24 Haziran seçimlerine 7 gün kaldı. Yönetimde yapılacak olan değişiklikler vatandaşlarca merak ediliyor. 24 Haziran 2018 seçiminden sonra ülkenin yönetim sisteminde yeni bir sayfa açılacak; Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile tanışacak. İşte detaylar...
Türkiye, 24 Haziran seçimi sonrasında, Parlamento'nun önemi ve ağırlığının daha da artacağı, yönetim sisteminde yeni bir sayfanın açılacağı döneme girecek.
AA muhabirinin derlemelerine göre, 24 Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçiminden sonra Meclis yeni bir döneme gireceği için, Türkiye'nin yönetim sisteminde yeni bir sayfa açılacak. Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile tanışacak.
27. Yasama Dönemi'nde Meclis çalışmalarının nasıl olacağını, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi altyapısının nasıl kurulduğu ve yeni dönemde Türkiye'nin yönetim biçiminin nasıl olacağı şu şekilde özetlenebilir:
TBMM Genel Kurulunda 21 Ocak 2017 tarihinde kabul edilen Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna uyum amacıyla, 25 Nisan 2018 tarihinde Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kabul edildi. Bu kanunla 24 Haziran sonrasında Türkiye'nin yeni yönetim sistemi ve bunun nasıl olacağı ile ilgili hususlar belirlendi.
Buna göre, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde sert kuvvetler ayrılığı ilkesinin benimsenmesine bağlı olarak yürütme yetkisi cumhurbaşkanına, yasama yetkisi de TBMM'ye ait olacak. Yürütme, Meclis'in tamamen dışında olacak, böylece yürütmenin yasama üzerindeki baskısı ortadan kalkacak.
Tasarı yerine teklif görüşülecek
Mevcut sistemde bakanlıklarda hazırlanan tasarılar Başbakanlık tarafından Meclis Başkanlığına sunuluyor, komisyon ve TBMM Genel Kurulu'nda görüşüldükten sonra yasalaşıyordu.
24 Haziran seçiminden sonra devreye girecek yeni sistemde ise Başbakanlık olmayacağı için Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan teklif TBMM Başkanlığına sunulacak ve yine aynı şekilde komisyon ile Genel Kurul'da görüşüldükten sonra yasalaşacak.
Tasarılar mevcut sistemde bakanlıklarda hazırlandıktan sonra Meclis'e sevk edildiği için o tasarıların belli bir arka plan çalışması vardı. Bakanlıklar tasarıyı Başbakanlık aracılığıyla Meclis'e sunmadan önce o konu hakkında hazırlık çalışması yaparken ilgili sivil toplum kesimlerinin görüşlerini alıyor, akademisyenlerle görüşmeler yapıyordu.
Yani arka planda bir mutfak çalışması yürütülüyor, o çalışma tamamlandıktan sonra tasarı Meclis'e sevk ediliyordu. Tasarı da Meclis'e geldiği zaman, bu hazırlıklar büyük ölçüde ilgili bakanlıklarda tamamlandığı için, Meclis bu tasarıyı hazırlanan metin üzerinden görüşüyor, sadece önergelerle üzerinde değişiklik yapıyor ve bu da yeterli oluyordu.
Yeni sistemde ise o arka plan çalışması Meclis'teki çalışmalarda, komisyonlarda gündeme gelecek. Artık söz konusu mutfak, arka plan çalışması Meclis dışında olmayacak, o çalışmaların hepsi Meclis'te komisyon aşamasında yapılacak. Bir kanun teklifinin çeşitli sivil toplum kuruluşları, paydaşlar ya da akademisyenlerle görüşülmesi, tartışılması gibi hususlar komisyonlarda gerçekleştirilecek.
Bu da Parlamento'nun önemini daha da artıracak ve gerçek anlamda tüm paydaşların katılımıyla yasama faaliyeti yapmasını sağlayacak.
Meclis, Hükümetin hazırladığı tasarıların onay merci, o tasarıları belli bir süre içerisinde yasalaştıran bir merci gibi hareket etmekten ziyade kendisi sıfırdan bütün aşamalarıyla kanun hazırlama süreci yaşayacak.
Meclis'i çok partili yoğun mesailer bekliyor
24 Haziran seçiminde ittifak yapan partilerin baraj sorunu olmayacak, bu da 27. Yasama Dönemi Parlamento'sunda önceki dönemden daha çok partinin temsil edilmesini sağlayacak.
AK Parti ve MHP "Cumhur İttifakı"; CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti (Kurumsal kimliği ile seçime katılmayan Demokrat Parti İYİ Parti'ye destek verecek) ise "Millet İttifakı" adı altında seçime birlikte girdikleri için ittifak yapan partilerin aldıkları oyların toplamının yüzde 10 seçim barajını aşması halinde, ittifaktaki her parti barajı aşmış sayılacağından Meclis'te temsil edilebilecek.
26. Yasama Dönemi'nde Parlamento'da temsil edilen parti sayısı (AK Parti, CHP, HDP, MHP ve son olarak kurulan İYİ Parti) 5 idi. İttifak yapan partilerde baraj sorunu olmayacağı için 27. Yasama Dönemi Meclis'inde AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti ve barajı aşması halinde hiçbir ittifakta yer almayan HDP'nin yanı sıra Millet İttifakı'nda yer alan Saadet Partisi ile milletvekili adaylarına AK Parti listelerinde yer verilen Büyük Birlik Partisi'nin yer alması bekleniyor.
Bu durumda yedi partinin yer alacağı tahmin edilen Parlamento'da, temsil oranı daha da artmış olacak. Böylece yeni dönemde Meclis çalışmalarının daha yoğun olması bekleniyor. Siyasi partilerin TBMM Başkanlık Divanı'ndaki temsil oranları da aldıkları milletvekili sayısına göre belirlenecek.
Parlamento'da grup kuran partilerin de artması durumunda, komisyonlardaki ve TBMM Genel Kurulu'ndaki konuşmalar ve söz hakları gruplara göre belirlendiği için Meclis mesaileri yoğun olacak.
Cumhurbaşkanı, Devlet Başkanı olacak
Bundan sonra, Cumhurbaşkanı ve TBMM seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılacak. Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilecek ancak cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilecek.
Yeni sisteme göre, Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması ve genel seçime bir yıl veya daha az süre kalması halinde cumhurbaşkanı seçimi, makamın boşaldığı günden sonra gelen 60. günü takip eden ilk pazar günü TBMM genel seçimiyle birlikte yapılacak.
27. Yasama Dönemi'nde Parlamento'da 550 yerine 600 milletvekili görev yapacak.
Bundan sonra TBMM seçimleri 4 yılda bir yerine, 5 yılda bir cumhurbaşkanı seçimiyle aynı gün yapılacak. Daha önce 25 yaşında olan ve seçilme yeterliliğini taşıyan vatandaşlar milletvekili olabiliyorken yeni dönemde 18 yaşındaki gençler de milletvekili olabilecek.
Yeni sistemde Cumhurbaşkanı "Devlet başkanı" olacak, yürütme yetkisini üstlenecek, Başkomutanlığı temsil edecek. Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atayacak ve görevlerine son verecek.
Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilecek. Ancak kanunda açıkça düzenlenen konularda kararname çıkaramayacak.