Cumhurbaşkanı Erdoğan anayasayı açıklıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son kararı halkın vereceğini söyleyerek, "Ağzı olan konuşuyor. 18 madde nedir önce buna bir bakalım. Önce hazmedelim. 18 maddenin tamamiyle dışına çıkmak suretiyle farklı şeyler konuşursak bu bir aldatmaca olur. Biz ülkemizin geleceğine yönelik, ülkemizin kaderiyle ilgili ciddi bir adım atıyoruz. Anayasa bu.'' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan anayasayı açıklıyor
23 Mart 2017 Perşembe 20:35

VEKİL SAYISI NEDEN ARTIYOR?

"1. maddede yargının bağımsızlığına tarafsızlık ilave edilecek. Türkiye Cumhuriyeti yargısı bağımsız ve tarafsız olacak. İkincisi milletvekili sayısı 550'den 600'e çıkartılıyor. Bu konuyla ilgili olarak bazı ülkelerden de örnekler vermek istiyorum. Bir millevekiline düşen insan sayısı itibariyle özellikle Almanya'dan başlayalım. Almanya; nüfusu 82 milyon, milletvekili sayısı 667, 123 bin kişiye bir milletvekili düşüyor. Fransa; 66 milyon nüfusu var, fakat milletvekili ve senato 925, orada 75 bin kişiye düşüyor. İspanya; 44 milyon nüfusu var, 616 milletvekili var 64 bin kişiye bir milletvekili düşüyor. İtalya; 60 milyon nüfusu var parlamento 952 kişiden oluşuyor, orada da 63 bin kişiye düşüyor. İngiltere; 65 milyon nüfusu var ama senato-milletvekili-avam kamarasına bakınca bin 449 ve 45 bin kişiye bir milletvekili düşüyor. Bizim 550, nüfus 80 milyon 143 bin kişiye bir tane düşüyor. Temsilde adaleti getiriyor mu, hayır. Biz bunun adımını atalım. Bundan rahatsız olmaya gerek yok"

"EN ÇOK İFTİHAR ETTİĞİM, EN ÖNEMLİ MADDE BU"

"Hakaret üstüne hakaretler, 450'ydi yetmiyor mu. Yeter yetmez ayrı şey. Parlamento ne işe yarar? Yasaların çıktığı yer değil mi? Bitti. Millet derse ki uygundur çıkacak. Uygun değil diyorsa zaten yapılacak bir şey yok. Öyleyse egemenlik kayıtsız şartsız milletinse o zaman çıkacak karara da evet diyeceğiz. Milletvekili seçilme yaşının 18'e indirilmesi var bir de. Benim de en çok iftihar ettiğim, olması gerektiğine inandığım en önemli madde bu. Niye? Bugün bizim çok dinamik bir parlamentoya sahip olmamız gerektiğine inanıyorum. Böyle bir parlamentoyu açtığımız zaman gençliğin ufkunu genişletecektir. Benim gencim benim için bu ülkenin kaderinde rol oynama imkanı var. Üniversitesini bitirdiği zaman, hatta okurken kalkacak siyasette varım diyecek, adımını atacak. Şu anda bizim geldiğimizde 30 yaş seçilme yaşıydı 25'e indirdik. Ama ben dünyayı geziyorum görüyorum, baktım ki dünya öyle değil. Sadece AB üyesi ülkelerde bile durum farklı"

"ANA MUHALEFET BÜTÜN GENÇLERE GÜVENMİYOR"

"Niye biz gencimize güvenmiyoruz? Şu anda bizim 18 ile 25 arasında bu seçimde oy kullanacak olanların sayısı yaklaşık 7 buçuk milyon. Bu gençliğe güveneceğiz ki gençlik de bir şeyleri yüklenecek. Dinamik parlamentoda diyelim ki 550, 600'e çıktı. Burada 600'ü de 18-25 olacak diye bir şey var mı? Yok. 25 ile 30 yaş arası şu an 5 kişi var. Neden bu kadar çekiniyoruz ya? Bu sayı 5 mi olur, 15 mi olur göreceğiz. Demek ki ana muhalefet bütün gençlere güvenmiyor. Bütün gençleri aday göstermekten de çekiniyor. Bu gençliğe güvenin. Tarihimizde gelen bir kaynağı var. Gençlik şunu biliyor benim ecdadım Fatih 21 yaşında çağ açtı. Sen yarınlarda bu ülkenin yönetiminde olacaksın ve bu ülkenin kaderine hükmedeceksin onun için iyi çalışın"

"SEÇİM 5 YILDA BİR"

