İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Bundan yaklaşık 4,5 ay önce bu meselenin yüzeysel noktada olduğunu ifade etmiştim. Tekrar ifade ediyorum, daha yüzeyin altına yeni girmeye başladık.
Soylu, çeşitli programlara katılmak üzere geldiği kentte, 4. Trabzon Kitap Fuarı'nın ziyaretinin ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Son günlerde FETÖ'ye yönelik özellikle emniyette bir operasyon gerçekleştirildi, yaklaşık 10 bin polis açığa alındı. Operasyonlar devam edecek mi?" sorusu üzerine, şunları söyledi:
"HİÇBİR ŞEY GİZLİ KALMAZ, KALMAYACAK DA"
"Meseleyi sadece yapılan bir operasyondan ibaret görmek belki fotoğrafın tamamıyla ilgili bir eksiklik ortaya koyabilir. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve bu millet bir saldırıyla karşı karşıya kaldı. Bizim görevimiz bu saldırının içerisinde kim varsa, bu sadırının arkasında kim varsa, bu saldırının aklını kim ortaya koymuşsa ve bu saldırıyı kim tertip etmişse çıkartıp milletin önüne koymaktır. Milletimiz şunu bekliyor; rahat edebileceği, kendisi ile ilgili kendisinin dışında karar verenlere yönelik gereğinin yerine getirilebileceği huzurlu adım atabileceği bir gün bekliyor. Bizim de devlet olarak temel görevimiz bunu sağlayabilmektir. Şu bilinmelidir ki özellikle hiçbir şey gizli kalmaz, kalmayacak da."
FETÖ'nün 15 Temmuz akşamı hain bir darbe girişimine tevessül ettiğini anımsatan Soylu, "Bunun karşılığını bu devlet ve bu millet alacaktır, bu kadar basit. Hangi birimde olursa olsun, ne noktada olursa olsun... Kararlılığımız ve irademiz bizden sonra gelecek nesillere ve bizden sonra gelecek Türkiye'ye bir daha böyle bir nusubetle karşı karşıya kalınmamasının sağlanmasıdır. Bunun içinde tüm birimlerde, tüm kurumlarda çalışmalar devam etmektedir yani ilk günden itibaren kararlılığında devletimizin ve hükümetimizin hiç bir esneklik olmamıştır, bu açıktır ve nettir." diye konuştu.
"Burada elbetteki yapmamız gereken bu işlere karışanlarla, bu işlere karışmayanlar arasındaki bu ayrımı gerçekleştirebilmektir." ifadesini kullanan Soylu, şöyle devam etti:
"O da milletin emanet verdiği bir hükümetin ve bir devletin en asli görevidir, adalet ve hakkaniyet içerisinde olabilmek. Bunun için gerekli mekanizmalar da oluşturuldu. Bir taraftan açığa çıkartmaya çalışıyoruz, bir taraftan adil mekanizmalarla bunu sağlamlaştırmaya çalışıyoruz ve bunu gerçekleştirebilmek için elimizden gelen herşeyi yapmaya çalışıyoruz. Şunu söyleyeyim; Bu FETÖ terör örgütünü basit bir terör örgütü olarak niteleyenler hata ediyorlar. Bu FETÖ, çok uzun yıllardan beri şeytani planlarla Türkiye Cumhuriyeti devletini ele geçirmeye çalışan ve bu konuda bir çok insanı da esir alan bir terör örgütüdür. Buna ait yani 'gerçekleştirilen eğer bugünki operasyonlar ve bugüne kadar yapılan operasyonlar yeterli olur' diyenler varsa benim kanaatim onların da yanılgı içerisinde olduklarıdır. Bunu İçişleri Bakanı olarak söylüyorum.
"DAHA YÜZEYİN ALTINA İNMEYE YENİ BAŞLADIK"
Bundan yaklaşık 4,5 ay önce bu meselenin yüzeysel noktada olduğunu ifade etmiştim. Tekrar ifade ediyorum, daha yüzeyin altına yeni girmeye başladık ve bu sadece Türkiye Cumhuriyeti devletine ve bu millete yönelik bir terör örgütü değildir, evet merkezini burası olarak konuşlandırmıştır yani pergelin sabit ayağını buraya koymuştur ve diğer ayağı ile beraber de etrafımızdaki coğrafyaya da dünyaya da musallat olmaya çalışmıştır. Kim buna destek olmuşsa, hala oluyorsa, olacaksa ki en yakın dost ve müttefik bildiklerimiz maalesef bu konuda hala meselenin farkında değiller ama tüm bakan arkadaşlarımız, bütün hükümetimiz, devletimizin bu konuda ciddiyetle üzerinde duran bütün kurumları hem kendi sınırlarımız içerisinde hem uluslararası alanda bu meselenin ciddiyetini anlatmaya çalışıyorlar."
