Davutoğlu’nun, başbakanlıktan alınması şu an gündemin en önemli maddesi. Herkes, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakan Davutoğlu’nu neden partinin başından ve başbakanlıktan aldığını merak ediyor.
Öyle ya!
Davutoğlu Cumhurbaşkanı’nı rahatsız edecek ne yapmış olabilir?
Uzun süre yol arkadaşlığı yapmış bu iki isim neden ters düşsün?
Acaba söylendiği gibi iktidar gerçekten bozar mı?
Başbakan iktidar sarhoşluğuna mı kapıldı, Erdoğan’la bir iktidar kavgasına mı girdi? Erdoğan’a alternatif olup onun gücünü sınırlamaya mı çalıştı?
Zannımca medyaya böyle bir izlenim verilse de gerçek durum daha farklı. Davutoğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bir iktidar kavgası verebilecek kadar güç meraklısı olduğunu kimse iddia edemez.
Ancak Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olan Ak Parti’de, Erdoğandan ve Erdoğan’ın temsil ettiği İslami çizgiden rahatsız olan bir grubun da olduğu biliniyor.
Bunlar güç, Ak Parti ve Erdoğan’da olduğu için güçten uzaklaşamayan öte yandan dünya görüşü olarak bu çizgiden uzak olan sessiz bir grup.
Yanlış anlaşılmasın Davutoğlu’nun bunlarla hiçbir hiçbir işi ve ilgisi yok. Sayın Davutoğlu da Cumhurbaşkanı’yla aynı hassas İslami çizgiden geliyor.
Ancak Ak Parti içindeki liberal-liboş takım Erdoğan’a karşı olamayınca Davutoğlu’na taraf olmaya başladılar. Davutoğlu istemese de partideki Erdoğan karşıtları için bir cazibe merkezi oldu.
Bunun ilerde sıkıntı olacağını gören Erdoğan da zamanında bir müdahale ile Davutoğlu’nu gönderdi.
Yani Erdoğan’ın hamlesi şu ana değil ileriye yönelik bir hamleydi.
Şu an pekiyi anlaşılmasa da Erdoğan siyasi hayatının en önemli ve doğru kararlarından birini verdi.
Bunu geçmişte Has Parti lideri Numan Kurtulmuş ve Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu’nun Ak Parti’ye katılma olaylarına benzetebiliriz.
Bu iki isimden özellikle Numan Kurtulmuş o zaman için değil ama ilerisi için alternatif olma ihtimali taşıyordu. Erdoğan ismi kendi safına katarak ileride yaşayabileceği sıkıntıları erkenden çözdü.
Zannediyorum Cumhurbaşkanı’nın bir özelliği de sorunları ortaya daha çıkmadan çözebilmesi, engelleyebilmesi.
Siyasi tarihimizi çok iyi bilen Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki Serbest Cumhuriyet Fırkası tecrübesini de şüphesiz çok iyi biliyordur.
Mustafa Kemal kendisine göstermelik bir muhalefet kurmak için yakın arkadaşı Fethi Okyar’ı görevlendirir. Fethi Bey, Mustafa Kemal’le hiçbir problem yaşamasa da- Atatürk karşıtları için- partisinin ve kendisinin bir çekim ve toplanma merkezi olduğunu şaşırtıcı şekilde görür. Hemen de gereğini yaparak partiyi kapatır.
Erdoğan yine siyasi dehasını göstererek ilerde büyük sıkıntı yaratacak bir durumun önüne geçmiştir. Bunun ispatı da medyadaki ve parti içindeki Erdoğan karşıtlarının hüznüdür.
07 Mayıs 2016, 12:06
-
-
-
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
irfan - 9 yıl önce
Bu sebeplerden biri olabilir. Ancak daha derin işlerin olduğu da bir gerçek. Her ne sebep olursa olsun Sn.Davutoğlu kendine yakışanı yapmıştır. Korkum o ki ileride Abdüllatif Şener gibi birilerinin doldurulması ilə hareket etmesidir.
Murtaza ULUBAY - 9 yıl önce
BU İŞLER HEP BÖYLEDİR. ŞEHZADELERİN DE BAŞLANGIÇTA HİÇ BİRİNİN BİR TALEBİ YOKKEN ZAMAN İLE BİRİLERİNİN POHPOHLAMASI İLE AYAKLANMIŞLAR VE SONUNCU HÜSRAN İLE BİTEN SONUÇLAR ALMIŞLARDIR.