Başbakan Yardımcısı Bozdağ, ADD'nin 27 Mayıs'la ilgili paylaşımına ilişkin, "ADD, darbeci bir zihniyete sahip olduğunu, darbeyi ve darbecileri kutsayarak ortaya koymuştur." dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Akdağmadeni Belediye Başkanlığını ziyareti öncesinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Atatürkçü Düşünce Derneğinin (ADD) sosyal medya hesabından, "Türk Silahlı Kuvvetleri, bundan yarım yüz yıl önce, anayasa ve hukuk dışına çıkmış bir siyasal iktidara karşı direnme hakkını kullanmış ve ülke yönetimine el koymuştu. Ordunun arkasında milletin desteği vardı." şeklinde paylaşımda bulunulduğunun hatırlatılması üzerine Bozdağ, bu paylaşımın ADD'nin düşüncesinin ne olduğunu gösterdiğini belirtti.
Bozdağ, "ADD, darbeci bir zihniyete sahip olduğunu, darbeyi ve darbecileri kutsayarak ortaya koymuştur." diye konuştu.
Bunun Atatürk'e de büyük bir saygısızlık olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Orada Atatürk'ün ismini kullanarak kendisine yer, yuva edinenler, Atatürk'ün hatırasına da Atatürk'ün Türkiye'yi getirdiği noktaya da çok büyük bir saygısızlık yapmışlardır." ifadesini kullandı.
Bozdağ, 27 Mayıs 1960 darbesinin demokrasiye indirilen ilk darbe olduğunu söyledi. Darbeyle masum bir başbakanın ve bakanların haksız bir şekilde idama gönderildiğini hatırlatan Bozdağ, bunu kutsayacak, övecek, takdir edecek bir zihniyetin ancak köhnemiş zihniyet olduğunu bildirdi.
"İnce'nin yaptığı yanlış"
Bozdağ, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin, TRT'ye yönelik açıklamalarının ardından İzmir'de TRT aracına saldırıda bulunulduğunun hatırlatılması üzerine, "İnce'nin efelenerek, kabadayılık yaparak, tehdit salarak yer edinmeye çalıştığını, bunun da yanlış olduğunu" belirtti.
İnce'nin, TRT'yi uzun süredir konuşmalarında hedef gösterdiğini vurgulayan Bozdağ, bu hedeften motive olan bazı kişilerin TRT'nin aracına saldırdığının görüldüğünü aktardı.
Bozdağ, "İnce bu konuşmalarına devam ederse yarın onun konuşmalarından gazlanan bazı kendini bilmezlerin daha büyük suça karışmaları söz konusu olabilir." dedi.
"Kışkırtmalarla milletin evlatlarına suç işlettirmesinler"
Herkesi sağduyulu olmaya, konuşmalarında insanları, kurumları hedef almadan projeleri anlatmaya davet eden Bozdağ, TRT'ye yapılan saldırının ifade hürriyetine, basın özgürlüğüne yönelik olduğuna işaret etti.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, TRT söz konusu olduğunda bazı medya kuruluşlarının sustuğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Başka bir gazeteye, televizyona dün TRT'ye yapılan saldırının bir benzeri olsaydı herhalde medya kuruluşları, medya temsilcisi sivil toplum örgütleri açıklama üstüne açıklama yapardı. 'İfade hürriyetine, televizyona, basın özgürlüğüne, medya hürriyetine saldırı' diye yeri göğü inletirlerdi. Onlar demokrat geçiniyorlar, 'Biz gelirsek medya daha özgür olur.' diyorlar ama görüyorsunuz daha gelmeden medyanın sesini kısmak için kaba kuvvete başvuruyorlar. Bunlar faşist anlayışın ortaya çıkardığı görüntülerdir. Bunu kınıyorum, lanetliyorum ama böyle tehditlerle veyahut kışkırtmalarla milletin evlatlarına suç işlettirmesinler. Bu tür eylemlerin hepsi suçtur, karşılığı vardır. Savcılıklar bunlarla ilgili gerekli adli işlemleri anayasa, yasa gereği yapmak zorundadır. Suça karışanları Muharrem İnce de kurtaramaz."
"Delil tartışması yapıyor"
Bir gazetecinin, İnce'nin, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesine yönelik iddialarını hatırlatması üzerine Bozdağ, İnce'nin söylediği şeylerin yeni olmadığını, geçmişte söz konusu iddiaları bir gazetenin haber yaptığını bildirdi.
"Gönderilen evrakın tercüme edilmediğine, usule aykırı hazırlandığı"na yönelik birtakım tezviratların ortaya çıkarıldığına değinen Bozdağ, gönderilen evrakın ABD-Türkiye arasındaki ikili anlaşmaya uygun olduğunu söyledi.
Bozdağ, evrakın İngilizce tercümesinin de yapıldığını, usul şartlarına riayet edildiğini vurguladı.
Uluslararası iade taleplerini Adalet Bakanlığının yaptığına işaret eden Bozdağ, bu konuda Adalet Bakanlığının uzman olduğuna dikkati çekti.
