Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terör örgütlerine karşı yapmayı aklınızdan geçirmediğiniz yürüyüşü teröristleri savunmak için başlatıyorsanız kimseyi amacınızın adalet olduğuna inandıramazsınız." dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen "İl Başkanları Toplantısı"ndaki konuşmasında, 16 Nisan'daki halk oylamasının ardından 2 Mayıs'ta partiye tekrar üye olduğunu, 21 Mayıs'taki olağanüstü büyük kongrede de genel başkanlık görevini devir aldığını hatırlattı.
Bu toplantıda, 30 Mart 2014'te yapılan mahalli seçimlerin muhasebesini gerçekleştirdiklerini anlatan Erdoğan, "Seçim sürecinde nasıl alçakça, nasıl kalleşçe saldırılara maruz kaldığımızı konuşmuştuk. Şu anda 'akılsız başın cezasını ayaklar çeker' misali kendini yollara vurup İstanbul'a giden CHP'nin başındaki zat, o dönemde bizim için 'seçimden sonra başbakan yurt dışına kaçacak' tezviratları yapıyordu. İşin doğrusu çok partili hayatımızda siyasetin bu denli seviyesiz hale getirildiği, siyasetçilerin akıllarını ve ruhlarını bu denli kiraya verdiği pek az seçim gördük." diye konuştu.
Erdoğan, bugün FETÖ ihanet çetesine ve onların dümen suyuna girerek ülkesine iftira atanları korumak için yolları arşınlayanların, o dönemde de aynı çetenin ayakçılığını yaptığını kaydederek, konuşmasına şöyle devam etti:
"O dönemde sergilenen haysiyet cellatlığına milletimizin itibar etmemesinin, tam tersine oynanan oyunu görerek güçlü bir şekilde arkamızda durmasından birilerinin hiç ders çıkarmadığı anlaşılıyor. Artık çoğu ya yurt dışına kaçmış olan ya mahkemelerde adalete hesap veren FETÖ tetikçilerinin ellerine tutuşturdukları malzemeler, kayıtlar, tapeler üzerinden kendilerine ikbal devşirmeye çalışanlar hala aynı yerde debelenip duruyor. Buna karşı AK Parti, 2014 mahalli seçimleri de kazandı, cumhurbaşkanlığı seçimini de kazandı, milletvekilliği seçimini de kazandı, yetmedi halk oylamasını da kazandı. Sadece bunlarla kalmadı.
Milletimiz ve güvenlik güçlerimizle beraber bölücü örgütü açtığı çukurlara gömüp, darbe girişimini engelledi, Suriye'de kurulan tezgahı bozdu, ekonomik saldırıları da atlattı. Biz ülkemiz için çalıştığımız ve 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' dediğimiz için 80 milyonun gönlünde kendimize müstesna bir yer edindik. Onlarsa yoldaşlığını yaptıkları ihanet çetesiyle ve bölücü örgütle birlikte Türkiye'nin aleyhinde çalışmaktan bir gün bile vazgeçmediler. Bunların kendi milletlerine ve devletlerine karşı olan her işin arkasında yer alma konusunda ortaya koydukları inat, meselenin araç olmaktan çıkıp amaç haline geldiğini gösteriyor."
"Gittiğiniz yol Kandil'in, Pensilvanya'nın yoludur"
Özellikle ülkeye ve millete olan muhabbetlerinden şüphe duymadıkları MHP'nin, kritik konularda gösterdiği olumlu ve sağ duyulu duruşa bakıldığında, CHP'nin ve aynı çizgideki çevrelerin konumunun çok daha açık bir biçimde görüldüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Meselenin muhalefet değil, siyaset değil, memleketinin bekası meselesi olduğunu görerek, ülkesinin ve milletinin yanında yer alan herkese bir kez daha teşekkürlerimizi iletiyorum. CHP'nin temsil ettiği çizgi, artık siyaseten muhalif olma, siyaseten farklı duruş sergileme, siyaseten farklı söylemde bulunma boyutunu aşmıştır. Terör örgütleriyle ve onları özellikle ülkemizin üzerine kışkırtan güçlerle birlikte hareket etme noktasına geldiğini görmek durumundayız. Geçmişlerindeki millete rağmen siyaset yapma anlayışları sebebiyle demokrasi sicilleri zaten bozuk olanlar şimdi işi bir adım daha ileriye götürüp millete karşı siyaset yapmaya başlamışlardır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa'nın himayesindeki sözde gazetesinden size seslenen PKK yöneticisi, 'doğru adımları atıyorsunuz' diyorsa attığınız adım kesinlikle yanlıştır. Terör örgütleri olağanüstü halden rahatsızsa ve siz de uygulama gayesini bile bile buna karşı çıkıyorsanız gittiğiniz yol Kandil'in, Pensilvanya'nın yoludur." dedi.
"Kimseyi inandıramazsınız"
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki için başlattığı yürüyüşe yönelik eleştirilerde bulundu.
Erdoğan, "Uluslararası kuruluşların, mahkemelerin dahi eleştirmediği tarzda terör davalarına saldırıyorsanız, Türk adaletini itham ediyorsanız yaptığınız iş bu ülkenin hayrına asla değildir. Terör örgütlerine karşı yapmayı aklınızdan geçirmediğiniz yürüyüşü, teröristleri ve onlara destek verenleri savunmak için başlatıyorsanız kimseyi amacınızın adalet olduğuna inandıramazsınız." ifadelerini kullandı.
"Millete karşı siyaset yapmaya başladılar"
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Geçmişlerindeki millete rağmen siyaset yapma anlayışları sebebiyle demokrasi sicilleri zaten bozuk olanlar şimdi işi bir adım daha ileriye götürüp millete karşı siyaset yapmaya başlamışlardır. Aklı başında olan herkesin rahatlıkla görebildiği bu durum, Suriye'de, Irak'ta, Körfez'de, Avrupa'da ülkemize karşı kurulan tuzakların bir parçasıdır. Güya 'adalet' diyen ama adaleti sağlamakla görevli ilk derece mahkemelerinden Anayasa Mahkemesine kadar tüm kurumlara saldıran bir zihniyetin derdi asla adalet, hukuk olamaz."
"15 Temmuz'un unutulmasına izin vermeyeceğiz"
Erdoğan, iki hafta sonra 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümüne ulaşacaklarına işaret ederek, "Bir ihtilal gecesi meydanlara yürüdük. Gökyüzü alev alev yanınca üstümüzden tekbirlerle çoğalıp sonsuz yare yürüdük, yürüdük. Sela vakti karadan ve denizden, karanlığın kalbine, aşikare yürüdük." dizelerini hatırlattı.
Türkiye'nin son birkaç yıldır çok büyük hadiseleri arka arkaya yaşadığına dikkat çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Artık böylesine tarihi olayların bile sıradanlaşması, kanıksanması, böyle bir tehlikeyle yüz yüzeyiz. 15 Temmuz'un unutulmasına, unutturulmasına, bu ihanetin üzerinin örtülmesine, bu hainlerin yaptıkları alçaklığın hesabının sorulmasının önüne geçilmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. O gece canları pahasına sokakları, meydanları doldurarak ülkelerine sahip çıkan milyonların, şehitlerimizin ve gazilerimizin üzerimizdeki vebalini hiç aklımızdan çıkarmayacağız. Birileri hava meydanından kaçar gider ama birileri de orada şehadete yürür. İşte fark bu."