Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, paralel yapının yeni taktiklerle ayakta kalmaya çalıştığını kaydetti. Akdoğan, Paralel Yapı'nın yeni taktiğini açıkladı. "Farklı vakıf, cemaatler içine sızıp öyle görünmeye çalışıyorlar." dedi.
Düzenlenen operasyonlar neticesinde büyük darbeler alan Paralel Yapı yeni taktikler geliştirerek ayakta kalmaya çalışıyor. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, paralel yapının yeni taktiklerle ayakta kalmaya çalıştığını kaydederek, "Farklı vakıf, cemaatler içine sızıp öyle görünmeye çalışıyorlar." dedi.
TBMM Tören Salonu'nda gerçekleştirilen Vakıf Haftası açılış töreninde konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan dünyanın, iyiliğin her şeyden daha değerli olduğu bir dönemden geçtiğini ve sorumluluk alanların vakıf insanları olduğunu ifade etti.
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, vakıf işinin büyük bir sorumluluk ve vebal taşıdığını kaydederek, "Vakıf malı devletin malı değildir. Devlet bunları yönetiyor olabilir ama o vakıf malını devlet bile istediği gibi kullanamaz. Amaçları dışında kullanamaz veya kullanmamalıdır. Bu yüzden vakıf ailesi, çalışanları bunun ne kadar mübarek iş olduğunu bilirler. Ne kadar sorumlu, veballi iş olduğunu da bilirler." şeklinde konuştu.
"Şer odaklarının oyununa kimse alet olmasın"
Akdoğan, Vakıf Haftası'nın bu yılki temasının "sivil toplum" olduğunu anımsatarak, Hazreti Muhammed'in peygamber olmadan önce adaleti tesis etmek için, haksızlıklara, zulümlere karşı tavır, mücadele ortaya koymak için sivil toplum inisiyatifini kurduğunu belirtti.
Bugün tüm vakıf, dernek, cemaatlerin bu anlayışın devamı olduğuna işaret eden Akdoğan konuşmasında şunları ifade etti:
"Ama bu noktada bu anlayışa zarar veren, zehirleyen bir kısım yapılar ortaya çıktı. Sivil toplumda, vakıflarda, medyada yanlış yollara sapan, bu alanlardaki insanlara ihanet edenler oldu. Bunları da birbirinden ayırıyoruz, samimiyetle Allah için, millet için faaliyet gösterenler bir de casuslar şebekesine dönüşüp kendi ülkesine ve milletine ihanet etmeyi tercih edenler.
Milli güvenlik sorunu olarak tanımlanan anlayış, şimdi yeni yeni taktiklerle ayakta kalmaya çalışıyor. Farklı vakıf, cemaatler içine sızıp öyle görünmeye çalışıyorlar. Malı mülkü satıp yurt dışına kaçırmaya, babalarının malıymış gibi veya farklı kişilere devretmeye.
Bu soruşturmalar bağlamında, bu soruşturma hepsine uzanır, ticari maksatla bile bir kişi o şirketleri devralırsa bu, suça, teröre ortak olmaktır. Bu yüzden dikkatli olmak gerekir. Bazı cemaatlere, vakıflara ucuza devrediyorlar ki soruşturma onlara da dokunsun, çıkıp desinler ki 'Devlet cemaatlerin üzerine gidiyor.' Bu oyuna da kimse alet olmasın. Devletimiz, hükümetimiz bu konularda büyük bir hassasiyetle, kılı kırk yararak hareket ediyor. Ama bütün bu yapıların da bu şer odaklarının bu yeni taktiklerine karşı, duyarlı olması çok büyük önem taşıyor."