Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Halkıma özellikle istirhamda bulunuyorum. Eğer güçlü bir cumhurbaşkanı istiyorsanız, güçlü bir Meclise de ihtiyacımız var. Onun için AK Parti'yi, Cumhur İttifakı'nı da güçlü kılmanız lazım." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Habertürk TV, Show TV ve Bloomberg HT ortak canlı yayınında Habertürk TV Genel Müdürü Veyis Ateş'in sorularını yanıtladı.
"Güçlü hükümeti güçlü Meclisle oluşturacaksınız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 bakanın neden milletvekili adayı olmadığına ilişkin, şunları söyledi:
"Bu biraz da arkadaşlarımızın kendi tercihleri. Onlar farklı bazı düşünceler içerisinde de olmuş olabilirler. 'Siz aday olmayın', diye böyle bir danışıklı dövüş söz konusu değil. Gelecekte parlamento sayısı birçok şeyi de belirleyecek. Biliyoruz ki, parlamentodan kabineye alınacak olan arkadaşlar sebebiyle o sayı azalıyor. Çünkü parlamentodan istifade ederek kabineye eğer bakan alırsanız, onu kaybediyorsunuz. Nerede? Parlamentoda. Ağırlıklı olarak kabineyi nereden oluşturacaksınız? Daha çok dışarıdan oluşturacaksınız. Benim kafamdaki düşünce, parlamentodaki sayı çok önemli. Güçlü Meclis diyorsak, ikinci sloganımız güçlü hükümet. Güçlü hükümet diyorsak, o zaman güçlü hükümeti güçlü Meclisle oluşturacaksınız. Buradaki sayı bu bakımdan çok çok önemli. Halkıma özellikle istirhamda bulunuyorum. Eğer güçlü bir cumhurbaşkanı istiyorsanız, güçlü bir Meclise de ihtiyacımız var. Onun için AK Parti'yi, Cumhur İttifakı'nı da güçlü kılmanız lazım. Ak Parti eğer güçlü bir Meclis aritmetiği içerisinde yerini alırsa, o zaman şuna da inanacaksınız ki Cumhurbaşkanımız da o zaman çok çok daha güçlü olacaktır."
AK Parti açısından güçlü parlamento sayısının asgari ne olduğuna ilişkin soru üzerine Erdoğan, bıçak sırtı değil 300'ün üzerinde bir rakamı yakalaması gerektiğini vurguladı. Cumhur İttifakı'nın da bir getirisi olduğunu kaldeden Erdoğan, bugüne kadar olan dayanışmanın bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edeceğine inandığını, ittifakın şu ana kadar olduğu gibi bundan sonra da iyi yürüyeceğini düşündüğünü ifade etti.
Kabinede yer alacak isimlerin belirlenip belirlenmediğine ilişkin soru üzerine Erdoğan, bu isimlerin açıklanmayacağını, bunun da doğru olmayacağını söyleyerek, "Bilinen veya belirlenen şu; biz dersimizi iyi çalıştık, iyi çalışıyoruz. Kaç kişiden oluşan bir kabine olacak? Bunun üzerinde çalışıyoruz. Bu bakanların dışında neler olacak? Mesela biz burada malum yardımcı bakanlar olacak. Yardımcı bakanların dışında, yeni sistemde bir ofis sistemini de oluşturacağız. Çok daha farklı birimleri bu ofis sistemi içerisinde aktive edeceğiz. Bunlar aslında görünmeyen ama direkt olarak cumhurbaşkanıyla ilintili olan birimler olacak. Bunların detaylarını, son düze çıktığımız anda çalışmalar da bitmiş olacak. O zaman da bunları açıklamış olacağız." diye konuştu.
Başkan yardımcısı sayısının belirlenip belirlenmediğine ilişkin Erdoğan, "Anayasal düzenlemede de bu ortaya çıkmıştı. Bu bir olabilir, iki olabilir, daha fazla olabilir. Şu anda hedef burada bir ve ya iki başkan yardımcısı, bu işin ilk etabı." dedi.
