Anlaşıldı!
Bölgemizi, ülkemizi rahat bırakmayacaklar.
Yüz yıllık rahatınız sona erdi diyorlar.
1.Dünya Savaşı, 2. Dünya Savaşı derken bölgenize bir ara vermiştik, şimdi biz işimizi hallettik, biraz da toparlandık, sıranız geldi diyorlar.
Bunun için de 20-30 yıllık bölgesel, etnik, mezhepsel savaşlar planlıyorlar.
Ne kadar travma alanlarımız varsa oralardan vuruyorlar.
Belli ki insanımızın duyarlı, hassas olduğu konuları kaşıyarak, tahrik ederek, bombalayarak bizi bize düşürmek istiyorlar.
Coğrafyanızın kaderini yaşayacaksınız diyorlar.
Coğrafyamız;
Medeniyetin beşiği, bir sürü uygarlıkların gelip geçtiği ve medeniyet kurduğu, ilahi dinlerin merkezi ve şimdi de iştah kabarttıkları enerjinin merkezi coğrafyamız.
Sizdeki talan ve yağmalama-sömürme kültürünün getirdiği anlayışla buralarda hep kaos olmalı ve sizler buraları talan etmelisiniz. Bu toprakların sahipleri bu zenginlikten yararlanmamalı.
Gerçekten de başarmışsınız. Dünyadaki petrol rezervi sıralamasında İran 4. Irak ise 5. sırada ama iki ülke halkının durumu perişan.
Birileri dur diyecek diye ödünüz kopuyor… Canınız sıkılıyor…
İşte tam burada tarihin bize yüklediği misyona sahip çıkmaya kalkınca bunu hazmedemediniz.
Bölgede istikrar olmamalı, ya ne olmalı? “Kontrollü kaos” olmalı. “Sürdürülebilir ve kontrollü kaos”.
Global oyun kurucular olarak hep bu günlerin hesabını yaptınız. Biz farklılıklarımız zenginliktir dedikçe siz sistematik bir şekilde farklılıklarımızı kaşıdınız. Bunun için on yıllarınızı verdiniz. 15 Temmuz’u hazırlayan ekibiniz de 40 yılını vermişti ama bu milleti tanımamıştı hesabı geri tepti.
Tabii olmadı başka argümanları devreye sokacaksınız.
Bundan yaklaşık iki yıl önce eski bakanlardan Recai Kutan Bey’i dinlemiştim.
Sayın Kutan, “1956-1957 yıllarında güneydoğuda DSİ’de mühendis iken GAP Projesi’nin çalışmalarını yapmak üzere Diyarbakır’da bulunuyordum. Haritalar üzerinde dağı taşı inceliyor, projeler hazırlıyorduk. O yıllarda Diyarbakır köylerine dağılmış 1850 kadar kızlı erkekli batılının ikişer kişilik gruplar halinde incelemeler yaptıklarını gördüm. Bunların antropolog (insan bilimci) ve dilbilimci kimselerden oluştuğunu, bölgenin inanç, kültür, dil bakımından insan yapısını incelediklerini, rapor hazırlayıp ülkelerine götüreceklerini öğrendim”
Şimdi anlıyoruz 60 yıl önce oralarda ne aradıklarını. Kimbilir daha önceleri neler yapıldı…
60 yıl önce Anadolu’nun, bölgenin, coğrafyamızın etnik, dini, mezhebi bütün farklılıklarının haritasını çıkarıp, fay hatlarını tespit edip günü gelince kaşımak, kullanmak...
Belli ki diğer ülkelerde yaptığınız gibi ya etnik, ya mezhebi, ya yaşam biçimi, ya da hepsi birden bir iç savaş planlıyorsunuz.
Bu millet sizin oyunlarınızı bozacak inşallah… Her gün bir başka argümanla “hazmetme kapasitemizi” ölçüyorsunuz. Ne zaman teslim olacağımızı hesap ediyorsunuz ya da ne zaman patlayacağımızı. Ama son kale olarak gördüğünüz bu millet ve ülkeyi dize getiremeyeceksiniz inşallah. Nerede görülmüş beş milyon kişinin vatanın birliği için bir mitingde toplandığı?
Evet, bu coğrafyanın necip milleti, bu coğrafyayı adaletle, huzurla yüzyıllarca yönetti. Hep mazlumların umudu oldu. Siz zulmettiniz, bu millet ve bu devlet kucakladı, sığınılacak liman oldu. Bundan sonra da olmaya devam edecek.
Bizi birbirimize düşüremeyeceksiniz.
Size inat biz bütün farklılıklarımızla daha çok kenetleneceğiz.
İnadına kenetleneceğiz…
08 Ocak 2017, 12:43
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Kaleminizin bereketi daim olsun.