Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Esad Rejimi’nin İdlip’te gerçekleştirdiği kimyasal saldırıları protesto etmek için bugün saat 10.00'da Ankara'daki İran ve Rusya Büyükelçiliği önünde olacaklarını söyledi.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın TV Net'deki "Karşı Karşıya" programına katıldı. Gündeme dair konularda önemli değerlendirmelerde bulunan Yalçın, "Cuma günü saat 10.00'da İran Büyükelçiliğinde buluşarak, elçilik önünde gıyabi cenaze namazı kılacağız. Buradan, Suriye’deki katliamların temsili olarak taşıyacağımız tabutlarla Rusya Büyükelçiliği’ne yürüyecek ve elçilik binası önünde açıklama yapacağız." dedi.
Ali Yalçın'ın konuşmasından önemli başlıklar:
"Batı, coğrafyayı şekillendirirken, dünyayı dizayn ederken, planları ortaya koyarken aslında altında olan temel şey kafa konforunu sağlama almaktır. Olanları bu çerçeveden, bu zaviyeden gördüğümüz zaman çok şaşırmayız. Bugün Batı’daki servetin birikmiş olması, kişi başına düşen milli hasılanın yüksek olması, diğer ülkelerde insanların açlık sınırında yaşaması, dünya nüfusunun 5’te 1’nin 1 doların altında ücret alması, 7’de birinin aç olması şaşırtmaz. Çünkü dünyada 3 kişinin toplam serveti 43 ülkeye eşit. Bu durum bir defa gelir dağılımında bir adaletsizliğin olduğunu gösterir. Bu dengesizlik Batı’nın çok çok kabiliyetli olduğundan veya bütün servetin oraya yağdırıldığından değil. Bunun yolu diğer ülkelerin kaynaklarının sömürülmesinden geçiyor. Onun için Batı bu anlamda sömürgeci alışkanlığını devam ettiriyor.
Dünya emperyal hedeflerle hareket ediyor
Bu coğrafyada kanlı planları bozacak tek ülke var o da Türkiye'dir. O yüzden Türkiye'nin ayakta kalması gerekiyor" diyen Yalçın, "Her defasında bir başka acı yaşadığımızda bir öncekini unutuyor yenisine odaklanıyoruz. İnsanların aklını dumura uğratan fotoğraflar İdlib’den geldi ve sarin gazının nelere sebep olduğunu, çocukların hayatını nasıl kaybettiğini insanların nasıl katledildiğini gördük. Bu katliamı kınıyorum. Dünya liderleri bazen seslerini çıkarıyorlar, bazen iri cümleler kuruyorlar ama olay atlatıldıktan sonra aynı şekilde devam ediyor. Burada peki teslim olup hiçbir şey yamamak mı lazım? Hayır, biz insanız. Dünyada yönetim makamında olanlar bir politika uygulayabilirler, sömürü politikalarını devam ettirebilirler, emperyal hedefleri uğruna çalışabilirler. Suriye’nin parçalanması bölgedeki korsan devlet İsrail’in geleceği için önemli olabilir ama biz insanız. Dolayısıyla biz bu anlamda, dünyanın her yerindeki insanlar için söylüyorum, biz olayı insani bir refleksle görmeliyiz. Devlet politikalarının devlet aklının dışında dünyada nerede mazlum varsa buna duyarlılık göstermeliyiz. Türkiye olarak buna duyarlı olmalıyız. Türkiye bu anlamda Suriye’deki insanlık dramına ilişkin en fazla duyarlılık gösteren ekmeğini bölen ülke. Kilis’i düşünün, kendi vatandaşından daha fazla sığınmacıyı kabul ediyor ve şehirde bir asayiş olayı olmuyor. İdlib katliamına ilişkin biz napıyoruz, tepki gösteriyor muyuz kanıksayıp geçiyor muyuz. Üzerimize düşeni yapmalıyız. Yapacağız da... Cuma günü saat 10.00'da İran Büyükelçiliğinde buluşarak, elçilik önünde gıyabi cenaze namazı kılacağız. Buradan, Suriye’deki katliamların temsili olarak taşıyacağımız tabutlarla Rusya Büyükelçiliği’ne yürüyecek ve elçilik binası önünde açıklama yapacağız. Biz insanız. Katliama sessiz kalamayız.
Kontrollü darbe iddiası
Fetö'nün mankurtlaştırılmış alçaklarını,casuslarını, katillerini 'Kontrollü darbe' diyerek kimse kamuflaj etmeye kalkmasın.