MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündemin en önemli konuları olan doların yükselişi, af, erken seçim ve Alaattin Çakıcı konuları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yükselişini sürdüren dolar ile birlikte ekonomiye dair önemli açıklamalarda bulndu. Bahçeli "Bir şekliyle mevcut siyasi iktidar ve onun Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a bir husumeti geliştirme noktasında bir çaba var. Bu çabanın değişik unsurları falan da olabilir. Ama netice itibariyle gele gele şimdi ekonomiye geldiler. Aynı senaryo, hedefler farklı." dedi.
Bahçeli'nin yaptığı açıklamaların önemli yerleri şöyle:
Erdoğan'a bir husumeti geliştirme noktasında çaba var. Netice itibarıyla gele gele şimdi ekonomiye geldiler. 2001'deki hedef Ecevit'ti, şimdi Erdoğan. Aynı senaryo, hedefler farklı. Siyasiler çıkarları için müdahale ederlerse yazık ederler. Merkez Bankası'nın görevi fiyat istikrarını sağlamaktır.
Türkiye ekonomisi
Yani siyaseti karmakarışık hale getirmişseniz, ekonomiyi çok sağlıklı işler durumunda tuttuğunuz taktirde o zaman siyasi amaçlarda netice alamazsınız. Ekonomik yönden de bir darboğaza ülkeyi sokmak gayreti içerisinde olursunuz.
Bütün bunlarla da bir güvensizlik, istikrarsızlık yaratılmak isteniyor
Bazı yorumcular var. Bir taraftan Türkiye'de yüzde 7 kalkınmayı görüyor ve kabul ediyorlar ama diğer taraftan 'Ekonomi felaketin içerisine girdi' diyorlar. Yüzde 70, yüzde 80'lerde yüksek faizlerle hayatını devam ettiren bir Türkiye ekonomisinin yüzde 13 ile yüzde 7 ile batacağı iddia ediliyor. Bütün bunlarla da bir güvensizlik, istikrarsızlık yaratılmak isteniyor. Bunu 2000-2001'de hep beraber yaşarken ısrarla söylenen bir şey vardı? 'Efendim bunu piyasa satın almaz.' Piyasa dediğin İstanbul'da yüz tane büyük işletme veya holding. Hepsinin Menkul Kıymetler Borsasındaki hisse senedi hareketliliği çok cüzi. Bunu satın alsa ne olur, almasa ne olur? Şimdi yine böyle bir küresel olgu Türkiye'de ekonomik yönden de sıkıntı yaratmayı amaçlamış görünüyor bana göre. Çünkü bütün bunları üst üste koyduğunuz vakit Türkiye'nin madem ki siyasi yönden bir istikrara ihtiyacı var, temel hak ve özgürlüklerin yeniden güçlendirilmesini istiyorsunuz, o zaman ekonomik krizi büyük bir oranda aşabilecek birlikteliği sağlayıp Türkiye'yi bu yönüyle bir çöküntüden kurtarmamız lazım. Bu çok önemlidir. Türkiye'de 'ekonomik kriz sadece iktidarı, iktidara destek verenleri, STK'lerden şunları bunları boğacak, diğerleri yaşayacak', böyle şey olur mu? Çöküntü çöküntüdür. Çöküntünün altında kalan da çok zor durumlara düşer. Yurt dışına jurnallerseniz, birtakım çevreler hala Türkiye üzerinde birtakım oyunlar oynar, bozgunculuk yapmaya çalışır, Türkiye'ye gelecek olan birtakım sermaye hareketlerini durdurup geciktirmek gibi oyunlarla bir siyaseti neticelendireceklerini zannediyorlarsa o kimseye yar olmuyor.
Bunlar doğrudan Sayın Erdoğan'ı yok etmek amaçlı mı? sorusu cevap
Zaten o bir yerden başlar. Durup dururken Ecevit gibi çok değerli bir siyasi şahsiyeti Türkiye'de ne hale getirdiler 2001'de, bunu anlamak lazım. 136 milletvekili ile temsil edilen Ecevit'i desteklemek, güçlendirmek gerekirken 62, 60 bilmem ne oranında bölüp 3 tane de bağımsız bırakmanın bir manası var mıydı? Nerede bunu yapan insanlar?
Birbirlerine bir anayasa kitapçığı attıkları için denildi. Anayasayı kim kime ne kadar atarsa atsın kriz yaşanmazdı. İlle 2001'de atılan bir anayasa yüzünden mi yaşandı? Çok da büyük bir anayasa değil, küçük bir anayasa. Atsa ne olur atmasa ne olur? Fırtınalar koptu. Bunları yaşadık biliyoruz.
Bunlar işarettir
Zaten bir şekliyle mevcut siyasi iktidar ve onun Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a bir husumeti geliştirme noktasında bir çaba var. Bu çabanın değişik unsurları falan da olabilir. Ama netice itibarıyla gele gele şimdi ekonomiye geldiler. Kamuoyu araştırmacılarının yorumlarını dinleyin. 'Ekonomi dibe battı, şöyle oldu böyle oldu.' Ama batarsa hep beraber batarız. Siyaseti hemen ikame ediyorsunuz da 87 parti kurma noktasına kadar geliyorsunuz da ekonomi çöktükten sonra ona ne yapacağız? Dükkanlar yavaş yavaş bazı yerlerde kapanıyor. Bunlar işarettir. Bu işareti fark etmek lazım.
