Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, gazetecilere yaptığı açıklamada "Bir toplumun din özgürlüklerine müdahalesinin en son noktası, mabedine tecavüzdür, camisine saldırmaktır." dedi.
ÇOĞALMAYA BAŞLAMASI KAYGI VERİCİ
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, makamında gazetecilere yaptığı açıklamada, Avrupa'da camilere yönelik saldırılar ve İslamofobi'deki artış nedeniyle kaygı ve üzüntü duyduklarını belirterek, "Bir toplumun din özgürlüklerine müdahalesinin en son noktası, mabedine tecavüzdür, camisine saldırmaktır. Bunların her ülkede çoğalmaya başlaması gerçekten çok kaygı verici. Siyaset adamlarının, devletlerin bu konunun üzerinde çok fazla durmamaları da kaygıları arttırıyor." dedi.
Avrupa'nın insan hakları, özgürlükler, ötekine saygı gibi değerleri öne çıkaran bir coğrafya olduğuna işaret eden Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son zamanlarda her türlü ırkçılığın yaygınlaşması, ötekileştirmelerin çoğalması, yabancı düşmanlığı, İslamofobi'nin İslam nefretine dönüşmesi, İslam nefretinin bazı kesimlerde İslam düşmanlığına dönüşmesi çok kaygı verici, üzüntü verici. Bir toplumun din özgürlüklerine müdahalesinin en son noktası mabedine tecavüzdür, camisine saldırmaktır. Bunların her ülkede çoğalmaya başlaması gerçekten çok kaygı verici. Siyaset adamlarının, devletlerin bu konunun üzerinde çok fazla durmamaları da kaygıları arttırıyor."
"İsveç'te 21 camiye yapılan saldırı nefretin boyutlarını gösteriyor''
Diyanet İşleri Başkanlığının bu tip saldırıların raporunu tuttuğunu aktaran Görmez, "Pek çok ülkede camilere fiili saldırılar, camilerin kapısına domuz kafası asarak aşırı nefreti ifade etme, içerisine tecavüz ederek duvarlarına gamalı haçlar çizerek gerçekleştirilen saldırılar nefretin boyutlarını gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
İslam dininde bütün dinlerin mabetlerinin dokunulmaz olduğunu vurgulayan Görmez, şunları kaydetti:
"Stockholm'de yine bize ait bir camiye saldırı oldu ki İsveç'te bu 21. cami saldırısı. Bizim takip edebildiğimiz, bize ait olan ve diğer Müslümanlara ait olan 21 cami bu şekilde saldırıya uğradı. En kısa zamanda aklıselimin egemen olmasını ve herkesin dikkat ederek bunun ortadan kaldırılması için ortak çalışmalar yapması gerektiğini ifade etmek isterim."