Kendini Gerçekleştiren Kehanet


İlhan Eranıl

İlhan Eranıl

30 Haziran 2016, 17:55



             Birkaç gün önce whatsapptan arkadaşlarım Ahmet Taşgetiren ağabeyin bir yazısını paylaştı. Yazı sayın cumhurbaşkanımıza yönelik bir mektup şeklindeydi. Sayın cumhurbaşkanım, hitabıyla başlıyor ve devamında sözü “eğitime” getiriyordu. Buradaki yazacaklarımın hiçbiri yıllardır takip ettiğim kimliği ve kişiliği ile gönüllerimize taht kurmuş Ahmet ağabeyimizi eleştirmek, onun yazısını değerlendirmek falan değil sadece bu yazıma vesile olduğu için ve anlatmak istediklerim daha rahat anlaşılsın diye onu örnek vermek yoksa ona gelene kadar gün akşam olur. Mahallenin bakkalından, fırıncısına, dolmuş şoföründen berbere birçok kişinin en rahat söz söyleyebildikleri bir alan eğitim. Mektupta kısaca; birçok alanda çok başarılı çalışmaların yapıldığı ancak eğitim konusunda maalesef istenen seviyeye ulaşılamadığı, o yüzden sayın cumhurbaşkanımızın konuya el atması gerektiği ve bununla ilgili “Akil İnsanlar” projesinin eğitimde de devreye konulması gerektiği üzerine bir yazı. Dediğim gibi amacım eleştiri değil, olabilirde, olmaya bilirde ona yetkililerimiz karar verecektir.

           

              Şimdi gelelim beni ilgilendiren ve tüm eğitimcileri ilgilendiren tarafa. Gerek bu yazıda ve gerekse toplumun genelinde olan bir durumun analizini yapmak istiyorum. Yirmi yıla yakın eğitimin içerisindeyim. Öğrencilik yıllarımızı da katın ve ilk altı yılı çıkın hayatımız eğitim olmuş. Özellikle son yıllarda da mevcut hükümet üzerinden, “Birçok alanda çok iyi hizmetler etti ama eğitimde bir türlü ilerleme kaydedilemedi” olumsuzlamasına dayalı bir yaklaşımla karşılaşıyoruz. Bu durumu, tam da bu durumu sosyolojide tarif eden bir kavramla açıklamak istiyorum. Kavramımız yazıma başlık olarak da seçtiğim, “Kendini Gerçekleştiren Kehanet”.  



               Kendini gerçekleştiren kehanet, insanların aklından geçen durumların gerçek hale gelmesidir. Bu kavram sosyolojide bu şekilde ifade edilirken, psikolojide “Pygmalion etkisi” şeklinde belirtilmektedir. Kavramı sosyal pisikoloji alanında Merton geliştirmiştir. Kendini gerçekleştiren kehanet birçoğumuzun yaşamında sıklıkla karşılaştığı bir durumdur. Sabah sıkıntılı bir şekilde uyanan birisinin gün boyunca muhakkak bir olumsuzlukla karşılaşacağını düşünür. İşte burada devreye kendini gerçekleştiren kehanet  girmektedir. Kişi sıkıntı ile karşılaşacağını düşündüğünden dolayı davranışları ister istemez problem çıkarmaya yönelik olacaktır. Bu durumda kaçınılmaz olarak sorunları beraberinde getirecektir. Yaşanan bu duruma bilim dünyasında kendini gerçekleştiren kehanet denilmektedir. Bizim kültürümüzde, atasözlerimiz ve deyimlerimizde de buna yönelik çok sayıda söz var. Bunlardan bir kaçını paylaşacak olursam; “Bir kişiye kırk gün deli dersen deli olur.” “Aklıma gelen başıma geldi.”gibi.



               Buradan yola çıkarsak kişilerin veya kurumların davranışlarını kendileri etkileye bileceği gibi başkaları tarafından da bu etkileme söz konusu olabilir. Amacım sizi kuru teorik bilgilerle sıkmak ya da yormak değil. Bu ön açıklamadan sonra bu durumu milli eğitim bağlamında ele almak ve yazımı noktalamak istiyorum. Yıllardır olumsuz anlamda yüklenmelere maruz kalıyor milli eğitim. Sanki dün her şey çok iyiymiş bu gün kötü olmuş ya da dün de bugün de milli eğitim bir türlü düzelmemiş. Benim varsayımım, milli eğitimle ilgili toplumun olumsuz bakmasına, biraz da yıllarca bu tür söylemler neden olmuştur. Elbette her şey süt liman demek de problemleri hasırın altına itmek olur ama yıllar göstermiştir ki bu üslup, bu tür yaklaşımda bizi bir adım ileriye götürmemiştir ve götürmeyecektir.



               Klişeleşmiş bir söz olan : ‘İyi düşünürsen iyi olur, kötü düşünürsen kötü olur.’  bağlamında kalmayı da doğru bulmuyorum. Amma velakin kötüyü düşünerek iyiye ulaşmak pek de mümkün görünmemekte…

Gelin Mahatma Gandi’nin şu sözlerine hep birlikte kulak verelim:



Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür...



Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür...



Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür...

 

Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür...

 

Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür...

 

Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür...

 

Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür… 

 

Selam ve dua ile…

 

 

 
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
R.Hiçyilmaz - 8 yıl önce
Eğitimde duruş, düşüş, duygu, davranış var mı ki dönüşsun....
Kasaba terzilik, bakkala okul açtiriyoruz. Yönetime de..... Mevcudu korksaydık bu kadar cevap oluşmazdi
Avatar
irfan - 8 yıl önce
Gıpta ile okudum. Tespitlerin şahane yüreğine sağlık
Avatar
baba - 8 yıl önce
Kalemine sağlık güzel olmuş İlhan Bey
Avatar
Gözüm - 8 yıl önce
Kadim dost yüreğine sağlık.
Avatar
emin 66 - 8 yıl önce
okurken dinlendim ağzınıza sağlık müdürüm.
Avatar
Dursun Çakır - 8 yıl önce
Okumak akan su gibi canlılık getirir: göstergelerim yükseldi. Yaşamak okumakla hayat bulur anlam ifade Eder. Güzel olmuş tazelendim birkez daha okumak, okuyabilmek diri ve canlı kalabilmek; resmin tamamını görebilmek için, sormak, sorgulamak. Manalı bir cevap için okumak. Gelmekte olan Ramazanımız kutlu olsun. Saygı ve sevgiler.
Avatar
unal aydin - 8 yıl önce
Duygularimin fasih mutercimi olmussun ustad...gonlune saglik...
Avatar
Hasan - 8 yıl önce
Hocam Akil insanlar projesinin hiç bir yaramadığı malum