Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda komisyon üyesi milletvekillerinin sorduğu soruları yanıtladı. Kasırga medyada ve haberlerde çıkan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile ilgili yanlış bilinenleri ve bilinmeyenleri açıkladı.
Cumhurbaşkanlığı'nın Çankaya Köşkü'nden Beştepe'de yapılan külliyeye geçmesi bir kısım tarafından her fırsatta eleştirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisi için yaptığını ifade eden bazı zümreler, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin çok pahalıya yapıldığı ve meşru bir yapı olmadığı iddiaları sık sık telazzuf ediliyordu.Bu tarz sorularla ile ilgili en gerçekçi bilgi Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga tarafından geldi. Kasırga, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda komisyon üyesi milletvekillerinin sorduğu soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin maaliyetinden, külliyede çalışan personel sayısına kadar birçok konuya açıklık getirdi.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi için kullanılan "kaçak saray" ifadesini doğru bulmadığını belirterek, "Mevcut, meri yasalara göre bu saray kadar yasal, bunun kadar meşru hiçbir yapı bilmiyorum, hiçbir belgesinde eksiklik yoktur, hiçbir yasal engel bulunmamaktadır. Ama önyargılarla kaçak diye söylenerek, başka amaçlara hizmet edilmek isteniyorsa onu ben takdir edemem" dedi.
Kasırga, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Cumhurbaşkanlığının 2016 yılı bütçesi sunumunun ve milletvekillerinin görüşlerinin açıklanmasının ardından, komisyon üyesi milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin maliyetiyle ilgili çok sayıda soru bulunduğuna dikkati çeken Kasırga, külliyenin ve içerisindeki kongre merkezi, cami gibi yapıların hepsinin Başbakanlık bütçesinden yapıldığını, bütün harcamalara ilişkin kayıtların Başbakanlıkta mevcut olduğunu söyledi. Kasırga, "İfade edildiği gibi 5,1 milyar dolar, böyle bir külliyenin tam 10 tanesine tekabül eder. Bağlayıcı olmamakla birlikte 5,1 milyar dolar değil" dedi.
Fahri Kasırga, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin devrinin, Başbakanlıktan yapıldığını, devir işleminin ardından yapılan harcamaların Cumhurbaşkanlığı bütçesinden karşılandığını yeni planlanan kütüphane ve ona bağlı diğer yapıların ödeneğinin de ayrı olduğunu söyledi.
Kasırga, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kullanımındaki uçağın kayıtlarının ve işlemlerinin de Başbakanlıktan yapıldığı için orada mevcut olduğunu kaydetti.
Bir milletvekilinin "Sayın Cumhurbaşkanı'nın yürüttüğü seçim kampanyasının maliyeti nedir?" sorusunu yönelttiğini anımsatan Kasırga, "Hangi seçim kampanyası olduğunu anlamadım" dedi. Kasırga'nın bu sözleri üzerine bazı milletvekilleri "Toplu açılış törenleri, 7 Haziran seçimleri dönemindeki kampanya" diye seslendi. Kasırga da "Siz bunu seçim kampanyası olarak ifade ederseniz, buna cevap vermeyeceğiz. O, Sayın Cumhurbaşkanımızın Anayasa'dan, yasalardan doğan kendi takdirinde olan halkla buluşma, il ziyaretleri, toplu açılış törenleri... Siz, bunu böyle resmi bir görevi, seçim kampanyası olarak nitelerseniz, müsaade ederseniz ben buna cevap vermeyeceğim" dedi.
Cumhurbaşkanlığında 2 iç denetçinin görev yaptığını ve bu kişilerin bizzat kendisi tarafından yaklaşık 1 yıl önce atandığını dile getiren Kasırga, iç denetçilerden birinin de Sayıştay kökenli olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin açıldıktan sonra çok fazla yabancı devlet adamı, heyet ve konuk ağırladığını anlatan Kasırga, külliyenin ilk ziyaretçisinin de Papa olduğunu anımsattı.
Kasırga, "Vahdettin Köşkü'nün maliyeti nedir, projesine uygun olarak yapıldı mı?" sorusunun cevabının da yine Başbakanlıktan alınması imkanı bulunduğunu ama projesine uygun yapıldığına kendisinin tanık olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kasırga, külliyede kaç kişinin çalıştığı sorusuna da şöyle yanıt verdi:
"Bütün Cumhurbaşkanlığı birimleri, İstanbul'daki birimlerimiz dahil, bize bağlı müzeler, kütüphaneler, bize bağlı birimler dahil olmak üzere çalışan memur statüsündeki kişi sayısı 702.
