Memur-Sen Ankara İl Başkanı ve 15 Temmuz Platformu Koordinatörü Mustafa Kır, katıldığı 15 Temmuz Platformu Değerlendirme ve Planlama toplantısında "15 Temmuz FETÖ Kalkışması, Küresel Kalkışmaya Dönüştürülmek İstenmektedir" dedi.
Memur-Sen Ankara İl Başkanı ve 15 Temmuz Platformu Koordinatörü Mustafa Kır, Ankara 15 Temmuz Platformu Değerlendirme ve Planlama toplantısında önemli açıklamalar yaptı. Kır, "15 Temmuz FETÖ Kalkışması, Küresel Kalkışmaya Dönüştürülmek İstenmektedir" dedi.
"15 Temmuz FETÖ kalkışması küresel kalkışmaya dönüştürmek istenmektedir"
Ankara 15 Temmuz Platformu Değerlendirme ve Planlama Toplantısı Keçiören Belediye Başkan Mustafa Ak'ın ev sahipliğinde Estergon toplantı salonunda gerçekleştirildi. Çok sayıda Platform üyesi STK temsilcisinin yanında, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Harun Karacan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, Adalet ve Kalkınma Partisi Ankara İl Başkanı Nedim Yamalı ve Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak'ında onur konuğu olarak katıldığı toplantının açılışında konuşan Memur-Sen Ankara İl Başkanı ve Ankara 15 Temmuz Platformu Koordinatörü Mustafa Kır "15 Temmuz FETÖ kalkışması süreç içinde küresel kalkışmaya dönüştürülmektedir" dedi.
Mustafa Kır konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"FETÖ davalarına müdahil olarak katılan 15 temmuz şehit aileleri ve gazilerimizin yanında olmak amacıyla merkezi Anakara'da bulunan vakıf, dernek, sendika, siyasi parti, kulüp, birlik platform gibi arkasında üye kitlesi bulunan 57 STK ile Memur-Sen Genel Merkezi'nin ev sahipliğinde 6 Haziran 2017 günü oluşturduğumuz Ankara 15 Temmuz Platformu'nun 3. Değerlendirme toplantısını bu akşam K.Ören Belediye Başkanımızın ev sahipliğinde gerçekleştiriyoruz. Katılımları ile bizleri onurlandıran Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Harun Karaca ve Ankara İl Başkanı M. Nedim Yamalıya Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna ve Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak'a şükranlarımı arz ediyorum. Aramıza yeni katılan sivil toplum başkanlarımıza hoş geldiniz diyorum.
Sincan Ağır Ceza Mahkemelerinde 22 Mayıs 2017 günü Çatı davası ile başlayan ve 1 Ağustos 2017 günü Akıncı Üssü davası ile devam eden 15 Temmuz FETÖ darbe kalkışması davalarının hem mağduru, hem tanığı, hem de şahidi sıfatıyla 12 Haziran 2017 günü Hak-İş Konfederasyonu ile başlattığımız nöbet görevini aralıksız devam ettiriyoruz. FETÖ davaları sonlanıncaya hainler hak ettikleri cezayı görünceye kadara da devam ettirme kararlılığı içindeyiz.
"Şehit ailelerinin yanında olmak bir lütuf değil, sorumluluktur"
Bizlere emanet olarak kalan şehitlerimizin eş ve çocuklarının gazilerimizin yanında olmak birey, toplum, millet ve devlet olarak onlara sunulan bir lütuf değil milli, dini ve insani sorumluluğumuzdur. Bizim bu gün bu toplantıyı yapabilmemiz şehitlerimizin kanları ve canları pahasında ödedikleri bedel sayesindedir.
FETÖ kalkışması sadece FETÖ'cülerin değil, ülkemiz ve İslam coğrafyası üzerinde hain emeller besleyen, doğrudan doğruya ülkemizi ve milletimizi hedef alan halkı halka, askeri polisi birbirine kırdırmayı amaçlayan küresel şer güçlerin kalkışmasıdır.
