Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,'İdam talebi parlamentoya gelecek. Parlamentodan geçtiği anda bana geldiği anda ben bunu onaylarım. Bir sıkıntı anayasa değişikliği gerekiyor. Ayın 16'sı bunun işareti olacak. Gerekirse bunun için de bir referandum yapabiliriz' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Manisa’da yapımı tamamlanan tesis ve hizmetlerin toplu açılış törenine katıldı. Valilik önündeki kent meydanında düzenlenen törende Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ve bazı milletvekilleri de hazır bulundu. Vatandaşların da yoğun bir katılımla iştirak ettiği törende Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplu açılış töreni gerçekleştirilen 220 milyon lira tutarındaki kamu, belediye ve özel sektör yatırımının şehre, ülkeye ve Manisalılara hayırlı olması temennisinde bulunarak, bu hizmet ve yatırımları şehre kazandıranları tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hizmet ve tesislerin arasında; 145 derslik, 620 öğrenci kapasiteli üç pansiyon, 200 öğrenci kapasiteli erkek öğrenci yurdu, spor salonu, Soma, Demirci ve Selendi devlet hastaneleri, Saruhanlı ve Kula’da aile sağlığı merkezleri, kamu hizmet binaları, gölet, sulama, taşkın ve dere ıslahı çalışmaları, cami, belediye sosyal tesisleri, sağlık ocakları, parkların ve farklı alanlarda özel sektör yatırımlarının bulunduğunu söyledi.
Manisa’nın geçen 14 yılda 18 milyar liralık yatırımla yepyeni bir çehreye kavuştuğunu ve yeni yatırımlarla daha büyük hedeflere doğru ilerlediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, etap etap hizmete girmeye başlayan İstanbul-İzmir Otoyolu tamamlandığında İstanbul- Manisa arasının üç saate, inşası devam eden Ankara-Afyon-Uşak-Manisa-İzmir hızlı tren hattı bittiğinde Ankara-Manisa arasının ise üç saatin altına düşeceğini aktardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüldüğü gibi söz konusu hizmet olduğunda, ‘durmak yok, yola devam’ diyoruz. Rabbim, bu ülke için, bu millet için taş üstüne taş koyan herkesten razı olsun” dedi.
“GÜÇLÜ BİR YÜRÜTME ORGANI OLUŞTURUYORUZ”
Türkiye’nin 16 Nisan’da sandığa giderek önemli bir tercihte bulunacağını ve tercihi ile yönetim sistemini değiştireceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hani bu ana muhalefet ve onun malum takıntıları, ‘bunlar rejimi değiştirecek’ diyor. Bizim rejimle bir işimiz yok. Bu ülkenin rejim sorunu 1923’te bitti. Bizim yönetim sistemiyle sorunumuz var. Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığı birleştiriyoruz, güçlü bir yürütme organı oluşturuyoruz. Ama bunlar, bundan anlamaz. Bugüne kadar bunlara beş tane koyun ver, kaybedip gelirler” diye konuştu.
"YALAN KONUŞMA, DOĞRU KONUŞ"
16 Nisan’da milletin ‘evet’ tercihinin, 14 yılda yapılan hizmetlerin devamı ve Türkiye’nin daha ileri gitmesi demek olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yönetim sistemi ile Meclis’in ve yargının görevlerini yeniden tanımlanarak bu kurumların güçlendirileceğini söyledi ve “Ne diyor CHP? ‘Bunlar Meclis’i kaldıracaklar’ yalan konuşma, doğru konuş. Tam aksine Meclis’in gücünü, denetim gücünü artırıyoruz. Cumhuriyetimizi, daha güçlü bir demokrasiyle, daha güçlü bir yönetimle taçlandırıyoruz. Biz, bu ülkenin ve bu milletin sevdalısıyız. Biz size âşığız, âşık... Biz Ferhat’ız, siz Şirin’siniz” ifadelerini kullandı.
“TÜRK MİLLETİNİN ALEYHİNE OLACAK HİÇBİR İŞİN İÇİNDE OLMAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ve Türk Milletinin aleyhine olacak hiçbir işin içinde yer almadıklarını, tam tersine, tüm benlikleriyle karşısında durduklarını vurguladı ve şunları söyledi: “Sizler, 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum günden beri, bu duruşuma şahit oluyorsunuz. 1999 yılında cezaevine girerken gösterdiğim duruşa da şahitsiniz. Neydi? Bir şiir okuduğum için beni içeri attılar. 2002 yılı 3 Kasım’ında, şahsımın milletvekilliği engellendi, hatırlayın. Partimin iktidara geldiğinde gösterdiğim duruşu biliyorsunuz. 2003’ten bugüne kadar yurt içinde ve yurt dışında, sizleri temsil ederken ortaya koyduğum duruşa da şahitsiniz. Niye? Bu millet dik durur, dikleşmez. Şanına ne yakışırsa onu yapmamız lazım. 15 Temmuz gecesi, darbecilerin karşısında sizlerle, tarihe geçecek şanlı bir duruş sergiledik. Bugün de, Cumhurbaşkanlığı Hükûmeti Sistemini, ülkemizin ve milletimizin geleceği için istiyoruz. Bunun mücadelesini veriyoruz. Eğer, mevcut sistemle Türkiye’nin hedeflerine ulaşabileceğine, eskiden beri yaşadığı sorunları çözebileceğine inansaydık, emin olun, Anayasa değişikliği konusunda en küçük bir adım atmazdık.”