Bozdağ, "Adalet Bakanlığından bunu daha iyi bilen kimse yok. Muharrem Bey de yanındakiler de bilmez. Çünkü ömrü hayatlarında bir tane iade dosyası nasıl hazırlanır görmemişlerdir." ifadesini kullandı.
Avukatlarının da iade dosyası gördüğünü düşünmediğini belirten Bozdağ, Adalet Bakanlığının iade talebini usulüne uygun yaptığının altını çizdi.
"ABD tarafı FETÖ'yü kucağında beslerken, Türkiye'ye iade etmemek için direnirken, Türkiye'den gönderilen evrakların üzerinden bir delil tartışması yapıyor." diyen Bozdağ, gönderilen iade dosyalarının, geçici tutuklama dosyalarının tamamında yer alan delillerin hepsinin anlaşma şartlarındaki standartta olduğunu vurguladı.
Bozdağ, başka ülkelerden yapılan iade taleplerinde bile Gülen'in iade dosyasında yer alan delillerden daha güçlü delil olmayacağını, ABD'nin FETÖ elebaşı Gülen'i iade etmemek için direndiğini belirtti.
ABD'nin iade konusunda samimi davranmadığını aktaran Bozdağ, "ABD çok net bir şekilde FETÖ'yü iade etmemek için elinden geleni yapmaktadır." dedi.
Bozdağ, ABD Adalet Bakanlığının Türkiye'den gönderilen evrakı adli makamlara iletmediğini hatırlattı.
"ABD'nin borazanlığını yapıyor"
İnce'nin ABD'nin çıkarlarını savunduğunu, FETÖ'nün menfaatine açıklamalar yaptığını belirten Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Siz Usame Bin Ladin makamında olan bir FETÖ'yü nasıl Pensilvanya'da besliyorsunuz, onu neden iade etmiyorsunuz.' diye ABD'ye kükreyeceğine, ABD'den aranan bir telefonla Türkiye'ye kükrüyor, ABD'den bilgi, belge, delil isteyeceğine, onların dediğine kayıtsız şartsız inanıyor, Türkiye'den bilgi belge istiyor. Bilgi, belge kendisine gösterilince bu sefer utanmadan yalanına yeni bir yalan ekliyor, usulüne uygun değilmiş. Usulüne uygun olduğu gösterilince emin olun başka bir yalan söyleyecektir. Şu anda Muharrem İnce FETÖ konusunda çok net söylüyorum, ABD'nin borazanlığını yapmaktadır."
"Muharrem İnce kullanılmaya çok müsait birisi, telefon ediyorlar, kullanıyorlar. Belki biri işletiyor da olabilir." diyen Bozdağ, İnce'nin FETÖ'yü himaye eden ABD'ye söz söylemesi, "Türkiye'nin haklı talebine neden cevap vermiyorsun? Bu FETÖ'yü neden bu kadar himaye ediyorsun?" demesi gerektiğini ifade etti.
Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuyla ilgili bir televizyon kanalında açıklama olabileceğini söyledi.
Almanya'daki HDP mitingine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Bozdağ, 24 Haziran'daki seçimlerle ilgili Avrupa ülkelerinde, ABD'de, İsrail'de de heyecanın dorukta olduğunu belirtti.
Bozdağ, Türkiye'nin kendi cumhurbaşkanını ve parlamento üyelerini seçeceğine işaret ederek, Türkiye'nin seçiminin, derdinin Almanya'yı neden gerdiğini, telaşlandırdığını anlamanın mümkün olmadığını dile getirdi.
Almanya'nın seçim çalışmalarını yasaklama kararını anımsatan Bozdağ, adil ve objektif görünme gereği bile duymadan Almanya'nın PKK'lılara miting yapma imkanı verdiğini bildirdi.
"Haddini millet bildirecek"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk toplumuyla buluşmasına engel olanların, PKK'nın elebaşlarının telekonferansla mitinge katılmalarına izin verdiğini aktaran Bozdağ, bunun Alman hükümetinin Türkiye'deki seçimlere bakışını ve müdahale edişini gösterdiğini ifade etti.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Türkiye'nin seçimlerine müdahale etmek isteyenlerin milletten en büyük cevabı sandıkta alacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Türk halkı içişlerine karışılmasından, seçimlere müdahale edilmesinden ve müdahale edici tutumlar takınılmasından son derece rahatsızdır. Biz de rahatsızız. Buradan aziz milletimize bir kez daha sesleniyorum, diyorum ki Alman hükümetine en büyük cevabı sandıkta verelim. Allah'ın izniyle 24 Haziran'da, Berlin'in üzüldüğü Ankara'nın sevindiği bir seçim sonucu ortaya çıktığı zaman bunların yaptıkları bütün Türkiye aleyhtarı çalışmalar boşa gidecektir. Ben milletimize güveniyorum, inanıyorum. Avrupa'nın bu çifte standardına en güzel cevabı sandıkta Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'ye verilen oylarla milletimiz verecektir, haddini de millet bildirecektir."