Kılıçdaroğlu’nun yeni bir gezi kalkışmasını başlatacak hareketi, kesinlikle yabancı bir eli işaret ediyor.
Biz bu yabancı eli tanıyoruz.
Kılıçdaroğlu’nun bu yaptığı; son bir aydaki yeni darbe söylentileri ve Katar’a yapılan müdahaleden bağımsız bir şey değil.
Haziran’da yeni darbe olacak imasını yapan kimse, uluslar arası arenada Katar’a kimler ambargo uygulatıyorsa, Türkiye’de de yeni bir karışıklığı aynı eller Kılıçdaroğlu eliyle örgütlüyor.
Bakar mısınız son yıllarda Türkiye’nin atlattığı badirelere?
Acaba bu krizlerde CHP ve lideri nerde durmuş?
Gezi kalkışmasını yapan, ülkeyi yakıp yıkan, sokaktaki esnafın ekmek teknesini parçalayan barbarlarla gurur duyduğunu söyledi. Açıkçası terörden yana oldu.
17-25 Aralık yargı darbesine girişen Fetö’nün sözcülüğünü yaptı. Onların sahaya sürdüğü montaj kasetleri meclisten dinletti. Yani yine terörden yana oldu.
15 Temmuz darbe/işgal girişimine kontrollü darbe diyerek tercihini bir kez daha terörden yana kullandı.
Teröre destek verdiği için tutuklanan HDP’li vekillerin salıverilmesini istedi.
Fetöcü teröristlere mağdur edebiyatı yaptı.
15 Temmuz’u unutturmak için 20 Temmuz darbesi diye bir şey icat etti.
Bütün bunları üst üste koyunca ülkede ana muhalefet rolündeki parti ve onun liderinin iktidar partisine değil de Türkiye’ye muhalefet ettiği anlaşılıyor.
Allah aşkına söyler misiniz bugünkü CHP’nin 1960 darbesi için ortam hazırlayıp buradan iktidar devşiren CHP ile ne farkı var?
Ülke olarak sürekli ekonomik, siyasi ve hatta askeri saldırılara uğrarken Kılıçdaroğlu bu saldırılara çanak tutacak eylemler yapıyor.
Kılıçdaroğlu sokaklarda yürüyüş yapacağına bir kez de sokaktaki insanların değerlerini paylaşsa ne olur?
Bir kez de bir şehit, gazi evini ziyaret etse ne olur?
Bir kez de milletin değerleriyle örtüşen eylemlerde bulunsa ne olur?
Ne olur biliyor musunuz?
Yenikapı ruhundan iki gün sonra ona çark ettirenler, onu bir kaset kumpası ile genel başkanlık koltuğuna oturtanlar, o koltuğa nasıl ve kimlerce getirtildiğini hatırlatıp kulağını çekerler.
Bir insanın doğruları söyleyip doğru hareket etmesi için doğruları bilmesi yetmez.
Bağımsız olması da gerekir.
Göbek ve kaset bağıyla dışarıya bağlı olanlardan ise doğru hareket beklemek abestir.
Kılıçdaroğlu, İki gün önce Demirel’in yol arkadaşı Hüsamettin Cindoruk’u akıl almak için ziyaret eti.
İlaveten, Demirellerin damadı İlhan Kesici’yi 2019’da cumhurbaşkanı adayı olarak göstereceği son birkaç gündür konuşuluyor.
28 Şubat darbesinin mimarlarından Demirel zihniyetini örnek aldığı belli olan Kılıçdaroğlu’na son söz rahmetli Demirel’den gelsin:
“Yollar yürümekle aşınmaz!”