3 milyon memur için yeni dönem-Memura Performans Karnesi

Üç milyon memur için ömür boyu garantili iş dönemi sona eriyor ve yerine performans dönemi başlıyor. Bakan Müezzinoğlu, “Memurluk artık tapulu mal olmayacak” dedi.

3 milyon memur için yeni dönem-Memura Performans Karnesi
21 Şubat 2017 Salı 19:59

Hükümet, devlet memurluğunda Performans Karnesi dönemine geçiyor. Böylece artık memurluk kimsenin tapulu malı olamayacak ve kamu çalışanları bu güvence ile rahat rahat hareket edemeyecek.

Yeni dönemde kamu kurumlarına garantili iş dönemi yerine 8 başlıkta beş yıllık karneye dayalı esnek bir yapı getirilmesi planlanıyor. 

Kamu personel reformu ile yöneticiler dâhil tüm memurlar için performans değerlendirmesi yapılacak. Bu uygulamayla artık memurlara hem hizmet alan vatandaş hem de amirleri not verecek. Yani artık kamu memuru vatandaşı keyfi olarak oyaladığı taktirde vatandaş o memurun notunu düşürme şansına sahip olacak.

Performans ölçümü iş bilgisi, kalitesi, iletişim, işbirliği, görev bilinci, iş alışkanlıkları, disiplin-kurallara uyma, gelişime açıklık ölçütleri ile yapılacak. 

Performans değerlendirmesi ile artık çalışan memur ile çalışmayan memur ayırt edilebilecek. Performans notları yıl sonunda memura karne olarak verilecek ve notu yüksek olan memura daha yüksek maaş ödenecek.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, kamu çalışanı reformuna ilişkin şu açıklamalarda bulundu;

"Bu ülkede kamu çalışanı reformunu başarmamız lazım. Kamu çalışanı reformuyla ilgili uzun süredir çalışmalarımız var, çalıştaylar yapıyoruz ve bu yine referandumdan sonra gündemimize alacağız. Kamu çalışanı reformu içinde bir bütüncül düzenleme yapabilirsek, taşeron çalışanlarımızı bunun içinde çözeceğiz. Ama baktık ki olmuyor, hani bizim kamu çalışanımız zaten yamalı bohça gibi, işte 657, sözleşmeliler, kısa süreli sözleşmeliler, mevsimlik işçiler, 4A, 4B, 4C gibi rakamlar. Dolayısıyla bunu yeniden düzgün, şeffaf, güvenceli, sürdürülebilir, geliştirilebilir bir yapıya kavuşturmayı arzu ediyoruz, bunun içinde de taşeron işçilerimizi, çalışanlarımızı bu kapmamda değerlendireceğiz. O nedenle uzun süredir onlara diyorum ki, sabırlı olun ve sizi de bu masanın içinde, bütüncülün içinde verilen söz çerçevesinde çözme gayreti içinde olacağız. Bütüncül aldığımızda mutlaka çerçeve bu bütünün içinde farklı olacak, ama bir yeni yama yapalım dersek, o zaman yeni yamanın çerçevesi farklı olacak. O nedenle o detayı bugünden şöyle olacak demem mümkün değil. Bu çalıştaylarda biz kamu çalışanı reformu yapmayı başaracaksak, bunun içinde verilen söze uygun onların hak ve hukukunu koruyan bir yapıda sistemin bütüncüllüğü içinde çözeceğiz, dolayısıyla o bütüncüllük içinde görünecek. Ama az önce dediğim gibi, 4A, 4B, 4C, bunlara da bir statü koyacağız ve o statüye göre yeni bir format çıkacak. Ama dediğim gibi hangisi yapacağımızın şeyi çalıştaylardan sonra netleşecek ve bunu daha çok referandumdan sonra konuşacağız.

657 Sayılı Kanun kapsamında iş güvencesinin tapulu mal gibi olmasını doğru bulmuyorum. Memurun kendisini geliştirmesinin yolu açılmalı, liyakati, performansı değerlendirebilmeli. Yani şimdi kamuya girdiğinde 30 yıl önce, ben 1982 tıp mezunuyum, 86 ihtisaslıyım, dahiliye uzmanıyım, 86’daki dahiliye uzmanlığımı geliştirip, geliştirmediğimi ölçmeyen bir sistem, yalnız devletteki 30 yıllık, her yılda şu kadar kademe sağlar, işte 10 yıllık tecrübesi ona şunu kazandırır, 20 yıllık tecrübesi bak işte ilk sağlık müdürü oldu, tapulu ona döndü. Peki, mesleğini geliştirdi mi? 30 yıl önceki dahiliye hekimliğiyle, 30 yıl önceki mühendislik birikimiyle, 30 yıl öncesinin hukuk birikimiyle… Ki biz burada yalnız yılların getirdiği kıdemle gidiyorsak ve bunda da ısrarla güvence diyorsak, burada, bir, millet kamudan beklediği hizmeti alamaz.

Mesleklere göre 5 yılda bir kendini çek edebilen bir sistem olmalı. Orada farklılıkları bir üsse taşıyabilen ve bütün bunlarda da işini iye yapanın güvencesi hep vardır zaten, ama işini iyi yapma, geliştirmek ve bunu yalnız yıl kıdemine bağlamak doğru değil. O nedenle burada zor bir çalışma bu, yani 657’nin üzerinde. 

Kamuda dokunulmaz, imtiyazlı bir sınıf olmamalı. Millete bedel ödeten bir sistem olamaz. Demokraside dokunulmaz tek kitle millettir. Onların hak ve hukukunun üstüne geçilemez. Pozisyonlardan kaynaklı değil. Bakan, genel müdür görevdeyken imtiyazı olabilir. Ancak görevi bittiğinde bu da biter. Yirmi yıl sonra kimin nereye geleceği belli olan sistemde adam niye darbe planlamasın"

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
İrfan - 8 yıl önce
Yıllardır beklenen bir tedbir. Çalışan ile çalışmayan ayrılsın
Avatar
İrfan - 8 yıl önce
Yıllardır beklenen bir tedbir. Çalışan ile çalışmayan ayrılsın
Avatar
Yavuz - 8 yıl önce
Ben bu çalışmada başarılı olunabileceğini düşünmüyorum. Bugüne yapılan kadar yanlış modellemeye bu şekilde düşünmeme neden oluyor.
Avatar
irfansızlara - 8 yıl önce
EVET diyelim bu iş kökten çözülsün parti devleti-parti memuru partiye uymayana hayat hakkı bile tanımayalım.taşerona bile eleman alırken partiden refarans isteniyorsa parti devletinde de daha fazlası olmaması mükin değil.