'Hocalarımız bize özellikle 'Ekonomi cesaret ister' derlerdi'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakın ben ekonomi tahsili gördüm ve o günden bugüne, hocalarımız bize özellikle 'Ekonomi cesaret ister' derlerdi. Daha sonra ben siyasi yaşamımda, hayatımda buna şunu ilave ederdim; Ekonomi cesaret ister eyvallah ama hayat da bir cesaret işidir, hele hele siyaset tam bir cesaret işidir. Bunu göze alamayan, bunu yapamayan zaten bu işe hiç girmesin. E tabii ki belli bir bedeli ödemeyi de ne yapacaksın, göze alacaksın. Onun için biz 81 vilayetin 81'ini de defalarca dolaştık ama bakıyoruz ki muhalefetin böyle bir şeyi bugüne kadar olmadı." diye konuştu.
Genelkurmay Başkanı Akar ve MİT Müsteşarı Fidan
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın kabineye gireceği iddialarını ilk defa duyduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda böyle bir düşünce söz konusu değil ama dünyada özellikle başkanlık sisteminin uygulandığı yerlerde, Genelkurmay Başkanları olsun, Milli İstihbarat Teşkilatları olsun çok büyük önem ifade ederler. Tabii ki şimdi bizim dönemimizde de bu birimler bu önemlerini koruyacaklar ama bunlar hangi sorumlulukları üstlenerek bunu koruyacaklar, şu anda yapılan çalışmalarla onların içeriğini de dolduruyoruz." diye konuştu.
Bakanlık sayısı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemde bakanlık sayısının kaç olacağına ilişkin de şöyle bilgi verdi:
"Yani kesinlikle bir defa 20'nin altında olacağı malum. Zaten bu işi 25'e falan başbakanlığım döneminde düşürmüştük. Hatırlarsanız, 37-38'di. Biz bunları oraya kadar indirdik. Bunlar hem devletin, hükümetin hakikaten işlevini ciddi manada ağırlaştırıyordu. Biz bunları buraya indirdikten sonra bir canlanma, hareketlenme geldi. Şimdi de biz başkanlık sisteminde, bir bakanlar ki bu bakanlar 20'nin altında olacak, bu 13 olur, 15 olur, 17 olur böyle bir rakamlar kümesi, bir de bunların yanında bakan yardımcıları olacak. Bir de ofisler olacak ve bunlar aslında aynı bütün ama renkli. Böyle bir çalışmayla bunların bir kısmı zaten direkt Başkanla, Cumhurbaşkanıyla ilişkili olacak ve Cumhurbaşkanı istediği anda onları delege edeceği istihdam veya işle çok daha aktif hale getirebilecek."
'Cumhur İttifakı'nı niye kuruyoruz'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi Cumhur İttifakı'nı niye kuruyoruz? Şimdiden kuruyoruz ki seçim sonrasında da bu ittifak, inşallah büyük bir gayretle dayanışma içerisinde süreci devam ettirsin." dedi.
"İspat etmezse Muharrem İnce namerttir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muharrem İnce'nin iddialarına ilişkin soru üzerine, sözlerine şöyle devam etti:
"Şimdi çok açık, net konuşuyorum ama açık net Sayın İnce'den cevap bekliyorum. Onun genel başkanının dürüstlüğü ortada. Dürüstlükle yakından, uzaktan alakası yok. Hatta ben sizden bu akşam bir şey daha isteyeceğim. O da şudur. Muharrem İnce'nin genel başkanına yönelik saygıyı aşan ifadeleri var. 'Bir kere girdin olmadı, iki kere girdin olmadı, üç kere girdin olmadı.' vesaire böyle sayan sayan tabii başı falan çok daha da ağır. Ben Pensilvanya'dan parti kurmak için izin almaya yönelecek kadar düşük bir siyasetçi değilim. Ben Gülen'i Belediye Başkanlığım döneminde ricai olarak tanıdım. Yüz yüze kendisiyle hayatımda iki veya üç kere görüştüm. Parti kurmak için, benim bu yoldaki dava arkadaşlarım, yol arkadaşlarım var.
Biz onlarla görüşmelerimizi yaptık ve ondan sonra da adımımızı attık. Niçin Pensilvanya'dan izin alacağım ki? Eğer bunu ispat etmezse Muharrem İnce namerttir. Ben bu tür şeylerde konuştum mu ağır konuşurum. Ben madem ki Pensilvanya'ya gittim, kimle gittim bunu ispat etmesi lazım. Öyle hayal meyal şeyler istemem. Çıkıp bunu açıklayacak, açıklamazsa namerttir. Veyahut da çekilip gitsin. Kesinlikle böyle bir şey söz konusu değildir. Tayyip Erdoğan bir şeyi bir kere söyler altında da ezilip büzülmez. Öyle kalkıp sahnede el vurup savurmak bunlar kabadayılık işi değildir. Onun da dersini almak istiyorsa onun yeri bellidir. Bizim yanımızda biraz eğitim alması lazım."
