Kamu Başdenetçisi Malkoç: Bizim kararımıza uymayan idareci orada kalamaz

Türkiye'de bir süredir ombudsmanlık görevi yürütülüyor. Bu görevi yapan Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), vatandaş ile idare arasında köprü işlevini yerine getirirken ilginç taleplere de çözüm arıyor.

KDK'ya her türlü sıkıntı yaşayan insanın müracaat edebileceğini dile getiren Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, idare ve vatandaş arasındaki sorunlarda arabuluculuk yaptıklarını belirtti. Vatandaşlardan, idarenin her türlü eylem ve işlemleriyle ilgili şikayetler aldıklarını söyleyen Malkoç, "Asker, sivil, köylü, şehirli, işçi, memur, kamu hizmetlerinde her türlü aksaklık ve noksanlık bize gelir." dedi.

İşte Malkoç'un açıklamaları:

"İlkokul çocuğu okulda öğretmenini, telefonunu alan annesini şikayet ediyor. Hızlı Geçiş Sistemi'nde (HGS) ceza yiyen de bizi arıyor. Üniversiteden alınan diplomada 'uzaktan eğitim yazılmış' diyen bize geliyor. Herhangi bir belediyenin altyapı çalışması yaparken vatandaşa zarar vermesi durumunda vatandaş önce belediyeye gider 'Bunu düzelt' der. Belediye düzeltmezse bize gelir. Üniversitede bir öğrenci üniversite yönetiminin bir haksızlığına uğradığında 'Bunu düzelt' der. Üniversite düzeltmezse bize müracaat eder. Bu şikayetleri sıralandırmaya kalksak çok. Yani idareyle başı dara düşen herkes bize geliyor"

Kaliteli hizmet verme mücadelesi

"Vatandaşın derdine çözüm ararken bu kurumun kendisinin de bilinmesi gerekiyor. Tanıtım faaliyetleriyle 2016'nın ilk 7 ayında kurumumuza 2 bin 500 başvuru yapılmıştı, 2017'nin ilk 7 ayında müracaat sayısı 10 bini buldu. Yani vatandaş bizi tanıdıkça seviyor, sevdikçe de dertlerini çözmek için müracaat ediyor. KDK, bir hak arama müessesesi, iyi yönetim arayışı olmanın yanı sıra ülkenin kaliteli hizmet verme mücadelesidir. Burada herkese görev düşüyor, bu görevin organizasyonunu da KDK yapıyor."

"Bizim kararımıza uymayan idareci orada kalamaz"

"Biz yumuşak gücüz. Mahkeme kararları gibi icra yoluyla verdiğimiz kararlar uygulanmıyor ama bizim gücümüz halktan geliyor. Bizi TBMM seçiyor ve oradan güç alıyoruz. Denetimi TBMM adına yapıyoruz. Verdiğimiz kararlara idarenin uyması için idareyi uyarıyoruz. Uymayan idareyi, 'hukuka uymayan idare', 'hukuksuzluk yapan idare ve yönetici' diye kamuoyuna duyuruyoruz, bir bakıma ifşa ediyoruz. Yine uymazsa bu sefer TBMM'ye çağırıyoruz. Milletvekilleri onları sorguluyor. Bizim kararımıza uymayan idareci orada kalamaz.

FETÖ ile bağlantılı oldukları iddiasıyla haklarında yasal işlem yapılanlardan da çok müracaat geldi

Başvuran çok oldu. Bu konuda Kanun Hükmünde Kararname çıktı ve Başbakanlıkta Olağanüstü Hal İşlemleri Kurulu oluştu. Biz de bu dosyaları Kurula gönderdik. Kurulun vereceği karardan sonra söz konusu şikayetler bize de gelebilirler, mahkemeye de gidebilirler.