Ergenekon'dan Bir Kez Daha Çıkışın Arifesinde


Bayram Akyüz

Bayram Akyüz

22 Mart 2017, 20:33

Orta Asya kültüründe ve biz Asya kavimlerinde efsanelerin ve mitlerin yoğun bir anlatım gücü ve tesiri vardır. Doğu aslında her yönüyle kadim efsanelerin üzerine inşa edilmiş bir medeniyettir. Evreni ve yaratılışı anlamaya çalışan bir kavmin acziyetini ete kemiğe büründürmesidir mitoloji. Büyük kavgaların içinde bulunmuş Türk milletinin düşman karşısında erime noktasına gelmesi ve akabinde zümrüdüanka kuşu misal yeniden küllerinden doğuşunun eskimeyen hikayesidir Ergenekon. Düşman saldırısında son neferine kadar mücadelesini sürdüren ve son nefesin de verildiği ana kadar bitti demeyen bir milletin destansı öyküsüdür. Sarp dağları aşmayı, bilinmeyeni aramayı imkansızı zorlamayı adet edinmiş bir kavmin asla pes etmeyişi... Sonra yeniden Rezzak'ın bol rızıklarıyla diriliş... Gün gelir her türlü elbise artık dar gelir. Yırtar tüm urbalarını sığmaz enginlere taşar. Kırar esaretin bütün zincirlerini. Dört yana haber salar : Söyleyin tüm dünyaya Aşinalar geri geldi. Bu uğurda dağ eritmek gerekirse eritilecektir o dağ. Kim demiş ki bu mümkün değildir. Asıl fetih imkansızı mümkün kılmak değil midir? Ancak bunu düşünenler Akşemsettin olur icra edenler Fatih. Ancak önce dağın eritilmesi lüzumu hissedilmelidir. Sineler ummanlara sığmamalı yeni başka ufukların sevdasına kapılmalıdır. Bir sevdayı yüreğine nakşedemeyen küçük olsun benim olsun diyen bir  fikir asla Ergenekon'dan çıkamayacaktır. Mahkumdur etrafı yüce dağlarla çevrilmiş kültür çöllerinde yaşamaya.

Binlerce kez düştük Ergenekon'un aşılmaz girdaplarına. Düştük lakin oradan çıkmasını da hep bildik. Bazen Ergenekon okumaktan düşünmekten uzak bir nesildi. Bazen heva ve heveslerinin ardında sürüklenen yığınlar. Bazen kendi çıkarlarını her şeyin üstünde gören, rakipleri zarar görsün de ordu, millet ne olursa olsun diyen  yöneticiler, zalimler, acımasızlar...Binlerce kez Ergenekon'un sarp kayaları çevreledi de etrafımızı temiz tertemiz pâk alınlar bir koç misali kendini feda etti, parçaladı o demir prangaları. Son birkaç yüzyıldır yine Ergenekon'a düşürdüler bizi. Cahilliğin, taassubun, kültürsüzlüğün iyileşmez hastalığına düçar ettiler. Hasta adam dediler sonra, yakında ölecek evlatlarının mirasına konanlım. Her bir evladımız bir yerlerde acı içinde kıvrandı kıvrandı... Acının adı bir gün Filistin oldu Bosna oldu, başka bir gün Musul, Halep. Binlerce yıllık İslam mabedi Elaksa 'nın sesi kısıldı. Sustu ezanlar. Çiğnendi haremi namusun her bir bendi. Artık Ergenokon'un dağları üzerimize üzerimize gelmeye başladı. Evet Ergenekon'dan bir kez daha çıkmanın iştiyakı tüm bedenimizi sardı.

Yine bir Ergenekon'dan çıkmanın arifesindeyiz. Etrafımıza sarılmış bütün tuzakları bozacak bir kudrete ulaştık. Demir dağın etrafına koca koca ateşleri yaktık. Surda bir delik açtık. Mukaddes mi mukaddes. Artık belanın nereden geleceğinin bir kıymeti yok. Hoş düşman da düşmanlığını gizlemiyor eski zamanlardaki gibi. Kavga aşikar her yönüyle. Ya biz galip geleceğiz ya da bilmem kaçıncı Haçlı Seferini yapanlar. Baharın gelişiyle çıkıyoruz Ergenekon'dan son bir adım kaldı.

Haber salın dört bir yana, Türkler Ergenekon'dan çıktı.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.