“CUMHURBAŞKANLARI İLE BAŞBAKANLAR BİRBİRİNE DÜŞTÜĞÜNDE KAYBEDEN MİLLET OLUYOR”
Sadece kendi çıkarlarını daha iyi koruyabilmek adına; gücü ve yetkiyi farklı makamlar arasında dağıtanların, bunun ülkeye olan maliyetini hiçbir zaman umursamadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin pek çok darbe ve engelleme karşısında rüzgârın önünde yaprak gibi savrulduğunda, ülkede zayıf yönetimler yüzünden siyasi ve ekonomik krizler çıktığında, sosyal çalkantılar yaşandığında, zararı sadece milletin gördüğünü söyledi ve ekledi: “Onların ise, ‘batan geminin malları’ misali, bu kaostan kendilerine menfaat sağlamaktan başka bir düşünceleri yoktur. Cumhurbaşkanı seçimleri çıkmaza girdiğinde, Cumhurbaşkanları ile Başbakanlar birbirine düştüğünde kaybeden yine millet oluyor.”
“TÜRKİYE’Yİ, YENİ SİSTEMLE, GELECEĞE DAHA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE TAŞIYACAĞIZ”
Türkiye’nin, 16 Nisan halkoylamasına, Anayasa değişikliğine durduk yere gelmediğine, yeni yönetim sistemi arayışının gerisinde; asırlar boyunca yaşanan sıkıntıların, tecrübelerin, ortaya çıkan ihtiyaçların olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa değişikliğiyle getirilen yeni yönetim sisteminin, ülkemizin ve milletin hayrına olduğunun altını çizerek, “Türkiye’yi bugünlere onca engele, onca badireye rağmen getirdik. Yeni sistemle, geleceğe çok daha güçlü bir şekilde taşıyacağız. Ama bunun için önce 16 Nisan’da sandıkları ‘evet’le patlatmak durumundayız. Manisa, 16 Nisan’da büyük Türkiye için, güçlü Türkiye için, müreffeh Türkiye için ‘evet’ diyor muyuz? 2023 Türkiye’sine doğru ‘hadi gari’ diyerek daha emin adımlarla yürümeye var mıyız?” diye seslendi.
“BU SİSTEMİ SADECE MİLLETİMİZ İÇİN İSTİYORUZ”
Birilerinin, ‘Türkiye’nin bu kadar sorunu var, bunları çözmek için uğraşmak yerine niçin yönetim sistemini değiştiriyorsunuz?’ diye sorduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İşte tam da bu sebeple değiştiriyoruz. Türkiye’nin sorunlarının çözümü, şahısların inisiyatiflerine kalmasın diye yönetim sistemini değiştiriyoruz. İstikrarın ve güvenin teminatı, şu veya bu kişi değil, bizzat sistemin kendisi olsun diye Anayasa değişikliğini istiyoruz. Görüyorsunuz, özellikle son 3-4 yıldır, her cepheden ülkemize yönelik büyük saldırılar var. Bu saldırılarda terör örgütlerinden ekonomiye, medyadan uluslararası kuruluşlara kadar her araç kullanılıyor. Her saldırıya, buna elverişli araçla karşılık vermek, mücadeleyi doğru yöntemlerle sürdürmek gerekiyor. Mevcut sistem dünkü Türkiye’nin dahi ihtiyaçlarını karşılayamıyordu. Böyle bir sistemle devam etmek, göz göre göre ülkeyi krizlerin, çekişmelerin, kavgaların pençesine terk etmek demektir. Şimdi birileri diyor ki, ‘İşte 10 yıldır işler tıkır tıkır yürüyor, sorun çıkmıyor.’ İyi de, bunun kerameti sistemden kaynaklanmıyor ki…
Son değişikliği şahsıma bağlayanlar var. Şahsi fedakârlıklarla yürüyen bir sistemde ısrar ederek, kendi kendileriyle çelişiyorlar. Biz bu sistemi sadece ve sadece milletimiz için istiyoruz. Türkiye, hedeflerine daha kolay ulaşabilsin diye istiyoruz. Eğer ‘tek adam’ diyorsanız, tek adamcılık Cumhuriyet Halk Partisi’nin yapısında vardır. CHP’nin il başkanları o ilin il valisiydi aynı zamanda. Gençler bunları siz bilmezsiniz, bunları babalarınıza, dedelerinize sorun, onlar size söylesin. Hem il başkanı, hem vali; bu ülkeyi böyle yönettiler. Tek particilik, tek adamcılık, böyle götürdüler. Türkiye, terör örgütleriyle mücadelesini daha güçlü şekilde sürdürebilsin diye bu yeni yönetim sistemini istiyoruz. Türkiye, bölgesinde ve dünyada daha etkin bir ülke hâline gelebilsin diye istiyoruz.”
"MİLLİ BİRLİK SEFERBERLİĞİDİR"
16 Nisan sizin gününüz. Hani diyorlardı ya 'Çoluk çocuğa mı bırakacaksınız' diye. 30 yaşında seçilme hakkı vardı, kaldırdık önce 25'e şimdi de 18'e indiriyoruz. 18 seçme yaşı oluyor da niye seçilme yaşı olmasın. Dünyada var, Türkiye'de niye olmasın. 16 Nisan parlamentonun kapısını size açma günüdür. Birileri buna hayır diyor. Şimdi AK Parti'ye, MHP'ye, CHP'ye ve HDP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Bu milli birlik seferberliğidir, gelin birleşelim. Meclis görevini yaptı şimdi sıra sizde.
İdam talebi parlamentoya gelecek. Parlamentodan geçtiği anda bana geldiği anda ben bunu onaylarım. Bir sıkıntı anayasa değişikliği gerekiyor. Ayın 16'sı bunun işareti olacak. Gerekirse bunun için de bir referandum yapabiliriz.