atama ve değiştirmelerde aile birliğinin korunmasının ilke olarak benimsendiğini vurguladı.
Kararda davacı hemşirenin eşinin Gökçeada Kara Kuvvetleri Komutanlığı 5. Komando Alayında görev yaptığı, kurumda "stratejik personel" statüsünde bulunduğu, bu yüzden kendisinin tayin isteme yetkisinin olmadığı belirtildi. Ayrıca, Gökçeada'nın "3. bölge görevi" sayıldığı, Sivas'ın da "3. bölge görevi" kabul edildiği, aynı bölgede iki defa görev yapamayacağı için asker eşin Sivas'a atanabilmesinin mümkün olmadığı da kaydedildi.
"Bu durumda, aile birliğinin ancak davacının, eşinin yanına gitmesi halinde sağlanabileceği, aile birliğinin korunması amacıyla davacının Kamu Hastaneleri Kurumuna atanması amacıyla muvafakat verilmesi gerekirken, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır." denilen kararın ardından Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğü, İdare Mahkemesinin bu kararını Danıştayda temyiz etti.
Danıştay ise İdare Mahkemesinin kararının dayandığı gerekçenin hukuk ve usule uygun olduğuna ve bozulmasını gerektirecek bir durum bulunmadığına hükmederek kararı onadı.