Soylu, Türkiye'nin FETÖ ile mücadelesine ilişkin ise şu değerlendirmede bulundu:
"Biz FETÖ terör örgütünden kendimizi muhafaza ediyoruz, ederiz de ama bunun zararlarını en alt düzeye indirmek ve mümkün olduğu ölçülerde sıfırlamak bizim temel görevimiz. Diğer taraftan uyarıda gerçekleştiriyoruz, kimlere? Bu nusubetin sirayet ettiği başka ülkelere. O ülkelere de elimizden geldiğince gerek ikili ilişkilerimizde, gerek çoklu uluslararası ilişkilerimizde hepsini anlatmaya çalışıyoruz Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, bunu bütün kademeler elinden geldiğince diğer ülkelere anlatmaya çalışıyorlar bazıları anlıyorlar, bazıları anlamamazlıktan geliyorlar ama şu çok net bugüne kadar elde ettiğimiz tecrübe gerek 17-25 Aralık'tan sonra, gerek 15 Temmuz'dan sonra elde ettiğimiz bir tecrübe, diğer ülkelerin karşı karşıya kaldığı problem şu; Cesaret ve dirayet meselesidir, Allah'a şükürler olsun, Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan olmasa idi bunu net bir şekilde söylüyorum hepimiz, bu ülkede yaşayan herkes öyle lafı büyük söyleyenler dahil olmak üzere hepsi FETÖ terör örgütünün esareti altındaydı.
Adım attırmazlardı yani bir ülkede bir liderin ne olduğunu, diğer meseleleri elbetteki konuşuruz, değerlendiririz ama sadece FETÖ meselesinden eğer bir ölçüt tutacaksak bir ülkede, bir liderin ne demek olduğunu ve nasıl bir sürece doğru meseleleri götürdüğünü ve bir ülkeyi bir beladan ve nusubetten kurtarabilmek için nasıl adımlar attığının en önemli örneği yüzyılımızda Tayyip Erdoğan'dır. Eğer Tayyip Erdoğan olmamış olsaydı bu meselede birilerinin 'ya abartıyorsunuz, öyle değildir, yani bu kadar da değildir' demelerine rağmen 'hayır, gördüğümüz noktada bu meseleyi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve bu ülkenin sınırlarından söküp atacağız' kararlılığında olmasaydı bugün özgür ve hür bir ülkede yaşamıyor olacaktık. Bu kadar açık ve nettir çünkü bunların aklının kimler tarafından kurgulandığı ve bunların nasıl bir makine gibi kendilerine verilen talimatları yerine getirebildiği 15 Temmuz akşamı en acımasız şekilde milletimizin şehadeti ile gelişmiştir.
"EĞER BENİ BULMUŞSANIZ ANLAŞILIYOR Kİ BU İŞ TAMAMEN ÇÖZÜLÜYOR"
Onun için emniyet önemlidir, adalet önemlidir, diğer bütün kurumlar önemlidir, Türk Silahlı Kuvvetleri önemlidir bu konuda herkes çalışma içerisindedir. Sadece bizim son günlerde tespit etiğimiz önemli bir yerdeki, önemli bir kişinin değerlendirmesini söyleyeyim, 'eğer beni bulmuşsanız anlaşılıyor ki bu iş tamamen çözülüyor.' yani kendilerini ne kadar gizlediklerini, ne kadar bir gizlilik esası içerisinde adım attıklarını bu bir örneği. Biz bunun binlercesi ile karşılaşıyoruz. Bir sökülme söz konusudur, özellikle mahrem imamlar operasyonu ile elde edilen sonuç itibariyle bunları söylüyorum."
İçişleri Bakanı Soylu, vatandaşlara sabırlı olmalarını isteyerek, "Bu milletin, millete inanan evlatları, hakkaniyete ve adalete inanan evlatları... Bunlar gerek siyasetçiler olsun gerek devletimizin çalışanları olsun gerek milletimizin bizzat kendisi olsun bu konuda kararlılık devam etmektedir ve bu konuda adımları atmakta da hiçbir zaman bedeli ne olursa olsun çekinmeyecektir." açıklamasında bulundu.