"Yeni sistemde iki seçim 5 yılda bir yapılacak. Biz bileceğiz ki 5 yıl sonra şu gün bu ülkede cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimi olacak. Bu istikrarı ve güveni getiriyor bizim buna ihtiyacımız var. 14 yıl içindeki sihir kavramlarımız istikrar ve güvendir. Bunu kaybetmemeliyiz. Bakanlar Kurulu'na KHK yetkisi kaldırılıyor. Güvenoylaması kaldırılıyor. Çünkü güvenoylaması hakkı millet diyor ki benimdir. 5 yılda bir gerçek güven oylamasını o yapacak. Bundan sonra gensoru falan akşam yat sabah kalk yok böyle bir şey. Bu iş suistimal edildi. Şu ana kadar 484 gensoru verildi. Bunu verenler netice alamayacağını biliyor. Meclis'teki çalışmayı tıkamak için yapıyor. Bunlardan 4 tanesi kabul edildi, 480'i reddedildi. Niye parlamentoyu tıkıyorsun ya. Niye hızımızı kesiyorsun. Çok çalışmamız lazım. Bu ülkenin muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkması için sıçrama yapmamız lazım. İşleri güçleri gensorularla ön tıkamak oldu. Başaramadılar ama zaman kaybına uğradık"

"HER GEÇEN GÜN YALAN MAKİNESİ ÜRETİM YAPIYOR"

"Kılıçdaroğlu onu tashih dense kendini kurtaramaz. Her geçen gün yalan makinesi üretim yapıyor. Biz 2 dönem başbakanlarımızla uyum içinde çalışıyoruz. Neden? Aynı ekolden geldiğimiz için. Sayın Gül'den önce sayın Sezer'le böyle bir uyumu yakalayamadık. Atamalarda özellikle bunların olmaması gerekirdi. Fakat atamalarda bu sıkıntıları yaşadık. Aynı ekolden geldiği halde ki ertesi gün bütün piyasalar alt üst oldu. Benim milletimin bunu görmesi lazım. Anayasa kitapçığının fırlatılması. Bu iki zat aynı ekolden gelmişti. Faturası ne?"

"CUMHURBAŞKANI'NIN TBMM'Yİ FESİH YETKİSİ YOK"

"Cumhurbaşkanı'nın fesih yetkisi yok. Saf tipler var bazıları televizyonlara çıkıyor. Cumhurbaşkanı'nın böyle bir yetkisi yok. Yeni düzenlemeyle beraber böyle bir yetkiye sahip olmadığı gibi ülke erken seçime gitme durumundaysa kararı parlamento alır. Cumhurbaşkanı'nın erken seçime götürme yetkisi dahi yok. Bunu ancak Meclis'te yapabilir. Bunun da oranları var. O oranı yakalayamadığı takdirde bunu da sağlayamaz. Böyle bir seçime gitmek, sadece parlamento ya da cumhurbaşkanı değil. Aynı anda ikisi de. Böyle bir erken seçim. Sistem olarak uzlaşmanın içine itiyor. Bundan dolayı ülkede istikrar oluyor."

"100 YARDIMCI DİYE SAFSATA BİR ŞEY OLMAZ"

"Artık Başbakanlık yok. Türk tipi Cumhurbaşkanlığı'ndan bahsediyoruz. SAyın Kılıçdaroğlu'nun söylediği gibi kusura bakmayın, o da kusura bakmasın 100 yardımcı diye safsata şeyler olmaz ya. Biz göreve geldiğimizde 36 tane Bakan vardı. Bunu 25'e indirmek oldu ilk işim. Niye? Devlet Bakanları zaten icrai özelliği de yok, istedik ki icrai özelliğe dönüştürelim. Biz bu hizmeti bu anlayışı kabineye yerleştirmiş bir zihniyetiz. Boşta kalana bakanlık verelim anlayışıyla gelmedik. Onların hayal edemeyeceği bu uygulamaya koymak suretiyle çok daha pratik bir anlayışı getireceğiz"

ERKEN SEÇİM OLUR MU?

"Bu yapı 2019'un Kasım'ına kadar böyle gidecek fakat hükümetin Bakanlar için tasarrufu olabilir. Hükümet herhangi bir oylama yapar mı yapmaz mı bilmiyorum. Mevcut anayasa 16 Nisan'dan sonra bu hükümet kalkıp yerine yenisi gelmesi gibi zorlama söz konusu değil. Hükümet böyle bir karar alır mı hükümetin kendi tasarrufudur. Şu andaki görüntüde 2019 Kasım'a kadar gidecek bir hükümet var. Başbakan biz erken seçimi düşünmüyoruz diyor. Bana sorulsa ben de aynı kanaatteyim. Erken seçimlerle idare edilen ülkede istikrarı bulamazsınız."

