Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Münih'te katıldığı konferansta soruları yanıtladı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Münih'te Uluslararası Suriye'ye Destek Grubu toplantısı ve ''Avrupa'nın sığınmacı krizine çözüm arayışları, Suriye'deki savaş ve Avrupa'nın güvenlik tedbirleri''nin görüşüldüğü Güvenlik Konferansı'na katıldı. Konferansta Suriye'de Rusya bombardımanının durmasına yönelik en üst düzeyde çağrıların yapıldı.
Suriye ve DAEŞ ile mücadele konusunda Türkiye ve Suudi Arabistan'ın en başından beri kara operasyonundan yana olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, yaptığı açıklamada tüm koalisyon toplantılarında 'DAEŞ'le mücadele edilecekse kapsamlı bir strateji, sonuç odaklı strateji olması gerektiğini belirttiklerini vurguladı.
Bakan Çavuşoğlu, "Kara operasyonu da olması lazım" dedi ve "Böyle bir strateji olursa 'Türkiye ve Suudi Arabistan biz hepimiz kara operasyonuna girebiliriz' dedik. Millet diyor ya 'DAEŞ ile mücadelede Türkiye isteksiz' diye. Ama en somut önerileri de Türkiye yapıyor. Suudi Arabistan şimdi Türkiye'ye uçak da gönderiyor, İncirlik'e. Geldiler, keşif çalışması da yaptılar üslerde. Şu an kaç uçak gelecek, sayısı belli değil. 'Gerekirse asker de gönderebilirim' dedi. Bu Suudi Arabistan'ın Suriye'deki terörle mücadele konusundaki kararlılığının bir göstergesi" şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu açılamasında, buradaki terör örgütlerinin arkasına sığınmak yerine 65 ülkenin havadan karadan DAEŞ terör örgütünü temizlemesi gerektiğine vurgulayarak, "Böyle olursa Rusya'nın 'DAEŞ mi Esad mı' gibi 'Daha iyi şeytanı seçin' deme durumuna da gelinmez" dedi. "Suudi Arabistan askerleri Türkiye sınırından Suriye'ye girer mi?" sorusuna ise "Bu bir temenni, planlanmış bir şey değil. Suudi Arabistan uçak gönderiyor, 'gerektiği zaman kara operasyonu için asker de gönderebilirim' diyor" şeklinde yanıt verdi.
Çavuşoğlu, "Suriye'de aynı düşünüyoruz. Suudi Arabistan'ın teklif ettiği teröre karşı koalisyonun, teröre karşı askeri birliğin güç oluşturma inisiyatifine destek verdik. Bunun içinde istihbarat olacak, asker olacak, diğer unsurlar olacak. Katar'la da ilişkilerimiz keza bu seviyede. Birleşik Arap Emirlikleri ile Mısır'dan dolayı ilişkilerimizde bir soğuma olmuştu. Şimdi onunla da ilişkilerimizi iyiye getirmek konusunda karşılıklı adımlarımız devam ediyor. Resmi bir davet de geldi. Abu Dabi'ye gideceğim önümüzdeki süreçte. Körfez ülkeleriyle işbirliğimizi iyi tutmamız bölgenin faydasına. Bu işbirliği, bölgenin güvenliği ve istikrarı için önemli" açıklamasında bulundu ve Suudi Arabistan ile askeri ve savunma sanayi alanında çok ciddi işbirliği olduğunu söyledi.
"PYD'nin bir terör örgütü olduğunu başından beri Amerika'ya söylüyoruz" diyen Çavuşoğlu, "DAEŞ ile mücadelede bir terör örgütünü ortak gibi görmek büyük bir yanılgı. Son günlerde PYD, Ruslar'ın da desteğiyle muhalefete saldırıyor. Tabiki bizim de doğal olarak bu soruyu sormaya hakkımız var: Tercihini yap. Ortağın kim? Terör örgütüyle mi yola devam edeceksin Türkiye ile mi? Artık Amerika'nın bir karar vermesi lazım, Terör örgütleriyle birlikte olmak suya düşen yılana sarılır derler ya onun da ötesinde. Hatta kırmızı başlıklı kız masalındaki kurttan daha beter bir durummuş. Terör örgütleriyle birlikte yatağa girmek, onlarla birlikte olmak bu iki durumdan da daha kötü bir durummuş" dedi.
Çavuşoğlu, "Suriye'de bugüne kadar arazideki boşluğu Rusya doldurdu. Rusya'ya karşı da hiç kimsenin sesi çıktığı yok. En güçlü itirazı Türkiye yapıyor, diğerleri cılız. Rusya havadan saldırılara devam ediyo. Rusya yüzde 12 DEAŞ'a, yüzde 88 muhaliflere saldırıyor. Rusya muhalefeti bu şekilde sıkıştırmaya çalışıyor. Biz ne istiyoruz: siyasi çözüm. Bunun için ateşkes, Rus saldırılarının durması, kuşatmaların kalkması, insani yardımların ulaştırılması lazım. Kuşatma altındaki insanları açlıktan ölüme terk ediyorlar. Bu insani değil. Bu bir suç. Şu andaki tablo, Esed rejimine hizmet ediyor. Amerika ile Rusya'nın farklı tutumları da var, aynı tutumları da var. DEAŞ konusunda farklı oldukları ortaya çıktı şimdi. Amerika'nın Rusya'dan beklentisi bu değildi. Rusya'nın amacı belli: Esed. Amerika'nın amacının bu olmadığını biliyoruz. Asıl soru şu: Rusya'yı kim durduracak? BM mi durduracak, NATO mu durduracak, Amerika mı ikna edecek?" dedi.