CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan SPK'lara 16 maddelik çağrı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, STK, sendika ve vakıfların katıldığı "Büyük Buluşma" toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu STK'lardan destek isteyerek 16 maddelik çağrıda bulundu.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan SPK'lara 16 maddelik çağrı
05 Mart 2016 Cumartesi 16:01

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcilerinin, sendikaların ve vakıfların katılımıyla gerçekleşen "Türkiye'nin Geleceği İçin Büyük Buluşma" çağrısı toplantısında açıklamalarda bulundu. Yargı bağımsızlığı, medya özgürlüğü, eşitlik ve üniversitelerin özerk olması gibi konulara değinen Kılıçdaroğlu 16 maddelik çağrısında STK'lardan destek istedi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, temiz siyaset, halka hesap veren bir siyaset istediğini ifade ederek, STK'lara seslendi. Herkesin sokakta özgürce gezdiği bir Türkiye istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, bağımsız ve tarafsız bir yargı istediklerini söyledi. Kendilerinin daima haklı olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, kendilerini değil ülkeyi ve çocukları düşündüğünü söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun  "Türkiye'nin Geleceği İçin Büyük Buluşma" toplantısında çağrıda bulunduğu 16 konu şu şekilde;

Adaletin olmadığı yerde devlet yoktur. 

CHP Lideri açıkadığı 16 maddelik çağrıda ilk olarak yargı bağımsızlığına değindi. Kılıçdaroğlu," Yargı bağımsızlığını savunarak. Bir ülkede yargı bağımsız ve tarafsız değilse, demokrasi askıya alınmıştır. Adaletin olmadığı yerde devlet yoktur. Adalet mülkün temelidir. Adaleti yıktığınız anda o ülkeyi yok etmiş olursunuz." dedi.

Yargı Bağımsızlığını sonuna kadar savunacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, " Yargı hepimizin can ve mal güvenliği demektir. Can ve mal güvenliğini kaldırığınız andan itibaren kaosa hizmet edersiniz. Makul şüphe ile gözaltına almak. 21. yüzyılın Türkiyesi'nde adaletten söz ediyorum. Yargı bağımsızlığını savunacağız." açıklamısını yaptı.

Kanun önünde herkes eşit olmalıdır

Devletin önünde herkesin eşit olması gerektiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, Anayasa'nın 10. maddesini hatırlattı. "Bütün vatandaşlar kanun önünde eşittir. Anayasa madde 10: Herkes kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bunun yaşama geçmede yükümlüdür. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanıyamaz diyor." dedi.

Medya Özgür değilse toplum özgür değildir

İkinci olarak medya ve basın özgürlüğü konusunda çağrıda buluna CHP lideri, " Medya özgür değilse, o toplum özgür değildir. Buna izin vermememiz lazım. Medya çağdaş devletlerde dördüncü güçtür. Bu ayağı kaldırırsak, sağlıklı haber alma kaynaklarımız kapanmış olur. Gazeteler kapanıyor, uydudan çıkarılıyor televizyonlar."

Kılıçdaroğlu Anayasa'nın 28. maddesine atıfta bulunarak, "Anayasa'nın 28. maddesi diyor ki, basın hürdür, sansür edilemez. Daha ne desin. Basın hür mü hayır, sansür ediliyor mu evet. Neye göre yapılıyor, darbe yasalarına göre yapılıyor." dedi.

Lider sultasına son vermemiz lazım.

Milletin kendi vekillerini kendi seçmediğini iddia eden Kılıçdaroğlu Lider sultasına son vermeleri gerektiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, "Milletin vekillerini millet seçsin. Lider sultasına son vermemiz lazım. Ön seçime gideceğiz, millet kendi vekillerini seçecek, kendi iradesini parlamentoya gönderecek. Milletvekili özgür iradesini kullanamıyor. Yürütmenin arka bahçesine dönüşmüş, siyasi iradesi olmayan bir güç. Bu TBMM, Kurtuluş Savaşı'nı yürütmüş bir meclistir." dedi.

Gençler üniversite yönetiminde söz sahibi olmalı

Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye'deki üniversitelerin özerk olması gerektiğini dile getirerek gençlerinde yönetimde söz sahibi olması çağrısında bulundu. CHP lideri, "Üniversitelerin özerk olması . Özgür ve özerk olmalı. Bilimsel, idari ve mali özerklik olmalı. Gençler üniversite yönetiminde söz sahibi olmalı. Bir ülkenin üniversiteleri bilgi üretmiyorsa, o ülkenin gelişme şansı olmaz. Bilgi üretmesi için her türlü düşüncenin özgürce tartışılmalı. YÖK belasından da kurtulmak lazım." dedi.

Seçim Barajı ortadan kalksın

- Milli irade TBMM'ye tam yansımalı. Yüzde 10 seçim barajını askerler koymuş. Bunu savunan darbecilerdir. Yüzde 1 oy alan partinin genel başkanı Meclis'e gelsin. Farklı düşüncelere ortam hazırlamalıyız.

- Yurt dışı seçim çevresi oluşturulmalı. 5 milyondan fazla vatandaşımız var. Onların sorunlarını Türkiye'deki vatandaşlar dile getiriyor, niçin? Oradan da milletvekili TBMM'ye gelmeli ve sorunlarını dile getirebilmeli.

Darbeciler bile bunlardan daha iyiydi.

Toplantı ve gösteri hakkının meşru olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, meydanların insalar düşüncelerini özgürce söylesinler diye olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu,"Toplantı ve gösteri hakkı. İnsanlar neden gösteri yapar, seslerini duyurmak için. Meydanlar insanlar düşüncelerini özgürce açıklasın diye vardır. Anayasa'nın 34. maddesi, herkes önceden izin almadan silahsız ve saldırısız, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Şimdi 2 kişi yan yana yürüyemiyor. Geldiğimiz noktaya bakın, darbeciler bile bunlardan daha iyiydi." açıklamasını yaptı.