246 sözleşmeli personelimiz var, toplam 948 kişi hizmet etmektedir, çalışmaktadır. Bu önceki dönemlere göre kaç kat artış ifade ediyor? Sayın Gül, 449 kişiyle devralmış 679 kişiyle teslim etmiş. Sayın Sezer döneminde çalışan sayısı 449 kişiydi. Bugün gelişen koşullara göre sayı... Biz 679 kişiyle devraldık, şu anda memur statüsünde 702 kişi çalışıyor, 246 sözleşmeli personelimiz var. Bu sayıya diğer kurumlardan geçici olarak aldıklarımız da dahildir. Ama bu sayıya güvenlik mensupları dahil değil. Gerek asker gerek polis olarak çalışanlar dahil değil, danışmanlar dahil."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "muhtarlar toplantısı"nın devam edeceğini belirten Kasırga, "Bundan sonra toplumun tüm katmanlarına hitap etmek istiyoruz. Toplumun tüm katmanlarını 'milletin evi' dediğimiz külliyemizde ağırlamak istiyoruz. Bundan da büyük bir mutluluk duyuyoruz, masraflarını Cumhurbaşkanlığı bütçesinden karşılıyoruz, resmi ödeneğimizden harcıyoruz" diye konuştu.
Kasırga, "Neden külliye diye adlandırdınız, bu sadece İslami toplumu kucaklayan bir kavramdır?" sorusuna da "Bizim asla böyle bir düşüncemiz yok. Teknik olarak, sözlük anlamı olarak külliyenin tam olarak neyi ifade ettiği konusunda ahkam kesecek değilim. Biz, külliye ifadesinin kampüs, yerleşke vesaire gibi yabancı kelimelere karşılık olsun diye düşündük, böyle takdir edildi" yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugüne kadar 19 defa muhtarlar toplantısında 9 bin 240 muhtarı külliyede ağırladığını anlatan Kasırga, muhtarların seçiminin, hangi muhtarın davet edileceğinin İçişleri Bakanlığınca planlandığını söyledi. Kasırga, "Davet edilen muhtarların saraya intikallerine kadar biz herhangi bir şekilde masraflarını bilmiyoruz, karşılamıyoruz. Ama saraya girdikten sonra onları biz ağırlıyoruz külliyede" diye konuştu.
Kasırga, Cumhurbaşkanlığının resmi ödenekleri arasında "hane halkına yardım" faslı olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bu fasıldan bugüne kadar Sayın Cumhurbaşkanlarımız hep ödemede bulunmuşlar. Bu sene de Sayın Cumhurbaşkanımız 600 haneye, 3 milyon 500 bin Türk Lirası ödeme talimatı verdi. Bu hanelerin tespitinde kriterlerimiz şu oldu; önce illeri planladık, nüfuslarına göre kontenjanlar tanıdık ve her vilayetten, valimizden 'İlinizin en muhtaç, en fakir insanını bulacaksınız' dedik. Böyle tespit etti."
Fahri Kasırga, bazı milletvekillerinin dile getirdiği "kaçak saray" ifadesini de doğru bulmadığını belirterek, şöyle devam etti:
"Bu sarayın yapımından önce bölgeyle ilgili, bölgenin tarihi SİT olmadığına ilişkin ilgili kurul karar verdi. Üçüncü derece doğal SİT alanı olduğunu söyledi. Mevcut, meri yasalara göre bu saray kadar yasal, bunun kadar meşru hiçbir yapı bilmiyorum, hiçbir belgesinde eksiklik yoktur, hiçbir yasal engel bulunmamaktadır. Ama önyargılarla kaçak diye söylenerek, başka amaçlara hizmet edilmek isteniyorsa onu ben takdir edemem.
Sayın Cumhurbaşkanımızın Urla'da kaçak villası olduğuna dair bir tek belge bugüne kadar ortaya konulamamıştır. O villaların kaçak olduğu söylenebilir ama Sayın Cumhurbaşkanımıza ait olduğunu kim söyleyebilir? Ben bu iddiaları da tamamen maksatlı buluyorum."
Kasırga, bir milletvekilinin "Sayın Cumhurbaşkanı, kanun hükmünde kararnamelerle istediği maaşla çalıştırır" eleştirisi yaptığını hatırlatarak, "O olay 2012 yılında 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişti. Sayın Cumhurbaşkanımız artık Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin teşkilatının nasıl oluşacağına dair kararname yayınlar, orada çalışanların özlük hakları tamamen 657 sayılı yasaya tabidir. Ancak Cumhurbaşkanlığında çalışıyor olmaları nedeniyle ek bir ücret, derecesine göre, çalışanlara ödenmektedir" değerlendirmesinde bulundu.
Fahri Kasırga, açıklamalarını, "Sayın bazı milletvekillerimizin Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik haksız, yersiz, kişisel değerlendirmelerini bir talihsizlik olarak düşünüyorum, üzülüyorum. Kendilerini devletimiz, milletimiz için bir kazanç olarak, bir şans olarak değerlendiriyorum" diyerek bitirdi.