Merkez Bankası bağımsız mı olacak, olmayacak mı?
Bunun bağımsızlığı olur mu? Şimdi Türkiye'de fiyat istikrarını sağlamayacaksın, adın bağımsız olacak. Böyle şey olmaz. Merkez Bankası bağımsız bir kurum olarak çalışır, öncelikli tedbirlerini alır ve Türkiye'de fiyat istikrarını sağlayarak enflasyonun tırmanışını önler ve istikrarlı bir yapı ortaya koyarsa, bu onun görevidir. Buna da siyasiler kendi çıkarları için aşırı derecede müdahale ederlerse yazık ederler. Bazı kavramları yerli yerine oturtmak lazım.
2001 yılı ile benzerlik
Senaryo aynı. Aynı senaryo, hedefler farklı. Birisin de Ecevit'ti şimdi Recep Tayyip Erdoğan. Eğer Deniz Baykal, Allah sağlık versin, görevde olsaydı hedef o olurdu.
Af konusu
Bu ve buna benzer konular üzerinde düşündüğünüz zaman bir uyarıda bulunmak vatani bir görevdir. Kabul edilir, edilmez. İngiltere'ye giderken Sayın Cumhurbaşkanı 'Bizim gündemimizde yok.' dedi. Olabilir. AK Parti'nin gündeminde böyle bir konu olmayabilir ama ben ayrı bir tüzel kişiliğim. Bir siyasi kimlik taşıyan parti olarak ülkenin sorunlarını dikkate alarak bazı konuları düşünmek ve kamuoyu ile paylaşmak benim görevimdir.
Cumhurbaşkanından bugüne kadar ben herhangi bir talepte bulunmadım. Yetkisini kullanma iradesi kendisindedir. Bu yetkiyi hatırlatmaya da gerek yok. Ama cezaevinde ağır şartlarda bulunan ve uzun yıllar cezaevinde zulüm görmüş veya çile çekmiş bir kişiyi dikkate alacak bir insani yaklaşımın da olması lazım. Biz kimseye 'Şunu şöyle yapın' demeyiz. Cumhurbaşkanın yetkisi var. Yetki bende olsa şimdiye kadar kullanmıştım. Bunu da söylüyorum" diye konuştu. Bahçeli ziyarette Çakıcı'ya tespih hediye ettiğini söyleyerek, "Tespih cezaevinde iyi çekilir. Benim ülküdaşım o
Af konusu seçim beyannamesinde de olacak mı?
Biz parti olarak Mecliste temsil edildiğimiz vakit yapabileceklerimizi açıklıyoruz beyannameden çok. Sanıyorum af ile ilgili olarak da bir tasarı, çok yönlü bir tasarı verebiliriz. Ama Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hayata geçtiğinde bunu yapacak unsurlar daha farklı olabilir.
Bahçeli'den Çakıcı açıklaması
Ben hastaneyi ziyaret ettim. Uzun yıllardır cezaevinde bulunan bir arkadaşımız hastalandığı için Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi'ne alınmış. Duyar duymaz ziyaretine gittim. Değişik cezaevlerinde ağır şartlarda mahkumiyet hayatı olan bir şahsiyet. Hastalığını ciddiye almak ve gerekli tedbirleri geliştirmek lazım. Orada doktor arkadaşlardan aldığım bilgiye göre elden gelen gayret gösteriliyor ama hastalığın ciddi olduğu ifade ediliyor. Dikkate almak lazım.
Selahattin Demirtaş kadar suçlu değil canım. Beş tane siyasi parti kuyruk oldu, dışarı çıkarmak için gayret gösteriyorlar. Yani onlar tartışılmıyor da Alaaddin Bey niye tartışılıyor? Biz Alaaddin Bey ile beraber kader kurbanlarını da gündeme getiriyoruz. Alaaddin Beyin bir yönüyle vatan millet için verdiği mücadeleler var. Bilen bilir. Devleti yönetenler de bilir başkaları da bilir. Şimdi devlete ihanet edenleri adaylık için cezaevinden alacaksın, rahatsızlığı nedeniyle önemli sıkıntılar çekmeye başlamış bir şahsı cezaevinde mahkum tutacaksın. Bunu hiç dikkate almadan mafya diyeceksin. Nerede diğer mafyalar? Bu konular üzerinde samimi ve dürüst olmak lazım.
Muharrem İnce açıklaması
Yanlış anlamayın ama Cem Yılmaz ile yarışılmaz. Sanatının erbabı Cem Yılmaz'dır. Böyle para gönder, velespite (bisiklet) bin. Velespit pedal gücü ile çalışır. Öbürü aya gidiyor. Ne yapacağız? Muharrem İnce Bey toplumsal desteği sağlamak açısından değişik kavramlarla, bir takım yanlış yorumlanacak şeylerden uzak kalmalı. Çünkü talip olduğu görev devleti yönetme görevidir, Cumhurbaşkanlığı görevidir. Yani velespit ile gezecekmiş. Kime hevesleniyorsun? Danimarka da biri yapmış. Bizde de çok velespit var panayırlara gittin mi önünde bin tane duruyor. Elli kuruş veriyorsun iki tur attırıyorlar. Velespit ile bir tur atmasın. Şaka yapıyorum çok değerli bir siyasetçidir ama velespite heveslenmesin"