HADDİ AŞANLARI ALLAH SEVMEZ
Haddi aşmak ve aşırı gitmek, insanı şımarıklığa sürükler, hiç kimseyi takmadan, dalga geçer duruma getirir. Bundan dolayı da, şımarırlar, kendilerini yeryüzünün seçilmiş, özel imkân sahibi kişiler olarak görürler ve bu denenle de, böbürlenerek aşırı azgınlıklar da, bulunurlar.
Ancak hiçbir kimse, kendisinin yaptığından, Allah’ın haberdar olmadığını sanmasın. Çünkü Allah, insana şah damarından daha yakındır. Onun için Cenabı Allah, “ Ey insanlar! Kerim olan rabbine karşı seni büyüklük taslamayıp ve azgınlık yapmaya sevk eden nedir? Bu büyüklenmenin kaynağı nedir? Yoksa Allah’ın pençenizden yakalamayacağını mı sanıyorsunuz? Bu şekilde bir büyüklenme hesaplarınız varsa, şunu biliniz ki, mutlak galip Allah’tır. Hesap gününün tek hâkimi odur. Allah hesabı çabuk görendir. Ora da, bir saniye beklemezsiniz ve sizlere hiçbir haksızlıkta yapılmayacaktır. İnsanlara, olduğundan fazla kibirlenip büyüklük taslayanların, Allah katında kimsenin kimseye faydasının olmayacağı bir günden sanırım haberi olmasa gerektir.” Şeklinde uyarda bulunmakla, haddi aşanları sevmediğini söylemektedir. ( BAKARA / 190, MAİDE / 87, A’RAF / 55, KASSAS / 76, NAHL / 23 )
Allah katında sevilmeyen ve kınanan eylemlerin, günümüzde yapıldığı da rahatlıkla görülmektedir. Bu şekildeki eylemleri kendilerine kalkan edinen ve Müslüman olduğunu söyleyen kişileri anlamak ise hiçte mümkün değildir.
Dünya insanları ve genellikle de ülkemiz üzerinde oynanan oyunların arkasında, haçlı zihniyetlilerin bulunduğu bilinen bir gerçektir. Ancak, Müslüman ve Türk olmasına rağmen, haddini aşan ve aşırıya giden kişilerinde olduğu da, bir gerçektir.
Şahsi çıkarları ve geçici menfaatlerini düşünerek insanlara zarar verenler, bunu yapmayınız. Zarar veriyorsanız ya da vermeye devam ediyorsanız vazgeçiniz. Çünkü yaptıklarınızın sonu sizler için daha da
Karanlıktır. İlk başta Allah’ın sevmediği kul olacağınız gibi, cehennem ateşinde yanarak, ahret hayatınızı devamlı azap içerisinde geçireceksiniz.
Hiçbir kimsenin ahini almayınız. Çünkü bir kimsenin ahi bir kimsenin üzerinde hiçbir zaman kalmaz. Öyleyse geçici dünya hayatını bir taraf bırakarak, devamlı olan ahret hayatını düşünüp, başkalarının hakkına tecavüz etmekten kendinizi alıkoymalısınız.