TERÖRLE MÜCADELE EDİYORUZ
Başka bir gazetecinin terörle mücadeledeki son durumu sorması üzerine Süleyman Soylu, şu bilgileri paylaştı:
"Özellikle kış mevsiminde Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı, Başbakanımızın da ortaya koyduğu harekat biçimini belirleme anlayışı özellikle güvenlik kuvvetlerimizin ve Türkiye'de terörle mücadelenin yol haritasını oluşturmuştur. Bugün evlatlarımız büyük bir mücadele gerçekleştiriyorlar. Milletimize buradan önemli bir şeyi ifade etmek istiyorum, terör örgütü son bir ay içerisinde Türkiye'ye sınırlardan, kış üstlenmelerinden sonra da mağaralardan tekrar sirayet etmektedir, etmeye çalışmaktadır ama öyle hatlar kuruldu ki bir taraftan jandarmamız, bir taraftan özel harekatımız, bir taraftan polisimiz, bir taraftan hudutlardaki Türk Silahlı Kuvvetlerimiz buna hazır olduğumuz ve bunu beklediğimiz ve buna ait özellikle nisan ayında, mayıs ayında böyle bir durumla karşılaşabileceğimizi bildiğimiz için onlara büyük zaiyat verdiriyoruz ve burada bir mesele daha öne çıktı ki bu terör örgütüne yönelik yoğun baskımız ve terörle mücadeledeki sürekli yükselen doz terör örgütünde çözülmelere sebebiyet verdi."
Tunceli'de dün 7 teröristin teslim olduğunu belirten Soylu, "Şu saat itibarıyla 3 terörist daha teslim oldu, çünkü teröre karşı Türkiye'de uygulanan bu yüksek yoğunluklu mücadele ve özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımızın ve Türkiye'de bütün vatandaşlarımızın bunu destekler tavrı ve bunun sonucunda elde edilen sosyo ekonomik adımlar Türkiye'de terör konusunda doğru bir politika üzerinde yürüdüğümüzün en önemli delilidir." diye konuştu.
Soylu, geçen günlerde yine 6 teröristin teslim olduğuna dikkati çekerek, "Bunların dördü 11 ile 16 yaş arası... Yani burada bir taraftan Türkiye terörle mücadele ediyor, bir taraftan da insanlığa elini uzatıyor. Şu anda yaklaşık 25, 30 yıldır girilmeyen alanlara girildi. Şu anda Türkiye'nin çok önemli bir yerinde yine jandarmamız ve diğer birimlerimiz çok önemli bir harekat gerçekleştiriyorlar. Bugün zannediyorum 70'in üzerinde operasyon var. Bunların 40'ı orta ve büyük operasyonlar ve bu operasyonlar bir taraftan terörün sızmaya çalıştığı alanlarda gerçekleştiriliyor ama bir taraftan da gerek insansız hava araçlarımız vasıtasıyla gerek diğer araçlar vasıtasıyla ve istihbaratımız vasıtasıyla tahkim edilmeye çalışılıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin terörle mücadelede ne yaptığını iyi bildiğini vurgulayan Soylu, şunları kaydetti:
"TERÖRLE MÜCADELE KABİLİYETİMİZ HER GÜN YÜKSELMEKTEDİR"
"Terörle mücadele kabiliyetimiz her gün yükselmektedir. Daha yapacaklarımız da var ve soğuk kanlılıkla bu mücadeleyi sürdürüyoruz. En önemli unsur güvenlik kuvvetlerimizin morali en üst seviyede ve gerek kışın bu moral seviyesi ile sürdürülen bu mücadele, gerekse baharda başladığımız ve yüksek moralle sürdürdüğümüz bu mücadele de Allah'ın izniyle ve milletimizin desteği ile beraber sonuç alacağız buna inancımız tamdır. Çok daha iyi haberler vereceğimize inanıyoruz."
Soylu, her şehit haberi aldığında yüreğinin adeta kavrulduğunun altını çizerek, "Dün gece itibarıyla Van Asayiş Kolordu Komutanımızla, jandarma komutanımızla bir konuşmada bana verdiği bir ayrıntı tüylerimi diken diken etti, çünkü komuta kademesindeki bir arkadaşımız girdiği yer aslen kendisini düşünen bir insanın girebileceği bir yer değildir, yani çok kahraman evlatlarımızla beraber, güvenlik kuvvetlerimizle beraber bu mücadeleyi sergiliyoruz hem şehitlere sorumluluğumuz hem kahraman gazilerimize sorumluluğumuz hem de aynı zamanda bugün bu mücadeleyi yapan evlatlarımıza sorumluluğumuz son derece büyüktür." diye belirtti.