Erdoğan'dan Avrupa'nın 'gazeteci' listesi için sert açıklama

Anadolu Yayıncılar Derneği buluşmasındaki konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem Avrupa'dan gönderilen listeye hem de Almanya Başbakanı Angela Merkel'e sert tepki gösterdi.

Gönderilen listede gazetecilere yer verilmediğine vurgu yapan Erdoğan, listede terörist ve suçluların yer aldığını söyledi. 

Erdoğan, "149 kişilik bir liste vermişler bize. Güya gazetecilermiş. Hepsi ya terörist ya da adi suçtan içeride olan tipler. 'Bunlar gazeteci' diye verdikleri listede katilden soyguncuya kadar herkes var, gazeteciler yok." diye konuştu.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından önemli başlıklar:

Biz Anadolu basınını, tek parti dönemine karşı verdiği demokrasi mücadelesinden biliriz. Anadolu basınını, darbe döneminde herkes susarken, konuşma cesaretinden biliriz.

Kıt imkanlara rağmen, fedakarlıkla yürüttüğü faaliyetlerinden biliriz. Ülkesine, milletine saygı duymayan kişilerin böyle bir faaliyetin içinde bulunması mümkün değildir.
Peki, sen Hollanda'nın yanında mısın, ben de halkımın ve hakkımın yanındayım.

Manşetlerle çarpışarak bugünlere geldik

Yalanı, iftirayı, çamur atmayı marifet sananlara saygı göstermemiz mümkün değildir. Medeniyetimizi, tarihimizi yıkmaya çalışan basın organları gördük. Manşetlerle çarpışarak bugünlere geldik. Geçmişte, kimin iktidara geleceğini manşetlerle belirlemiş kişilerle çarpışarak bugünlere geldik. Amiral gemisi diye geçinenler "Muhtar bile olamaz" diye sürmanşet attılar.

Bunlar muhtarları küçümsediler

Bunlar muhtarları küçümsediler ama biz bu salonda sürekli muhtarlarımızla bir araya geliyoruz. Bana diyor ki, "Birleşmiş Milletler'de yaptığı konuşmaya bakın, sanki muhtarlara konuşuyorlar." Birleşmiş Milletler'dekiler, seçilmemiştir, atanmıştır. Muhtarlar ise seçimle gelmiştir. Biz gücümüzü manşetlerden değil, sandıklardan aldığımız için bu çarpık zihniyete meydan okuyoruz.
Medya mensubu adı altında terör örgütlerine militanlık, ajanlık yapanlara asla taviz vermeyeceğiz.

Merkel'in Hollanda desteğine tepki

Almanya, Benim Bakanımı arabada mahkum eden, atını, itini benim vatandaşımın üstüne gönderen Hollanda'nın yanında olduğunu açıkladı. Peki, sen Hollanda'nın yanında mısın, ben de halkımın ve hakkımın yanındayım.

Tek adamlık 1923'te kapandı

Muhalefetin kuyruklu yalan dizisini görüyoruz. Cumhurbaşkanı'nın parlamentoyu fesih yetkisi yok. Diyorlar ki, muhtarlıkların, belediyelerin, hatta geçen gün daha ileriye gitti, lokantaların kapatılmasına kadar. Bu yalanların her birine, çeşitli platformlarda cevap veriyorum. Muhalefet, yatıp kalkıp 'tek adam' diyor. Tek adamlık 1923'te kapandı. Bu ülkede 25 günde hükümet değişti, böyle bir ülkede istikrar olur mu? Bizim getirdiğimiz yönetim sisteminde, cumhurbaşkanı en başta milletin, Meclis'in ve kamuoyunun denetimine tabidir."