Cumhurbaşkanı Erdoğan, eyalet sistemi iddialarına ilişkin, "Böyle bir şey yok, benden duydunuz mu? Yok. 1923'te rejim meselesi bu ülkenin bitmiştir. Değişiklik yapılan konu, yeni yönetim sisteminin gelmesidir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TGRT Haber, Beyaz TV ve TV Net ortak yayınında soruları yanıtladı.
Bugüne kadar üniter yapı üzerinde olumsuz bir açıklamalarının olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın "Anayasa değişikliğinin üniter yapıdan federasyona geçişin ilk aşaması olduğu" iddialarının sorulması üzerine, "Onlar zaten al birini vur öbürüne, birbirlerinden farkı yok." dedi.
"1923'te rejim meselesi bu ülkenin bitmiştir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"14 yıllık yönetimimizde PKK terör örgütüyle bu konuda verdiğimiz mücadele, üniter yapının en güzel örneğidir. Onlar, bizim Güneydoğu, Doğu illerimizde üniter yapıyı sıkıntıya düşürecek açıklamalar yaptığı zaman onların karşısında aslanlar gibi dikilen biz olduk. Bayrağımıza yönelik bir şey olduğu zaman aslanlar gibi onların karşısında dikilen biz olduk. CHP, Hakkari'ye gitti, miting yaptı, bir tane Türk bayrağını o mitingde gösteremedi. Onların çünkü oradaki güç kaynağı HDP'ydi. Onları arkalarına aldılar, onlarla beraber orada miting yaptılar. Bu konuyla ilgili olarak danışmanımın bir açıklaması olmuş, almışlar onu çarpıtmışlar, ki danışmanım sonra değişik şekilde onu düzeltmeye yönelik açıklamalar yaptı. Ben ne diyorum, sen ona bak. Böyle bir şey yok, benden duydunuz mu? Yok. Bir defa 'Rejimle ilgili kim herhangi bir olaya giderse karşısında ilk defa ben dururum' dedim. 1923'te rejim meselesi bu ülkenin bitmiştir. Ondan sonraki süreç sadece yönetim sistemleri meselesidir, şu anda da değişiklik yapılan konu, bir yeni yönetim sisteminin gelmesidir."
MHP Genel Başkanı Bahçeli: "Bir danışman kalkıyor, bir eyalet sisteminden bahsediyor"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise Star TV-NTV ortak yayınında soruları yanıtladı.
"Başkan olacak kişi beş artı beş yıl iki dönem görev yapacak ama isterse Meclis, tekrar seçime gitme kararı alabilir ve dokuzuncu yılda diyebilir ki 'Bir üçüncü dönem daha görev yapsın'. Neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuldu?" denilmesi üzerine Bahçeli, "Böyle bir şeye gerek yok. Bunları söyleyen insanlar kendileri inanıyorlar mı acaba? O soruyu sormak lazım." dedi.
"Cumhurbaşkanı danışmanları da bunu dile getirmişti" ifadesi üzerine Bahçeli, şunları söyledi:
"Zaten beni en fazla düşündüren konu şudur, bunu yanlış anlaşılmalara da vesile olarak söylemiyorum, herhangi bir partinin iç meselesine karışmak için söylemiyorum, Sayın Cumhurbaşkanı'nın takip ettiği politika açısından söylemiyorum. Ortada bir gerçek var. Sayın Başbakan Binali Yıldırım Bey, Türkiye'de ulaşmadığı yer kalmadı, gece gündüz. Sayın Cumhurbaşkanı toplu açılışlar sebebiyle ulaşmadığı yer kalmadı. İlgili bakanların dolaşmadığı yer kalmadı. Hepsi ne için dolaşıyorlar, aynı zamanda bir Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kabulü açısından düşüncelerini halkla paylaşıyorlar. Şimdi bir danışman kalkıyor, bir eyalet sisteminden bahsediyor. Öyle bir açıklamayı yapan insanlar ya Adalet ve Kalkınma Partisinin hedefini sabote ediyorlar veyahut da bir iç pazarlıkla görevlendirilmiş konuşmacılar mı bunlar? Bunları zaman gösterecek. Şimdi 'Eyalet sistemini getireceğiz' diye bir danışman, Cumhurbaşkanı danışmanı olarak söylüyor ve Cumhurbaşkanı da buna ses çıkartmıyor, kabulleniyor ise o zaman iki gün içerisinde eyalet sistemine karşı olan, üniter yapıda düşüncesi olan ülkücülerin kararı ne olabilir? Bunları düşünmek lazım."
Bununla ilgili görüşlerini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iletip iletmediği sorulan Bahçeli, şöyle konuştu:
"Hayır, bunu saklamanın bir manası yok, benim iletmeme gerek de yok. Her şeyi yakınen takip eden bir Cumhurbaşkanı, bir Başbakan. Geçmişte Kayseri'de bir belediye başkanlığı yapmış başka bir özelliği olmayan bir kişinin danışman olarak Türkiye'yi sabote edebilecek cümleleri kullanmasını anlamakta ben zorlanıyorum ve kabul de etmiyorum. Öyle danışman olmaz, o zaman Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın, Adalet ve Kalkınma Partisinin emeğine, diğer siyasi partilerin emeğine ve MHP'nin kararını sabote eden bir insan konumundadır. Benim danışmanım olmuş olsa o saatte görevden alırdım."