Tarihi seyir içerisinde 60 ihtilalı, 71 muhtırası, 12 eylül darbesi, 28 şubat post modern darbesi ile ülkemiz adeta darbeler ülkesi olarak anılmıştır. Süreç içinde ülkemizin birlik ve beraberliğinden rahatsız olan iç ve dış mihraklar 27 Nisan Muhtırasını devreye sokmuşlar; bundan sonuç alamayınca, gezi olaylarını, gezi olaylarında sonuç alamayınca; 17-25 Aralık sürecini ve bundan da sonuç alamayınca nihayet 15 Temmuz FETÖ darbe kalkışmasını devreye sokmuşlardır. 15 Temmuz FETÖ darbe kalkışması da başarısız kalınca şimdi de ekonomik ve diğer yaptırımları bir bir devreye sokmak suretiyle ülkemiz sosyal ve ekonomik açıdan adeta bir kuşatma altına alınmaktadır. Ülkemizde ve İslam coğrafyasında meydana gelen, işgal, iç çatışma ve terör olayları bu kuşatmanın dışa vuran yansımalarıdır. Ne yazık ki bu menfur örgütleri cesaretlendiren onlara silah ve lojistik destek sağlayan ABD, AB ülkeleri uluslararası bir güvenlik kurumu olan NATO'nun olduğu herkes tarafından bilinmektedir.
NATO'nun ABD güdümünde hareket etmesi, ABD tarafından PKK, PYD, YPG gibi terör örgütlerinin müttefik ilan edilmesi, ellerine binlerce tır silah tutuşturulması, DAEŞ'ten boşalan Rakka'ya PYD ve YPG' nin yerleştirilmesi, DAEŞ'in Suriye topraklarından törenle tahliye edilmesi, FETÖ sanıklarının ülkelerinde misafir gibi ağırlanması, FETÖ'cü askerlerin NATO karargahlarında saklanması, yasaklı oldukları halde toplantılarına katılmalarına izin verilmesi bunun açık göstergesidir.
FETÖ bir fitne hareketidir. FETÖ darbe kalkışmasını sadece kınamak yetmez. FETÖ var oluşundan günümüze kadar sebep ve sonuçları ile birlikte değerlendirilmeli, iç ve dış bağlantıları bulunarak bir daha FETÖ gibi örgütlerin türememesi için gerekli önlemler alınmalıdır.
"Biz birlikte güçlüyüz"
Biz birlikte güçlüyüz. Gücümüz milletimizin birliğinden ve beraberliğinden kaynaklanmaktadır. 15 Temmuz hain darbe kalkışması tıpkı Çanakkale'de olduğu gibi sağcısıyla solcusuyla alevisi ve sünnisiyle birlikte hareket etmeleriyle önlenmiştir. Bu aziz millet bu sayededir ki Cumhurbaşkanından en sade vatandaşına kadar basiret, feraset, feragat, dirayet ve hepsinden öte gözünü kırpmadan canını verecek kadar cesaret örneği göstererek tanların önüne yatarak, helikopterlerden atılan mermilere, uçaklardan fırlatılan bombalara göğsünü siper ederek, uçakların pistten kalkışlarına engel olarak ve 249 şehit, 2000 den fazla gazi vererek 15 Temmuz direniş ve diriliş destanını yazmıştır. Okunan destanlar değil, yazılan destanlar kalıcıdır. Yeni destanların yazılması dostu dost bilmekle ve dostları kucaklamakla düşmanı düşman bilip onlara karşı her zaman uyanık ve tedbirli olmakla mümkündür.
Biz Ankara 15 Temmuz Platformuna dahil STK'lar olarak dini vatanı ve milleti için canlarını feda eden şehitlerimizin emanetlerini emanetimiz kabul ediyoruz. Mahkeme salonlarında onların yanında olmayı bir lütuf değil, bir görev ve sorumluluk kabul ediyoruz. Tüm şehitlerimize Allahtan rahmet, ailelerine ve gazilerimize sağlık ve afiyetler diliyoruz.
Tekrar katılımları ile bizleri onurlandıran Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Harun Karaca'ya, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna'ya, Adalet ve kalkınma Partisi Ankara İl Başkanı Nedim Yamalı ve Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak'a Platformumuzu oluşturan STK'ların değerli başkanlarına teşekkür ediyorum. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinize en kalbi selam ve saygılarımı arz ediyorum."