İngiltere Başbakanı Cameron, "İngiliz halkının reformun sağlandığı bir AB'de daha güvenli olacağına inanıyorum. Ülkemin AB'de kalması için kampanya yürüteceğim" dedi.
(AA) - İngiltere Başbakanı David Cameron, Avrupa Birliği (AB) ile varılan ve ülkesinin birlikle ilişkilerini yeniden düzenleyen anlaşmadan sonra, Birleşik Krallık'ın AB'de kalması yönünde kampanya yürüteceğini söyledi.
Cameron, ülkesinin AB üyeliğiyle ilgili yürüttüğü yeniden müzakereler kapsamında Brüksel ile iki gündür süren pazarlıkların ardından varılan anlaşmayla ilgili basın toplantısı düzenledi.
Birleşik Krallık'a AB içinde "özel bir statü" verilmesi için müzakereler yürüttüğünü ifade eden Cameron, bir anlaşmaya varıldığını, Londra'ya dönerek, sabah kabineyi bu konuda bilgilendireceğini kaydetti.
"Önemli kazanımlar elde ettik"
Cameron, varılan anlaşmayla, AB göçmenlerinin sosyal yardım sisteminden faydalanmalarına katı kısıtlamalar getirileceğini ve Avro Bölgesi dışında bulunan ülkesinin ekonomisinin korunmasıyla ilgili önemli kazanımlar elde ettiklerini dile getirdi.
İngiltere Başbakanı, "Avrupa'nın işimize yaramayan kısımlarının dışında yer alacağız. Açık sınırların, ekonomi kurtarma paketlerinin, avronun ve İngiltere'nin yer almak istemediği düzenlemelerin dışında yer alacağız" dedi.
Anlaşmaya ilişkin detaylara değinen Cameron, 28 AB üyesinin tümünün egemenlik, ekonomi yönetimi, rekabet ve göç başlıklarında talep ettiği reformlara onay verdiğini kaydetti.
"Anlaşma yasal olarak bağlayıcı"
Şirketlerin, avro kullanarak ticaret yapmak istemeleri durumunda Avro Bölgesi'ne yerleşmeleri zorunluluğunun anlaşmayla kalktığına dikkati çeken Cameron, "İngiltere ya da AB üyesi olmayan bir ülke, kuralların ihlal edildiği kanaatine varırsa, acil koruma sistemini devreye sokabilecekler" değerlendirmesinde bulundu.
Cameron, anlaşmanın yasal olarak bağlayıcı olduğunu belirterek, Avrupa'nın daha rekabetçi hale getirilmesi çerçevesinde, AB'nin ilk kez "rekabetin birliğin gerekli amacı olduğunu" kabul ettiğini söyledi. AB'nin İngiltere üzerinde uyguladığı ve ticaretin yavaşlamasına neden olan bürokratik zorunlulukların da azalacağını dile getiren David Cameron, anlaşmayla hedeflenen bir diğer konunun da AB içindeki yoğun göçü azaltmak olduğunu ifade etti.