"30 BÜYÜKŞEHİRDE ŞEHİR HASTANELERİ AÇACAĞIZ"

"Şu anda hala öğretmen açığımız var. Mali imkanı olmayan öğrencilere imkan sağladık. Bursaları gençlerimize verdik. Lisansüstü, doktora hepsine burs verdik. Bunlar üretimi gerçekleştirecek olan geleceğin temel taşlarıdır. Sağlıkta reforma gittik. İllerde değil, ilçelerde hastanelerimiz var. Yetmez dedik. Şehir hastanelerine girdik. Bakın Mersin'de, Yozgat'ta açtık. Isparta'da yine şehir hastanesi açıyoruz ve bu yıl sonuna kadar ciddi sayıda hastaneler açacağız. Asıl hedefimi 30 büyük şehirde açmak. Bunlar dünyaya bir mesaj. Bu dünya Türkiye'ye bu şekilde bakıyorsa beyin göçünü de buraya çekelim istiyoruz. Bu adımları bunun için atıyoruz. Tıp fakültelerinin ötesine geçtik. Sağlık üniversiteleri kuralım dedik. Hem devlet olarak hem özel sektör olarak kurduk. İstiyoruz ki süratle doktor sayımız artsın. Bununla da kalmayalım dedik devlet hastanelerindeki doktorlara kariyer yapma imkanını kolaylaştıralım dedik."

"FETÖ ELEBAŞINI ALAMADIK, ALAMIYORUZ"

"Adalette, emniyette bütün fiziki şartları değiştirdik. Silahlı Kuvvetler, emniyet teşkilatı ve köy korucuları arasındaki bağ farklı noktaya geldi. Dünyanın hiçbir yerinde adalet sorun olmaktan çıkmaz. Mesela buyrun ABD. ABD'de adaletten şikayet etmemek gibi bir şey var mı? Avrupa'da var mı? Başta Almanya, Hollanda, İsviçre. Var mı? Şurada işte bu ülkede devleti yıkma eylemine giren teröristbaşı FETÖ'yü evrakları göndermemize rağmen alamadık. Alamıyoruz. Hala belge gönderiyoruz. Toplam 4 bin 500 dosya Almanya'ya verildiği halde PKK'nın teröristlerini Türkiye'ye teslim etmiyor. Nerede adalet? Sadece ülkemizi görüyoruz. Kusura bakmasınlar. Yargının bağımsız olduğuna inanıyorsak o zaman onların vereceği karara da herkes saygı duyacak. Ülkemizden kaçıp giden hakim ve savcılar o makamdaydı. O makamlarda bulundukları zaman yaptıkları yanlışlar nedeniyle şu anda tarafsız ve bağımsız yargı tarafından yargılanacaklarını gördükleri için kaçıp gittiler"

"HAVAYOLUNU HALKIN YOLU HALİNE GETİRDİK"

"Türkiye'nin en büyük sorunlarından birisi ulaşımdı. 19 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Yetmez dedik. Biz bu havayolunu sayın Yıldırım'a dedim, bunu halkın yolu haline getirmemiz lazım. Ucuz olması lazım ki vatandaş hava taşımacılığından istifade etsin. Göreve geldiğimizde 25 havalimanımız vardı toplamda ama şimdi 59 oldu. Sen evinden çıkıyorsun yarım saatte havaalanına ulaşabiliyorsun. Bunlar yapılmış oldu. Yapılmakta olanlar var, ihalesi yapılmış olanlar var. En önemli yapılan havalimanlarından birisi de Mersin ve Adana'nın müşterek kullanacağı Çukurova. Rize-Artvin'e hitap edecek havalimanımız var. Yüksek Hızlı Tren'e iktidarımızda geçtik. Kilometrelerini artırıyoruz. Hedef 2 bin kilometrelik hacmi kapsayalım diyoruz."

"KOALİSYONLAR ENERJİMİZİ SÖKTÜ ALDI"

"Büyükşehirlerimiz raylı sistemde devrim yaşıyorlar. Bütün bunlar üretim değil mi? Bunlar ürün değil mi? Altyapı, üst yapısına hizmet getirecek beklenen enerjiyi meydana getirecek olan atılımlar değil mi? Bunu görmezsek yazık olur. Milli gelir 3 bin 600 dolardı şu anda 11 bin dolar. Koalisyonların hışmına uğramamış olsaydık 22 bin dolar olacaktı. Bütün enerjimizi söktü aldı koalisyonlar. 2023'te bizim hedefimiz nasip olursa kişi başına milli geliri 22 bin dolara çıkarmaktır. Daha önceki çizdiğimiz 25 bin dolardı. Şimdi 22 bin doları getiriyoruz. Gayri safi milli hasılayı da 2 trilyon dolara çıkarmak hedefimiz olarak var. Buna kilitleniyoruz. Bununla beraber sistem de önünü açmış olacak"

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.