MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, CHP’nin Ankara’dan İstanbul’a başlattığı yürüyüş için sert açıklamalarda bulundu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, CHP’nin Ankara’dan İstanbul’a başlattığı ’Adalet Yürüyüşü’yle ilgili yazılı açıklama yaptı. Yalçın, açıklamalarda CHP'ye sert sözlerle yüklendi.
İşte Yalçın'ın açıklamaları:
15 Temmuz ihanet kalkışmasıyla ilgili mahkemeler sürerken, bölücü örgüt FETÖ’nün dışarıda kalan elemanları, faaliyetlerini gizli gizli sürdürmektedir. FETÖ hücreleri yavaş yavaş harekete geçmeye başlamıştır. Kripto FETÖ’cüler iş başındadır. Şimdi FETÖ’nün ana stratejisi, mahkeme sürecini sulandırmak, kamu vicdanının arkasına saklanarak zaman kazanmak ve bir direnç noktası oluşturmaktır. Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür meselinin tecelli etmesini uman FETÖ, Türkiye’nin 15 Temmuz’un korkunç atmosferinden zamanla uzaklaşacağını ve geçmişte yaşananların unutulacağını sanmaktadır. FETÖ, zamana oynamaktadır. Yakalanıp adalete teslim edilen FETÖ’cüler, çıkarıldıkları mahkemelerde her türlü inkr tekniğini kullanmaktadır. Arsızlığın, pişkinliğin her türlüsü icra edilmektedir. Dışarıdakilerse adalet, demokrasi ve ifade hürriyeti gibi kavramları paravan olarak kullanmak suretiyle içeridekilere zaman kazandırmaya, mahkeme sürecini baltalamaya çalışmaktadır.
CHP, FETÖ'den çıkar sağlamaya çalışıyor
FETÖ, sokakları yeniden yangın yerine çevirmek ve adaletin tecellisini önce geciktirmek sonra da engellemek için çareler aramaktadır. Diğer taraftan uluslararası kamuoyunun dikkatleri Türkiye’ye çevrilerek, demokrasi şampiyonu Batılı ülkelerin desteği alınmaya çalışılmaktadır. Batı dünyasının insanlığa demokrasi ve özgürlük vadettiği, karşılığında da milletlerin hayat haklarını ipotek altına aldığı, hatta zamanla ortadan kaldırmaya yönelik adımlar attığı unutulmamalıdır. FETÖ hem kamu vicdanının, hem de demokratik muhalefet olgusunun arkasına saklanma planları yapmaktadır. Halkın duygularını istismara yeltenen FETÖ, onun koruyuculuğuna ve merhametine ilticaya cüret etmektedir. FETÖ’nün kamu vicdanını sığınak yapmaya çalışması, suçlunun kurtarılmak için mahkeme heyetinden yardım istemesinden farksızdır. Hl böyleyken ana muhalefet partisi CHP; FETÖ davalarının sürdüğü bir zaman diliminde bundan kendine çıkar sağlamaya çalışmakta, yol boylarında şarkılı türkülü 2019 planları yapmaktadır.
Ciddi provokasyonlara yol açması mümkün
Ana muhalefet partisinin; sözde adalet arayışına girerken ’FETÖ’nün dolaylı hamisi’, ’ihanetin zoraki avukatı’ durumuna düştüğü gün gibi ortadadır. Ayrıca adaleti sokaklarda arama çabasının; Gezi Olaylarında pekiyi görüldüğü gibi, ciddi provokasyonlara yol açması mümkündür. Üstelik adalet; sadece mahkemede, yargıda tecelli etmez. Adaletin asıl tecelli yeri vicdanlardır. Mahkeme kararları da önce savcının ve hkimin vicdanında şekillenir. Sonra yargı kararına dönüşür. Elbette hukuksuzluk kayırma ve mağduriyet varsa üzerine gidilmelidir. Masumun hakkı korunmalı, mazlumun ahından korkulmalıdır. Bununla birlikte FETÖ’nün 15 Temmuz gecesi halkın üzerine acımasızca kurşun yağdırdığı, 249 vatandaşımızı şehit ettiği ve o gün Türkiye’nin uçurumun kenarından döndüğü asla unutulmamalıdır. FETÖ’nün mahkeme sürecini sulandırmasına, zaman kazanmasına ve milletimizin merhamet duygularını istismar etmesine müsaade edilmemelidir. Bugün solun en büyük siyasi temsilcisi olan CHP, ne yazık ki kendine çıkış yolu arayan FETÖ’nün kullanacağı ortamın yaratılmasına çanak tutmaktadır.
CHP'den MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye saldırı
Sokakları yangın yerine çevirmek, kamu malına zarar vermek, halkı tahrik ederek devleti zor durumda bırakmak; Türk solunun kanlı tarihinin bir parçası, ürkütücü bir geleneğidir. FETÖ, bu gerçeği iyi bilmekte ve bundan yararlanmaya çalışmaktadır. Bu yüzden demokrasi ve insan hakları gibi kavramların şemsiyesi altında yapılan sokak eylemlerinde yüzlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği, çok sayıda güvenlik görevlisinin şehit olduğu akılda tutulmalıdır. Bunun içindir ki MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, kendisine çekidüzen verip aklıselim içinde hareket etmesi için CHP’ye ikazda bulunmuştur. Sayın Devlet Bahçeli, testi kırılmadan ana muhalefete şefkat tokadı atmıştır. Ana muhalefet partisi CHP ise bu iyi niyetli çağrıya, sözcülerinin her zamanki ölçüsüz ve ayarsız beyanlarıyla karşılık vermiştir. Mesnetsiz, seviyesiz yakıştırma ve isnatlarla Sayın Genel Başkanımıza saldırılmıştır
CHP, çıkmaza yürümektedir
CHP, bir yandan arkasında okyanus ötesindeki üst aklın durduğu Pensilvanya Kardinali’nin vekilliğine, diğer yandan da Beyaz Saray’ın Türkiye sözcülüğüne gönüllü talip olmuştur. CHP’nin yolu yol değildir. CHP, çıkmaza yürümektedir. Solun sokak eylemlerini sevdiği herkesin malumudur. Ancak CHP, solu marjinalleştiren ve sol partilere ebediyen iktidar yolunu kapatan sokak hareketlerini taklit ederek otoyolları aşındırmaktan vazgeçmelidir. CHP, makul ve mantıklı yollarda yürümelidir. Adalet aranacaksa önce FETÖ’nün acımasızca kanattığı kamu vicdanında ve şehitlerin aziz ruhlarının yüklediği ağır sorumlulukta, sonra da mahkeme sürecinin içinde aranmalıdır.
Eğer CHP gayrimeşru zeminlere yelken açmakta kararlıysa kendi bileceği iştir. CHP Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü, kamu düzenini ve toplumsal barışı tehdit eden siyasi tutumunu sürdürdükçe MHP, ana muhalefet partisine hak ettiği ayarı demokratik zeminlerde vermekten çekinmeyecektir. Türkiye’nin iç ve dış güvenliğiyle milletimizin bekası, her türlü siyasi kaygı ve ideolojik yönelimin üzerindedir. Sayın Genel Başkanımızın ikazlarının CHP tarafından Saray’a veya iktidara destekle açıklanması, sadece hakikati setretmek, ayıplarını örtmek içindir. MHP olarak, kamuoyuna bu çarpıcı hakikatleri arz etmeyi görev sayıyoruz"