Ne güzel söylemiş Peygamber Efendimiz,İlim Çin'de de olsa alınız.En çok ihtiyacımız olan şeylerden biri bilimsel çalışmalar yapmak değil mi?Biliyoruz ki toplumları iman ve bilim ileri götürür ve başka kültürlere köle olmaktan kurtarır.
Bilimsel çalışmalara önem verme zihniyetini Batılılar bizden yüzyıllar önce içselleştirerek bugün ki konumlarına ulaştılar.Tabi ki onlarca başka sebep de var.Ancak biz müslümanlar olarak hala iman-akıl dengesini oturtamadığımız için bocalayıp duruyoruz.Sırf bu yüzden iç çekişmelerimizden kurtulamıyoruz.
İman esaslarını Kur'an la ortaya koyan Allah,Doğa bilimlerindeki kanunları da nasıl evrene yerleştirdiyse ve sadece bizim bu kanunları keşfedip onlara uygun yaşamamız bekleniyorsa,bu ikisinin birbirinden bağımsız ya da çelişki içinde olduğunu düşünmek ahmaklıktan başka bir şey değildir. Ama iftar-sahur programlarını izleyince ,çok değerli hocalarımızı istisna tutarak söyleyim, acziyetimizi görmekten utanıyorum.Saçma ,gereksiz ,edep dışı sorular,cevaptan çok soru sorma azmi içinde insanlar,bu işten nemalanan kanallar…Yazık diyorum halimize yazık.
Ne zaman bizim sarıklı cübbeli hocalarımız toplumumuza şeyhinin uçmasından ziyade astrofizik kanunları anlatacak,ne zaman şifa ayetlerini derlemekten ziyade kimya alanındaki çalışmaları ile insanların yaralarına ilaç olacak,ne zaman İbn'ül Heysem'in başarılarından ziyade kendi bilmem kaç bilinmeyenli denkleminin çözümünü paylaşacak,ne zaman Allah'ın örnek verdiği bir böcekten yola çıkarak ısı yaymayan ama ışık üreten bir mekanizma yapacak? Çin'de eğer Amerika'nın 5 katı mühendis yetişiyor ve Amerika sadece birkaç Arap Ülkesine yüzlerce milyar dolarlık silah satmasına rağmen bunu dert ediniyorsa,Japonlar ürettikleri robotları nasıl daha kullanışlı hale getiririz mantığıyla yaşlanıyorsa,Koreliler ürettikleri telefonlarla yeryüzünü avucumuza getiriyorsa ve müslümanlar kılıç dansıyla seviniyorsa bu işte bir terslik var diye düşünmemiz gerekmiyor mu?
Enerjimizi saatlerce süren zikir toplantılarına ayırırken bu toplantıların birkaç saatinde de bir araya geldiğimizin grubun yeteneğine göre ,birlikte çöp kutusu üretsek,mobilyacıysak sandalye üretsek,mühendissek basit robotlar üretsek,öğretmensek bildiğimizi öğretsek bilmediğimiz için beraber çabalasak,acaba yine Allah'ı anmış olmaz mıyız? Niyetimiz Allah rızası için müslümanların ve dünya insanlarının iyiliği için çalışmak olursa,üretsek, üretsek, üretsek, zarar mı ederiz,günaha mı gireriz? İlla bilmem hangi hocanın yazdığı kitapları satın alarak mı sevaba gireceğiz.İlla evdeki altınlarımızı bir cemaate tarikata vererek mi sevaba gireceğiz.Yok mu bu ülkede bilimsel çalışma yapan bir devlet şirketi,şahıs şirketi ,orayı Allah rızası için desteklesek boşa mı gider malımız mülkümüz?
Elbette önce iman ve imana uygun yaşam.Ardından çalışmak.Allah rızası için çalışmak.Ne zaman bir ramazan programında müslümanların şahıslar olarak biraraya gelip kurduğu bir labaratuvarda yapılan deneylerle Allah'ı anarsak,ne zaman sarıklı cübbeli hocalarımız bize Atom bombasından korunacak ve etkilerini yok edecek bilimsel çalışmalarından bahsederse,işte o zaman İlim Çin'de de olsa alınız hadisine uygun yaşamış olmanın huzuruna varırız ve neden kardeş ülkelere ambargo koyamayacağımızı anlarız.İşte anlarız o zaman hiçbir devletin müslüman topraklarına çöreklenemeyeceğini..