Toplumlar örgütlenemiyorsa o ülkede demokrasi olmaz. 

STK, sendika ve vakıfların bir araya gelmesinin önemine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, "Bir toplum örgütlenemiyorsa, sendikalar, STK'lar, vakıflar bir araya gelemiyorsa o ülkede demokrasi olmaz. Bir ülkede ne kadar çok STK varsa, o ülkede demokrasi o kadar güçlü demektir. Anayasa madde 51, sendika kurma hakkında hiç kimse sendikaya üye olmaya ya da ayrılmaya zorlanamaz diyor. Taşeron işler sendika kurabiliyor mu? Bunlar darbe dönemi yasalarıdır. Darbe yasalarının değişmesi lazım." dedi.

Siyaset'te ahlak önemlidir

CHP lideri siyasette ahlakın önemli olduğuna dikkat çekerek, "Siyasette ahlak. Siyasetçi en az güven veren konumunda. Yolsuzluk, malı götürme, yandaşa ihale onda. Siyasi ahlak yasası mutlaka çıkmalı, siyaset kirli olmamalı. Anayasanın 112. maddesi görev ve sorumluluk diyor. Ankara'da bomba patladı 102 çocuğumuz hayatını kaybetti, kimse sorumluluk almadı. Çalışmıyor bu madde, çünkü siyasette ahlak yerlerde sürükleniyor." dedi.

Yurtta barış, dünyada barış neyimize yetmiyor?

 Türkiye'yi Ortadoğu batağından çıkartmaları gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Yeter artık. Yurtta barış, dünyada barış neyimize yetmiyor? Ortadoğu halkları Türkiye gibi olmak istemiştir. Tüm İslam dünyasının örnek ülkesiyken, İslam dünyasının düşmanı haline geldik." şeklinde konuştu.

Anayasa'nın ilk dört maddesi bizim için vazgeçilmezdir!

Diyorlar ki anayasa yapalım. Bu darbe anayasasıdır, özgürlükçü bir anayasa yapalım. Sayın Davutoğlu'na mektup yazdım. Sorun darbe yasasından kaynaklanıyor. Darbe hukukunu bütünüyle ele alacağız, Anayasa'nın ilk dört maddesi bizim için vazgeçilmezdir. Biz parlamentoda olduğumuz sürece arzu ettikleri düşüncelerin hiçbirisini gerçekleştiremeyecekler.

Düşünce özgürlüğü 

- İnsan aklı, 21. yüzyılda en stratejik madde olarak bilinir. Olağanüstü bir olayla karşı karşıyayız. Eğitimle biz insan aklının daha nitelikli çalışmasını isteriz. Düşünceyi açıklama özgürlüğü toplumun gelişmesinin temek dinamiğidir. Anayasanın 26. maddesinde herkes düşünce ve kanaatlarını tek başına, veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir diyor. Aydınlar bir bildiri yayımladılar neredeyse idam sehpasını göstereceklerdi. Düşünceyi eleştirebilirsin, katılmayabilirsin ama yasak kabul edilemez.

Sosyal Devlet vurgusu

- Eğer Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir sosyal devleti inşa edebilirse, gerçek anlamda demokrasiyi inşa etmiş oluruz, sosyal devlet çok önemlidir. Anayasa'nın 60. maddesinde herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir der. Lütuf değil, haktır. İşsizliği, yoksulluğu gidermek zorundasın. Vatandaş bu hakkının farkında değil. STK'lara, sendikalara iş düşüyor. Sosyal devlet üreten devlet demektir. İşsizliği, yoksulluğu ortadan kaldıran ülke demektir. Türkiye bilgi toplumunu yakalamak zorunda. 2002'de Türkiye nüfusunun yüzde 1'i tüm servetin yüzde 39'una sahipti. Bugün toplam servetin yüzde 54,3'üne sahip. Biz refah devletini güçlü kılmazsak, önemli adımlar atamamış oluruz.

Bütün canlılara saygı gösterilen bir anlayış

- Doğa haklarına saygı. Bütün canlılara saygı gösteren bir siyasal anlayışı Türkiye'ye getirmek zorundayız. Anayasa'nın 56. maddesinde, herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir diyor. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesi önlemek devletin ve vatandaşın ödevidir diyor. Taksim'i düşünün. Cerattepe Artvin. Doğayı savunuyorlar.

Toplumsal Barış 

- Toplumsal barış. Biz Osmanlı'dan devraldığımız bir ülkeyiz. Dördüncü bir devrime hazırlanmak zorundayız. Bir arada özgürce yaşamalıyız. Barışımız dinamitlenmiş durumda. Kürt sorununun çözümü demokraside yatıyor. Adres TBMM'dir. Baştan söyledik, tuttuğunuz yol yanlış dedik. Baştan bizi dinleselerdi böyle bir sorun ortaya çıkmayacaktı. Ülkenin bir tarafı kan gölüne dönmüşse, huzur gelmez, bu en çok terör örgütünün işine gelir. Kan akıtmak teröre hizmettir. Herkesi kucaklamak zorundayız.

Güçler arası uyuşmazlık ortadan kalkmalı

- Organ mahkemesine ihtiyaç var. Güçler arasında bir uyuşmazlığı çözecek bir mahkemeye ihtiyaç var.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
İrfan - 9 yıl önce
Adalet Çarkı bozuk ise sanayi çarkları da bozulur
Avatar
Murtaza - 9 yıl önce
CHP adaletin bozukluğundan bahsederek en son parti. Daha içinde suç işleyen yerine suçu ifşa edeni cezalandırmanın adaletli olfuğuna kimi inandıracak