Meclis konuşmasında tarikat ve cemaatleri eleştiren eski vekilin Başı Yandı

Meclis konuşmasında tarikat ve cemaatleri eleştiren eski vekilin Başı Yandı

Meclis konuşmasında tarikat ve cemaatleri eleştiren eski vekilin Başı Yandı
Admin
Admin
07 Haziran 2024 Cuma 12:30

TBMM'de yaptığı konuşmada tarikat ve cemaatleri eleştiren eski CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya'ya 43 bin 367 lira manevi tazminat cezası verildi. Kaya, "Konuşmamdan sonra Afganistan'dan, Suriye'den, Irak'tan, IŞİD'ten, Taliban'dan telefonlarla ölüm tehditleri aldım. Hakkımda tazminat davaları açıldı. Tazminat davalarında aleyhime verilen yüklü para cezaları var. Para cezalarıyla beni yıldırıp, bu alandaki mücadelemden vazgeçireceğini zannedenler yanılıyor" dedi.

Eski CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, 11 Aralık 2022 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada; ENSAR, TÜRGEV, TÜGVA, İlim Yayma Cemiyeti gibi kuruluşlarla birlikte Saadet Partisi'ne yakın Anadolu Gençlik Derneği'nin (AGD) isminin de bulunduğu dövizi Genel Kurul'a göstererek, "Milli Eğitim Bakanlığı ne yapıyor? Milli Eğitim Bakanlığı, çocuklara tecavüzlerle anılan bu tarikatlarla, bu vakıflarla protokoller imzalıyor. Çocuklarımızı cemaat ve tarikatlara teslim edenlerden, mahkemelerin iptal etmesine rağmen ısrarla protokolü uygulamak isteyenlerden hesap soracağız. Siz, çocuklarımızı okullara değil, tarikatların kucağına atanlarsınız. Siz 'Kız çocuklarınızı okula göndermeyin' diyen tarikatlara teslim olanlardansınız" ifadelerini kullandı.

ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ'NİN AÇTIĞI DAVA REDDEDİLDİ

ENSAR, TÜRGEV, İlim Yayma Cemiyeti ve Anadolu Gençlik Derneği, Yıldırım Kaya'ya konuşması nedeniyle tazminat davası açtı. Eski milletvekili Yıldırım Kaya, ENSAR, TÜRGEV ve İlim Yayma Cemiyeti'ne, 43 bin 367 lira manevi tazminat ödemeye mahkum edildi. Öte yandan AGD'nin açtığı dava ise reddedildi. AGD'ye açılan davanın reddedilme gerekçesinde, "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kürsüde siyasi görüşlerini eleştiri sınırları içinde kaldı ki siyasilerin gerek kürsü gerekse meclis kürsüsü dışında eleştirilerini ve görüşlerini yaptıkları iş, topluma karşı sorumlulukları dikkate alındığında daha sert yapmalarının işin doğası gereği olduğu, davalının meclis kürsüsünde birçok dernek ve sivil toplum kuruluşunun adının bulunduğu afiş ile konuşma yaptığı ve davacıyı direkt hedef alarak kişilik haklarına saldırı niyeti ile hareket etmediği mahkememizce değerlendirildiğinden sübut bulmayan davanın reddine…" ifadesine yer verildi.

"TELEFONLARLA ÖLÜM TEHDİTLERİ ALDIM"

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kaya, "Bu konuşmanın içeriği cemaat ve tarikatlara bağlı vakıf ve derneklerle yapılan protokollerdi. Bu cemaat ve tarikatlarla yapılan protokollerin yırtılıp atılması gerektiğini anlatmıştım. Çünkü yapılan protokoller, Milli Eğitim Temel Kanunu'na ve Anayasa'ya aykırı bir şekilde yapılmıştır" dedi. Konuşmasının ardından tehditler aldığını ifade eden Kaya, "Ben parlamentoda bu konuşmayı yaptıktan sonra Afganistan'dan, Suriye'den, Irak'tan, IŞİD'ten, Taliban'dan telefonlarla ölüm tehditleri aldım. Hakkımda tazminat davaları açıldı. Tazminat davalarında aleyhime verilen yüklü para cezaları var. Para cezalarıyla beni yıldırıp, bu alandaki mücadelemden vazgeçireceğini zannedenler yanılıyor" diye konuştu.

"TÜM MAAŞIMI ALABİLİRSİNİZ AMA İNANDIĞIM DEĞERLERİ ASLA ÇİĞNETMEM"

Kaya şöyle konuştu; "Laik, bilimsel, demokratik, karma ve kamusal eğitim hakkı her çocuğumuzun hakkıdır. Bir eğitimci, bir siyasetçi olarak nu hakkı ömrümün sonuna kadar savunmak benim birinci görevim ve sorumluluğumdur. Çocuklara karşı, öğrencilerime karşı, torunlarıma karşı ve ülkemin geleceğine karşı sorumluluğumu yerine getirdim. Bu konularda mahkemeler benim tazminat ödemeye mahkum etmiş, istinaf yolunu açık tutmuş, istinafa gitmeden önce de benim maaşıma icra konulma kararı alınmış. Alın, tüm maaşıma el koyabilirsiniz, tüm varlıklarımı alabilirsiniz ama benim inandığım değerleri asla size çiğnetmem. Beni yıldıramayacaksınız. Bunu aklınızın bir köşesine koyun. Tazminat davasını reddeden hakimler de var. Tarikat ve cemaatlerinin denetimi dışında, adil yargılama yapan hakimlerde var."

30 Kasım 1925 tarihli ve 677 sayılı Kanun ile tekke ve zaviyelerin kapatıldığını, şeyhlik, müritlik gibi unvanların kullanılmasının yasaklandığını hatırlatan Kaya, "Merak edenler Anayasa'nın 174'ncü maddesini açıp okuyabilirler. Bunların tümü Anayasa'ya ve yasalara aykırıdır. Anayasalar tarafından kapatılmış ama fiilen yaşamlarına devam eden bu tarikat ve cemaatler zaman geçirilmeden kapatılmalıdır. Bu yapılmadığı müddetçe bu sorunları hep yaşayacağız" şeklinde konuştu.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.