Yalçın Topçu: ''18 maddeye 18 bin yalan uyduruyorlar''

Seriyye Vakfı’nın tertip ettiği “Şehadetinin 8. Yılında Muhsin Yazıcıoğlu ve Yaklaşan Referandumda ‘Evet’ Kampanyasına Destek” toplantısı coşkulu bir katılımla gerçekleştirildi.

''DEVLETİ DEVLET, MİLLETİ MİLLET YAPACAK MANİFESTO''

Programa konuşmacı olarak katılan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Seriyye Vakfı’na ve vakfın başkanı Servet Turgut’a teşekkür ederek sözlerine başlayıp gündemdeki referandumla ilgili sorulan sorular üzerine değerlendirmelerde bulundu. Sistemin kökten değişikliklerle yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Yalçın Topçu, “peki bunu nasıl yapmalıyız? Elin adamından aldıklarımızla değil. Bu sistem resetlenmeli, iki tane ana sütun üzerine oturtulmalı. Tanrı Dağı ve Hira Dağı. Medeniyet değerlerimizden şekillenmiş, bizi küresel marka yapacak bir hukuk, bir yargı, bir anayasa, bir seçim kanunu… Devleti devlet, milleti millet yapacak manifesto neyse onu yapmalıyız” şeklinde konuştu.

''18 MADDEYE 18 BİN YALAN UYDURUYORLAR''

Referandumda oylanacak maddelerle ilgili gündeme getirilen yorumlara ve yaratılan bili kirliliğine de değinen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu “16 Nisan bir ikbal ve istikbal meselesinden çok öte. Evet, bu referandum hayır tarafında duranların ikbal meselesidir. Referandumun 18 tane maddesi var. Bunlar 18 madde üzerinden 18 bin yalan uyduruyorlar. Şimdi yeni bir şey daha duyduk. Cumhurbaşkanı muhtarları ortadan kaldıracakmış. Arkadaşlar muhtarlık meselesi anayasa meselesi. Yani anayasa toptan değişirse ancak bu olur. Başkenti değiştirecekler bile diyorlar. Bunlar anayasa meselesi. Yok böyle bir şey. 4 madde anayasa garantisi altında. Cumhurbaşkanı köftecileri kapatmayacak, lokantaları kapatmayacak.

HALKIN İRADESİ VURGUSU

Bunlar diyorlardı ki; “harp oluyordu, darp oluyordu, irtica geliyordu, millet cübbesini giyip Anıtkabir’e koşuyordu. İnsanlar ‘Atam kalk, laiklik elden gitti’ diyorlardı. Biz bu arada bir yolunu bulup iktidar koltuğuna oturuyorduk. Veya diğer taraftan localar harekete geçiyordu, paşalar tankları yürütüyordu, yargıçlar 367 diyordu… Neticede bu iktidarın yolu bize sandıktan çıkmasak da öyle veya böyle gözüküyordu. E şimdi yüzde 50 + 1’i alan iktidar olacak. Var mı bizim bir şansımız? Yoktur. Niye? Çünkü 16 tanemiz yan yana gelip arkamıza 77 düveli ve basını vesaireyi aldık, “mesele ağaç değil” diyenleri aldık,48 olduk. Diğer yanda adam yüzde 52 aldı ve partisinden büyük oy aldı.''  ifadelerini kullandı.

''BİNDE BİR OY ALSA DA GENEL BAŞKAN''

16 Nisan’da yapılacak oylamadan sonra muhalefetin de kendini yenileme imkanı bulacağını belirten Yalçın Topçu, ”hükümet etme sistemi değiştiği zaman partilerin başındaki adamlar iki tane liste verecek. İlki milletvekilleri listesi, ikincisi hükümeti kuracak olan şahıslar. Partinin başında seçime giren adam cumhurbaşkanı adayı olacak. Anlıyor musunuz şimdi feryat niye? Adam diyor ki; ‘bırak seçimi genel başkanlık da gidecek’. Diğer türlü delegenin elinde. Ömür boyu genel başkan. Binde bir oy alsa bile genel başkan.

