Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yozgat'ın Aydıncık ilçesi Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin etkinliğinde, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bozdağ, ''Almanya, Türkiye’nin aleyhine kim çalışırsa, hangi terör örgütü çalışıyorsa o terör örgütüne kucak açıyor.'' dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yozgat'ın Aydıncık ilçesi Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin etkinliğinde, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Bozdağ'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
ALMANYA TERÖR ÖRGÜTLERİNE KUCAK AÇTI
PKK bir terör örgütüdür. Hem Türkiye bakımından bir terör örgütüdür hem Avrupa Birliği bakımından bir terör örgütüdür hem de Almanya bakımından bir terör örgütüdür. Almanya’da PKK’yı eli kanlı bir terör örgütü olarak kabul etmektedir. Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkiler, iki ülkenin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler terör ile mücadele konusunda büyük bir dayanışmayı zorunlu kılmaktadır ama maalesef Almanya hükümeti ve yetkilileri PKK terör örgütü dahil pek çok terör örgütüne kucak açmıştır. Şuanda Almanya’da PKK terör örgütü dernekler vasıtasıyla vakıflar vasıtasıyla sivil toplum örgütleri kurmak suretiyle terör örgütüne finans sağlamaktadır. Almanya içerisinde terör örgütünün propagandasını yapmaya, Kandil’e ve terör örgütüne terörist göndermeye, orada terör örgütü ve hedefleri konusunda terör örgütüne katılanları eğitmeye dair çok ciddi çalışmalar yapıyor. Alman makamlarına da Türkiye olarak biz bunu defalarca ilettik.
ALMANYA TERÖRİSTLER İÇİN GÜVENLİ BİR LİMANDIR
Öte yandan terör örgütünün yönetici kadrosunda yer alan terörist başları zaman zaman Almanya’nın içerisinden geliyor ve orada da terör faaliyetlerine devam ediyor. Hukuk devletlerinin hiçbirisi teröre şiddete, teröriste müsamaha göstermez. Buna dair çalışmaların hiçbirisine kucak açmaz, destek vermez. Açıklamalara baktığımızda bunu bir toplanma hakkı, ifade hürriyeti çerçevesinde değerlendiriyorlar ama terör örgütlerin toplanma hakkı dünyanın neresinde var bunu bize bir göstermeleri lazım. Hangi ülke terör örgütü geldi toplanma hakkını kullandı diye buna müsamaha gösterir. Ben şimdi soruyorum Almanya’ya; DEAŞ terör örgütü teröristleri ve taraftarları Almanya’nın Berlin şehrinde ifade hürriyetini kullanmak isteseler, bir toplantı hakkı gösteri hakkı kullanmak isteseler Almanya’nın polisi ve diğerleri DEAŞ’ın bu eylemi yapmasına izin verecekler mi, vermeyecekler mi açıklamaları lazım? Şimdi DEAŞ’a yapmıyorlar PKK’ya yapıyorlar, öbür terör örgütüne yapmıyorlar başka bir terör örgütüne yapıyorlar ama sonuçta baktığımızda Türkiye’nin aleyhine kim çalışırsa, hangi terör örgütü çalışıyorsa o terör örgütüne kucak açıyorlar. Türkiye’ye de ihanet edenlere kucak açıyorlar. Darbecilere kucak açıyorlar. Şu anda Almanya Fetullahçı terör örgütü mensupları darbeye karışan veya darbeyi destekleyen darbeciler, DHKP-C terör örgütü ve mensupları, PKK terör örgütü ve mensuplarıyla diğer terör örgütleri tarafından güvenli bir liman olarak görülmekte ve orası onlara büyük bir kucak açmaktadır.
