MÜSİAD ABD, Batı medyasının 15 Temmuz hain darbe girişimini okuyucularına nasıl sunduğunu hem İngilizce hem de Türkçe olarak ele alan bir kitap yayımladı.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) ABD, Batı medyasının 15 Temmuz hain darbe girişimini okuyucularına nasıl sunduğunu ele alan bir kitap yayımladı.
MÜSİAD ABD Başkanı Mustafa Tuncer'in yayın yönetmenliğini yaptığı "Batı Medyasında 15 Temmuz" kitabının editörlüğünü ise Mehmet Yalçın Yılmaz ve Gökhan Gökçe üstlendi.
Eser, 15 Temmuz'la ilgili çıkan birçok kitap arasında Batı medyasının tutumunu geniş bir şekilde hem İngilizce hem de Türkçe olarak anlatan ilk kitap olmasıyla dikkati çekiyor.
Kitabın, ABD'deki devlet yetkilileri, senatörler, düşünce kuruluşları ve medya mensuplarına da ücretsiz olarak gönderileceği belirtildi.
Basımı MÜSİAD ABD tarafından yaptırılan kitabın geliri ise 15 Temmuz şehit ailelerine aktarılacak.
"Batı medyası 15 Temmuz sınavında sınıfta kalmıştır"
Tuncer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarihteki bazı önemli olayların medya için adeta turnusol kağıdı olma niteliği bulunduğunu söyledi.
Dünya medyası için Türkiye'de 15 Temmuz 2016'da yaşanan darbe girişiminin bu sınanma dönemlerinden biri olduğunu belirten Tuncer, "Maalesef Batı medyası 15 Temmuz sınavında sınıfta kalmıştır." dedi.
Türkiye'deki darbeler tarihine dikkati çeken Tuncer, ilk kez bir darbe girişiminin sivil direnişle önlendiğini dile getirdi.
"Kitap, Batı medyasının ikiyüzlü tavrını gözler önüne seriyor"
Tuncer, başta demokratik yöntemlerle seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere milletin gösterdiği demokrasi mücadelesi karşısında Batı medyasının ikiyüzlü tavrının bu kitapta gözler önüne serildiğini ifade etti.
Batı medyasının 15 Temmuz'u ele alış şekliyle sadece demokrasi konusunda sınıfta kalmayıp aynı zamanda medya ilkeleri ve etiği açısından da büyük bir hezimete uğradığını kaydeden Tuncer, şöyle konuştu:
"15 Temmuz gecesinden itibaren darbeye 'darbe' diyemeyen bir Batı medyasıyla karşı karşıya kalınmıştır. Hatta bunun daha da ötesine geçerek yayınlanan haber ve köşe yazılarıyla süreç içinde farklı algılar yaratma çabası içerisinde oldukları görülmüştür. Kullanılan medya diline bakıldığında açık bir Türkiye ve Erdoğan düşmanlığının yanında FETÖ sempatizanlığı, darbeyi başarılı gösterme çabası ya da destekler pozisyon aldıkları çok net bir biçimde görülmektedir."