Biz rahmetli Muhsin başkan ile iki genel seçime girdik ve yüzde 1 oy aldık. Ama bu iki genel seçimde Sivas ki Sivas’a teşekkür etmek lazımıdır, evladına sahip çıktı ve hep yüzde 10 üzerinde oy verdi. Bu arada da bu iktidar olan partilerin hiçbiri 2011’de olduğu gibi 49,95 oy almadı. Sivas da bana 3,5 verdi. Baktım ki millet bana bu yetkiyi vermedi, partiye bir “Allah’a ısmarladık” diyip çıktım. Dava? Benim odama gelin davayı görün bakalım” şeklinde konuştu.

''AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİ NEDEN ÇILDIRDI?''

Son günlerde Avrupa Birliği ülkeleriyle yaşanan gerilimlerle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu gelişmeleri ”Avrupa Birliği ülkeleri neden bu kadar çıldırdı? Atom bombası atacaklar neredeyse bize. Her şeyi aleni bir şekilde yapıyorlar. Gazeteleri yazıp çiziyor, Türkçe ilanlar veriyorlar vesaire… Dertleri ne biliyor musunuz? Bu sistemle birlikte bizi sevk ve idare edebilecekleri ortam ortadan kalkıyor. Yani parmakla yönetecekleri locaları, paşaları, yargıçları bitiyor. Çünkü beş senede bir sandık gelecek, millet ilk defa gerçekten egemen olacak. Sandıktan kendi iktidarını doğrudan çıkaracak. Bu iktidar yetkisini alan da artık ikide bir gelip oligarşik bürokrasi gibi bahanelerin arkasına saklanamayacak. 5 sene sonunda millet eğer durumdan memnunsa bir kere daha seçecek. Değilse de meclisini de hükümet edenini de kendisi seçecek” şeklinde özetledi.

SERİYYE VAKFI “EVET “ DEDİ

Toplantıda konuşan Ülkü Ocakları eski yöneticilerinden, Alperen Ocakları eski 2. Başkanı, Seriyye Vakfı Başkanı Servet Turgut konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Öz yurdumuzda bizi özümüze dair tedbire sevk eden şey, bizi küçük millet kılmaya çalışan örtülü işgalin de, bu iştigalin kendisiyle hayat bulduğu çarpık sistemin de röntgen filmidir. Sütçü İmam’ların başörtüye uzandığı için kırdığı Fransız elini, Fransız sıfatını örttükten sonra içimizde kim gezdiriyorsa onu tasfiye etmek ve huzurumuzu bozan elini kesmek şarttır. 16 Nisan referandumu da eskimiş ve köhnemiş rejimi güçlü bir iteklemeyle ötelemek, yeni sisteme ise tazelemek hissiyle büyük bir adım atmak anlamına gelmektedir. Hal böyleyken, dünün badem bıyıklı kibarlarının pos bıyıklı teröristlerle kucaklaşıp üzerimize geldiği milli seferberlik günlerinde, Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini yalnız hissettiği bir bağlamda kendimizi öksüz hissedeceğimizi; fakat öksüzlükten gelen fıtrî bir kuvveyle sonuna kadar teklifsiz yanında yer alacağımızı bütün dünyaya ilan ederiz. Biz ne partilerin ne de kişilerin meftunuyuz. Sayın Recep Tayyip Erdoğan kendisinin de sık sık ifade ettiği üzere bir fanidir Baki olan Allah’a dayanmak ve ona dayandığına inandığımız kurum ve kişilerle beraber olmak Müslümanlık hassasının elzem şartıdır. Bu şartı şiar bilerek ve 15 Temmuz gecesi herkesten evvel darbe girişimine karşı mensuplarını mücadeleye çağıran Seriyye fikir mektebi olarak sesimizin ulaştığı herkesi 16 Nisan gününde ise ‘Evet’ oyu vermeye davet ediyor, faaliyet trafiğimizi kısır politik bir ağızla vitrinde değil, fikrî bir derinlikle millet sinesinde sürdürdüğümüzü ilan ediyoruz.”