ALMANYA TÜRKİYE KARŞISINDA OLAN HERKESİN HAMİSİDİR
Ben şimdi soruyorum buradan tekrar diyorum ki; madem teröristleri toplanma ve gösteri hakkı var, Alman demokrasisi de bu kadar toleranslı ki teröristlerin bile hakkını korumak için teminat altına alıyor. O zaman açıklamaları lazım teröre karşı Türk toplumu, şiddete karşı Türk toplumu, kimsenin canına kıymamış Türk toplumu kendi aralarında bir araya gelip toplanma hakkını, ifade hürriyetini kullanmak istediklerinde, Alman hükümeti ve güvenlik birimleri Türk toplumunun bu hakkına niye saygı göstermiyorlar? Türkiye'den oraya gidip Türk toplumuyla buluşmak isteyen Türkiye'nin meşru hükümetinin bakanlarının seyahatine, toplantıya katılmasına, kendisini ifade etmesine neden engel oluyorlar? Bir demokratik hükümet, demokratik ülkenin temsilcileri başka bir demokratik ülkenin bakanlarına sağlamadığı kolaylığı, vermediği imkanı teröristlere, terör örgütlerine ve onların organizasyonlarına verirse burada aklıselim olan insanlar ne düşünür? Çok açık, 'Almanya Türkiye karşısında olan herkesin hamisidir, destekçisidir onlara her türlü imkanı verir. Yeter ki siz Türkiye'ye zarar vermeye, ihanet etmeye Türkiye'nin aleyhine çalışmaya devam edin' demektir ve bu terörü şiddeti teşviktir destektir. Bunu buradan bir kez daha kınıyorum. Bunun demokrasiyle, ifade hürriyetiyle, toplantı hakkıyla kimse izah edemez.
Dünyanın hiçbir yerinde teröristler için terör örgütleri için elinden kan damlayanlar için hiçbir demokratik hukuk devletinde böyle bir imkan verilemez ama maalesef Almanya’da bunun verildiğini görüyoruz. Bu Almanya’nın Türkiye’ye karşı tutumunu göstermesi bakımından da son derece önemlidir. Aziz Türk milleti de Almanya’nın bu tutumunu yakından değerlendirecektir. Türkiye’ye karşıtlığının Almanya’da bu kadar yükselmesi ayrımcılık, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve islamafobinin çok yaygın bir hastalık haline gelmesi bu hastalıklara karşı tedbir almazlarsa bu aşırılıkları önlemek için sesini yükseltmezlerse Almanya’nın bugün ki hükümet yetkililerinin yakın gelecekte Almanya’da konuşabilecek sağlıklı bir ortam bulabileceklerini zannetmiyorum. Ama o gün geldiğinde biz Türkiye olarak onların Türkiye’de toplanma hakkını, ifade hürriyetlerini sonuna kadar sağlayacağız. Onlar yine gelip Türkiye’de özgürce konuşabileceklerdir. Türkiye terörün her türüne karşıdır, şiddetin her türüne karşıdır. Kime yönelirse, kimden gelirse gelsin aynı tutumu her daim benimsemiştir. Bundan sonrada benimseyecektir.
OHAL İŞLEMLERİNİ İNCELEME KOMİSYONU YAKINDA FAALİYETTE OLACAK
OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu adı altında 7 kişiden oluşan bir komisyon kurulma kararına ilişkin kararname çıktı ve yürürlüğe girdi. Komisyon 7 kişiden oluşacak, 2 yıl süreyle çalışacak, çalışma esaslarını kendi belirleyecek ve bunlar başbakanlık tarafından ilan edilecek, usul şeffaf olacak, ilandan sonra da müracaatlar 2 ay içerisinde yapılacak. Ondan sonra çalışmaya başlayacak, dosya üzerinden inceleme yapacak, verdiği kararlar icrai kararlar olacak ve karara güvenmeyenler bakımından da yargı yolu açık olacaktır. Komisyonun kuruluş çalışmaları konusunda sayın Başbakanımızın talimatları oldu, hazırlıklar son noktaya geldi. Zannedersem bu hafta veya önümüzdeki hafta büyük ihtimalle komisyon faaliyete geçebilir diye düşünüyorum.