"Açıkla, Türkiye'yi karalama"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnce'nin, FETÖ elebaşının ABD'den usulüne uygun istenmediği iddiasına ilişkin olarak, “Hadi açıkla, kim söyledi, hangi Amerikalı yetkili söyledi? Amerika'nın Adalet Bakanı mı söyledi? Oradan herhangi bir güvenlik yetkilisi mi söyledi? Kim söyledi? Eğer sen Amerika'daki CHP'nin oradaki ofis başındaki adamı söylediyse, bununla söylüyorsan bunu, hepten iflas ettin. Açıkla. İstihbarata mı açıklayacaksın, Adalet Bakanlığı'na mı açıklayacaksan, açıkla, Türkiye'yi karalama. Biz Adalet Bakanlığı olarak, 85 koliyi Sayın Obama döneminde bunlara gönderdik." ifadelerini kullandı.
Semavi Eyice'nin vefatı
Cumhurbaşkanı Erdoğan Prof Eyice'nin vefatına ilişkin olarak, "Ben Prof. Dr. Semavi Eyice Hocamıza bu vesileyle Allah'tan rahmet diliyorum. Sanat tarihinde gerçekten ülkemizin nadide, ordinaryüs seviyesinde hocalarımızdan birisiydi. İstanbul hayranı bir insandı. Ben belediye başkanlığımdan bu yana, kendisini iyi tanırım. Tabii 20 gündür de maalesef makineye bağlı durumdaydı ama bugün rahmetli oldu. İnşallah ben de çarşamba günü öğle namazında cenazesi kalkacak, cenaze namazına katılmayı planlıyorum." dedi.
MHP ile ortak miting
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP ile ortak bir mitingin yapılıp yapılmayacağı sorusuna, "Ben aslında arzu ederim. En azından bir iki final mitingi müşterek yapsak, isabetli olur diye düşünürüm ama tabii bu benim yalnız başıma vereceğim bir karar değil. Bu konuda Sayın Bahçeli'nin de olumlu bir yaklaşımı olursa, müşterek bir iki final mitingini, örneğin İstanbul, Ankara gibi yapma durumumuz olabilir. Arkadaşlar görüşüyorlar. Eğer karşı taraftan da olumlu bir cevap gelirse bu adımı da atarız." şeklinde cevap verdi.
"PKK sizden 3 ay önceden izin mi alıyor?"
"AB'nin önde gelen ülkeleri, gerek 16 Nisan gerekse bu süreçte miting yapmanıza izin vermedi. Geçtiğimiz günlerde HDP Almanya'da miting yaptı. Bu durumu ilgili bakanlıklar nezdinde sordurdunuz mu? Seçilirseniz eğer AB ile ilişkiler normale döner mi yoksa bir süre daha devam eder mi?" sorusuna karşılık Erdoğan, şunları söyledi:
"Gerçekten Avrupa, bazı ülkeler dışında bir akıl tutulması geçiriyor. Hele hele Almanya, bu kadar güzel şeyler kendileriyle konuşuyoruz, ediyoruz vesaire... Başka şeyler konuşuyorlar ama bakıyorsunuz yine bu terör örgütlerine, başta PKK olmak üzere, FETÖ olmak üzere kapılarını açıyorlar. Bütün bunların hepsinin altında yatan gerekçe şu, bana göre. Güya bunlar 'Böyle yaparsak Türkiye'yi köşeye sıkıştırırız.' Yahu sıkıştıramayacaksınız. Darbe yapıldı, ne oldu? Ne elde ettiniz? Biz, bir yerlerle nasıl bir kontak içerisinde olduğunuzu biliyoruz ama bunu size söylediğimiz zaman da rahatsız oluyorsunuz.
Bir ara toparladılar işi bu terör örgütlerine karşı ciddi bir adım attılar. Ama şimdi yine seçim yaklaşıyor, bahaneler uydurmaya başladılar. Yok 3 ay önceden müsaade alınması... Bugüne kadar öyle bir şey olmamış ki. PKK sizden 3 ay önceden izin mi alıyor? Siz bizim oradaki bırakın partiyi, oradaki sivil toplum örgütlerimize dahi müsaade etmiyor. Salon vermiyorlar. Böyle bir yaklaşım tarzı olabilir mi?"