Adana'da DEAŞ operasyonunda tutuklanan Lübnan uyruklu Danimarka vatandaşı Laban'ın ve Irak uyruklu İsveç vatandaşı Saleh'in örgütte yönetim kadrosunda olduğu ortaya çıktı.
Adana'da DEAŞ operasyonunda tutuklanan Lübnan uyruklu Danimarka vatandaşı Mahamad Laban'ın Avrupa'dan örgüte para akışını sağlayan, Irak uyruklu İsveç vatandaşı Mohammed Tefik Saleh'in ise silah ve teçhizat temin eden yönetim kadrosunda olduğu belirlendi.
AA muhabirinin güvenlik kaynaklarından edindiği bilgiye göre, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Adana Emniyet Müdürlüğünün ortak çalışmasıyla Seyhan ilçesindeki bir otelde yakalanan ve terör örgütü DEAŞ'a üye oldukları gerekçesiyle çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklanan Laban (45) ile Saleh'in (38), 10 gün süreyle yapılan sorgularında önemli detaylara ulaşıldı.
İngilizce ve Arapça tercümanlar aracılığıyla sorgulanan iki şüphelinin üzerinde çıkan dijital malzemelerdeki örgütsel yazışma, görüşme ve görsel dökümanlarda inceleme yapan uzman polisler, Danimarka vatandaşı Laban'ın Avrupa'dan örgüte para akışını, İsveç vatandaşı Saleh'in ise örgütte silah ve teçhizat temini yaptığını tespit etti.
Laban'ın, 2014 yılında Suriye'ye giderken yanında drone (uzaktan kumandalı hava aracı) götürdüğünü ve burada diğer örgüt elemanlarına bunun eğitimini verdiği bilgisine ulaşan polis, teröristlerin saldırıya geçmeden önce havadan keşif yaparak plan oluşturduklarını belirledi.
Yunanistan üzerinden Avrupa'ya geçme planı
İsveç vatandaşı Saleh ve Danimarka vatandaşı Laban'ın, Yunanistan üzerinden Avrupa'ya geçmeyi planladıkları öğrenildi.
Türkiye'de sahte kimlik kullanan iki zanlının, Suriye'de son üç ayda yoğun bir silah ve patlayıcı eğitiminden geçirildiği, Avrupa'da sansasyonel eylem hazırlığında oldukları iddia edildi.
Üstlerinde sahte mülteci kimlikleri ve pasaport bulunan teröristlerin, gerçek kimlik ve pasaportlarını Türkiye'deki başka bir ilde bıraktıkları, bu ildeki adresten bunları alıp yasal yollardan Yunanistan'a geçtikten sonra Avrupa ülkelerine gitmeyi planladıkları öğrenildi.
Yapılan araştırmada, Saleh'in eşi Fatime Saleh'in 2014 yılında Türkiye'ye iki kızıyla Suriye'ye geçtiği sırada son anda vazgeçerek İsveç'e döndüğü belirlendi. Fatime Saleh'in burada adli makamlara eşinin iki kızıyla DEAŞ'a katıldığını bildirdiği, açılan davaya rağmen Saleh hakkında terör örgütüyle ilgili hakkında herhangi bir aranma kararı bulunmadığı ortaya çıktı.
Saleh'in İsveç'te duruşmaya katılmayarak avukatıyla mail yoluyla irtibat kurduğu belirlendi.